Bazen bilerek bazen de istemeden kendi hayatımın gerisinde kalıyorum, yine de insanı daha çok ümitsizliğe sürükleyen keşke kelimesini de pek demiyorum. Yarımı da benim tamı da diyerek hiç geç kalmamış gibi yapıyorum. Yazmayı hep sevdim, kalem oynatmak kapı aralamak gibi, her kelime her cümle ile kurgu dünyanı puzzle gibi tamamlıyorsun. Sonunda ortaya ne çıkacak bilen de sensin acaba ne olacak diye soracak olan da ilk sen. Tatlı heyecan, büyük keyif benim için. Yazarlık atölyesine katılmak isteğim biraz bilerek biraz istemeden gecikti durdu, keşke der miyim? Hayır, ben kendime o kelimeyi yasakladım…
Blog yazmamın da en önemli nedeni bu, araştırma ya da kurgu seviyorum ben bu işi. Blog yazarken kendi kendinin editörüsün, ne kadar paylaşıma dayalı olsa da burada bir aidiyet var, keyfimizin de patronuyuz aslında. Ama yazmak ayrı bir heyecan, kendi içimde saklı bir gizemi çözmek gibi geliyor bana. İçimde ama onu kurcalamadan, kurgulamadan ortada bir şey yok. Yazmak hem maceralı bir yolculuk vaat ediyor hem de kimsenin yapamayacağı kendini tanıma seansları ve terapi sunuyor. Kimseye diyemediğinizi yazabilirsiniz, hatta yeri gelir kendi sorularınıza cevap bile bulursunuz.
Ali Ural ile yazarlık atölyesi çalışmalarına katılmak son zamanlarda aldığım en iyi kararlardan. Yazma konusunda eksiklerimi daha net görmek, bu işin mutfağına girmek için güzel bir adım oldu. 3 haftadır derslere koşa koşa gidiyorum (Hem mecaz hem gerçek koşturuyorum, İstanbul’da artık günün, haftanın her saati yollar dolu) Ama şu kadarcık zamanda bile bir sürü şey öğrendim, hissettim, bol bol da güldüm. Ali Ural çok değerli ve donanımlı bir edebiyatçı aynı zamanda nüktedan biri, hem düşünüyorum hem gülüyorum derslerde. Disiplin ve süreklilik içinde 10 yıldır devam eden öğrencileri var içimizde, kitapları çıkanlar, bu işe yeni başlamış ama heyecanı dorukta olanlar… Herkesten bir hisse kapmaya çalışıyorum, uzun bir yolculuk olacağa benziyor ama belki bu bile bana yeter.
Yazarlık atölyesinde, her hafta belirlenen bir kelime ile ilgili yazdığımız şiir, düz yazı örneklerini Hocamız okuyup, değerlendiriyor. (Kızmaca, darılmaca yok, herkese alkış var.) Yine her hafta bir kitap okuyoruz. Kitap değerlendirme kısmı da çok verimli geçiyor. Örneğin, Albert Camus’un Yabancı eserini tartıştığımız derste hem edebiyat hem sosyoloji hem de siyaset anlamında çok güzel çıkarımlar oldu. Aslında kitap grupları kurup, sonrasında karşılıklı değerlendirmeler yapmak çok faydalı, arkadaşlarınla oturup bir kitap bizi nerelere götürür diyerek çaylı, kahveli, bol sohbetli bir ortamın keyfi başka olur herhalde.
Yazmak öğrenilen ve geliştirilen bir yetenektir dedi Hocamız, bu çok motive edici ve ilham verici bir görüş. Tecahül-i Arif filmi ile ilgili yazımı hazırlarken tanıdığım sinemacı Hasan Kalender de senaryo yazımı ile ilgili hem kaynak önermiş hem de yazmanın aslında öğrenilen bir kuramı olduğunu söylemişti. Onun söylemi de motive edici ve aynı paralelde, yazmayı seviyorsanız, istiyorsanız sabırla çalışın, olur diyorlar. Hikayeler yazmak, roman yazmak ya da iyi bir senaryo ile insanların yüreğine, aklına dokunabilmek güzel bir hayal. Çalışıp, denemek istiyorum. Bakalım neler olacak ama bir türlü beceremesem de bu yoldaki çabaların bana katkı vereceğini, mutlu edeceğini seziyorum.
