Masal güzel bir kelime... İnsana hemen çocukluğunu ya da hayalleri hatırlatır ondan mı bilmiyorum ama sıcak bir kavram. Bir varmış bir yokmuş ile başlayan, sonu uçsuz bucaksız bir dünya. Bir de maval var, o soğuk bir kelime. Hani maval okuma...
Düşündüm de niye olmasın? Web radyo formatında, interaktif bir içerik fikri hoşuma gitti. Radyo programlarında bir konu başlığı vardır, dinleyenler katılır fikrini söyler ya işte öyle bir şey. Asıl iş radyocuda tabi, söylenilenleri yorumlayıp başka boyutlara taşıyıp hımm dedirtmek ve...
Blogger mı Wordpress mi sorusu her blog yazarının aklından en az bir kere geçer. Hangisi daha iyi sorusu yerine hangisi bana uygun sorusuna cevap aramalı. Wordpress'e geçiş deneyimlerimi yazdım, umarum faydalı olur.
Seni tanıyabilir miyim? Çok zor soru, hiç çalışmadığım ya da çalışıp da anlamadığım konulardan. Ama Kiremithanem'in seni tanıyabilir miyim dediği bloglar arasındayım, Onu cevapsız bırakmak istemem. Blog dünyası içine girince ilk tanıdığım, ilk heyecanlarıma ortak olan kişi, gerçi o zamanlar Değmesin...
Bazen bilerek bazen de istemeden kendi hayatımın gerisinde kalıyorum, yine de insanı daha çok ümitsizliğe sürükleyen keşke kelimesini de pek demiyorum. Yarımı da benim tamı da diyerek hiç geç kalmamış gibi yapıyorum. Yazmayı hep sevdim, kalem oynatmak kapı aralamak gibi,...
Zaman ve sağlık, bunların yanına bir de sevdiklerimizi ekleyelim. Hayatta iken, elimizde iken hiç kıymetlerini bilmediklerimiz... Zamanın boşa kullanımı sinsice nasıl bir sektöre dönüştü hepimiz anlıyoruz ama bağımlılıktan muzdarip milyonlar olarak hep ok gösterilen yere doğru topluca gidiyoruz. Ben topluma...
Neden blog yazıyorum? Çünkü, "Söz vermiştim kendi kendime, yazı bile yazmayacaktım, yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet ne me gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım, oturdum. Ada'nın tenha yollarında...
Dijital dünyada blog alemi herhalde en aile sıcaklığı modunda olan yerlerdir. Herkes blogunun penceresinden kafasını uzatarak kendini anlatıyor da denebilir. Buraları mahalle gibi sevmemizin bir nedeni de bu olabilir mi? Kapımı tık tıklayıp müsaitsen sana mim getirdim diyen sevgili Daha Mutluyuz'a...
Begonvil Sokağı yerini sevdi... Havasından, suyundan mı artık bilemiyorum ama zaman çok çabuk geçti, aç kapa gözünü 1 yaşında oldu bile. Yaşasın!... Begonvil Sokağı hem sabırlı hem tezcanlı. Sabırlı... Uzunca bir süre blog açıp yazsam mı ya da sosyal medya...