Atölyede her hafta bir kelime ödevimiz oluyor, “SAHAF” kelimesi ile ilgili ödevime Hocamız başarılı dedi, dünyalar benim oldu. Bazen mikrofonu elimize alıp yazdıklarımızı okuyoruz, o da ayrı bir heyecan. Yazma serüvenim nasıl sürecek bilmiyorum ama öğreniyorum, yazıyorum, bundan da mutlu oluyorum.Bu konuda bilgi paylaşımı, fikir alışverişi için ben hep buradayım…
Okumak isterseniz,
22 Ekim 2017, 13:47
Güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler. Bende swvdiğim aklımda kalan kitapları hep tekrar tekrar okumuşumdur 🙂
22 Ekim 2017, 13:47
Zevkle okunan bir hikaye olmuş. Yazma serüveninize ait yazıları okumak çok güzel.
22 Ekim 2017, 13:47
Ne güzel ne keyifli anlatmissiniz…sizin için çok güzel bir deneyim oluyor anlaşılan yazarlık atölyesi…size kattiklariyla birlikte hedeflediginiz noktalara ulaşırsınız inşallah 😊 sahafin altınları da çok keyiflidir… teşekkürler
22 Ekim 2017, 15:04
Yazmak sana yakışıyor dilerim güzel bir yolda kendine bir yer edinirsin.
22 Ekim 2017, 15:04
Ben de her şeyin öğrenilebileceğini düşünüyorum. Yetenek hızlandırıyor bu süreci ama çaışarak da güzel bir seviyeye geliniyor.
Yazarlık atölyesi güzel duyuluyor. İyi bir karar vermişsiniz. Yazılarınız zaten güzel ve akıcı, eminim çok daha katkısı olacak.
22 Ekim 2017, 15:10
Bir kitabı ikinci kez okuduğum çok eskilerde kaldı, biraz tembelleştim. Ama atölyede özellikle yazmayı gaye edinenlerin en az iki okuma yapması gerek diye konuşuldu. Uyabilir miyim bilmiyorum ama Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ını tekrar okuyacağım galiba, çünkü unuttum ve anekdotlar denk geldikçe yine okumalısın diyorum kendime.
Teşekkür ediyorum, sevgilerimle..
22 Ekim 2017, 15:13
Sizin de yazmayı çok sevdiğinizi düşünüyorum, geçen hafta edebiyat dergileri ile ilgili yazınızdan anladım, blog yazmanın bizi kendimizi keşfetmeye doğru kışkırtması da en güzel yanlarından olsa gerek.
Selamlar..
22 Ekim 2017, 15:16
Gerçekten çok keyif alıyorum, inşallah daim olur. Bu hafta giderken kızdığım, öfkelendiğim konular vardı, çıkarken baktım kedi gibi olmuşum. Hepimizin hedeflerine ulaşmasını ve buralarda beraberce paylaşamayı diliyorum ben de. Sevgilerimle..
22 Ekim 2017, 15:45
Yapmak isteyipte yapamadığım şeyleri yapanları gördüğümde ( cümle çok garip oldu farkındayım ) eskiden nefret ederdim o insanlardan. Uzun çabalar sonu nefsimle ettiğim kavgalar sonunda artık içimde ki nefreti yavaş yavaş söküyorum, yerlerine güller ekiyorum yeşersede, yeşermesede. Sizin adınıza gerçekten kendimmişçesine çok sevindim. Harflerle kurguladığınız dünyada çok başarılı olacağınıza inanıyorum. Bu guzel metni hazırlamada ki emeğiniz için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. Vesselam…
22 Ekim 2017, 15:56
Dileğin için sağ ol, var ol benim için ayrı motive edici ve mutlu edici fikirlerin. Ama ben de sana benzer dileklerimi gönderiyorum çünkü yazmayı blog sayfasına sığmayacak kadar çok sevdiğini biliyorum. Kalemle yarenlik ederken ortaya çıkan sohbetler belki bir gün çok kişinin yüreğine dokunur, bir fayda olur, hoşluk olur. Yazmak benim için kapı, teklifsizce giriyorum, nasibimi alıp sessizce çıkıyorum.
22 Ekim 2017, 16:01
Belki yetenek kavramına bakışımızı tekrar gözden geçirmeliyiz, çünkü pek çok konuda baştan yılgınlığa düşüp vazgeçmemizde bu yargı etkili oluyor. Yazarlık atölyelerinde artış var, sanırım sosyal medya yazmayı hatta daha çok yazabilme isteğini tetikledi. Okuma ve araştırma ile paralel giderse bu toplumumuz için de çok güzel sonuçlar getirir. Blog yazmak da idealize ettiklerim için çalışmak da beni en mutlu eden uğraşlarım, güzel neticeler versin istiyorum. Bakalım?.. Güzel dilekler için çok teşekkür ediyorum, sevgiler..
22 Ekim 2017, 16:02
Yazma serüveninizde başarılar diliyorum.Yazıtı okurken heyecanınız bana da geçti 🙂
22 Ekim 2017, 18:00
Ne güzel bir atölye bu. Benim de aklımda olanlardan. Katılabilir miyim bilmiyorum. Yazma yolundaki çalışmalarınız daim, yolunuz açık olsun…
22 Ekim 2017, 18:11
Genç ve idealist biri olarak hedefleriniz bir yandan da yeni hedefler, deneyimler derken hem kendinize hem paylaştıklarınıza çok şey katacağınıza eminim. Cümlenin başında eskiden hissederdim diye hayıflandığınız duygu bence gıpta ve motivasyon hissi nefret değil. Hayatın içinde o kadar çok kulvar var ki biz yarıştığımızı sanıyoruz ama hepimiz ayrı kulvarda kendi hedefimize koşuyoruz. Ben de gönülden en iyi dileklerimi gönderiyorum. Meczup yazarı ve başarılarını hep gıpta ile takipteyim..
22 Ekim 2017, 18:16
Teşekkür ederim, sizin de senaryo yazarlığına çalıştığınızı biliyorum umarım projeniz için gerekli alt yapı tamamlanır. Hedeflerin istenen sonuca ulaşması güzel tabi ama o süreç belki en kazanımı yüksek zamanlar oluyor. Heyecan iyi bir şey, yakıt gibi..
22 Ekim 2017, 18:19
Bulunduğunuz şehirde araştırıp, size uygun olan bir programa katılabilirsiniz. Çok verimli olacaktır, disipline olmak ve motivasyonu dingin tutmak adına bile faydalı. Teşekkür ediyorum..
22 Ekim 2017, 19:35
Çok yaygınlaştı yazarlık atölyeleri. Umarım çoook faydalıdır.
Ancak bakıyorum da en büyük yazarlara – içlerinde Bronte kardeşler de var-, hangi atölyede yetiştiklerinin cevabını bulamıyorum. 🙂
22 Ekim 2017, 19:46
Evet yaygınlaştı, faydalı olacaktır tahmin ediyorum,insanı üretmeye teşvik eden her oluşumda bir hayır vardır ne de olsa. İletişim fakültesi okudum, gazetecilik yaptım, bir de seviyorum bu işleri ama boş bir bardak gibi duruyorum.
Şimdilerin alışkanlığı atölye türü çalışmalar, work shoplar. Bronte kardeşler hiç okumadım, ben hep söylerim hiç entelektüel değilim benim ruhum esnaf ve taksici. Aç kalmam evvelallah, tabi 40 fırın da ekmek yiyeceğim bugüne kadar ne yazılmış çizilmiş öğrenmek için o ayrı. Olsun,severim ben nefsimi sıkıştırmayı, acziyetini bildikçe çoğaltıyor insanı Yaradan hamdolsun.
Teşekkür ediyorum gönlünüzden geçenleri paylaştığınız için..
22 Ekim 2017, 20:07
iyimiş altınlar, hoş hikaye olmuş evet, polyana, ayşecik. ali ural ünlü ivit. bir blogçu arkadaş onla çalıştı, kitap da yazdı, ama ali uralla araları çok kötü olmuştu, üç yıl önce, ona kötü davranmıştı ural ama ben yine de onu seviyom. güzel şey yapıyo ivit, dergisi yayınevi de var. sen yine de dikkat et yanii. ayrıca, şeyi nerde, atölye, üsküdarda mıydııı 🙂 başarılaaar 🙂
22 Ekim 2017, 20:18
O kısacık hikayecik bile bana ne iyi geldi, tekrar tuttum annemin elinden yürüdüm sokaklarda. Ali Ural iyi biri ama ters bir tarafı var, kendi de söylüyor, iş disiplini olabilir bilemem. Karşılıksız çok emek veriyor, yakın dostumun kızı da öğrencisi oldu, çok aşama kaydetti. Benim niyetim vardı atölye çalışmasına seninle de paylaşmıştım. Hayırlısı bakalım. Atölye Pendik'te, Üsküdar'da boşluk varsa oraya da gitmem lazım anca alır benim kafam. Bak bir sır veriyorum, ilk sana söylüyorum yazmak hep devam çünkü bana bir yaren lazım anlatayım dinlesin ama o olmazsa ben cafe açcam. Begonvil Sokağı cafe, kitaplar, dinlendirici müzikler, ev yapımı tatlı tuzlu, nasıl? Olmadı plaka alıp taksici. Gönülden diledin başaracağım artık başka yolu yok:)
22 Ekim 2017, 20:26
yok, biraz bencil haliyle kendini beğenmiş, çünkü müşterisi çok, ama birilerinin gelişmesini çok istemiyor haliyle, bu da normal, onun sözünden çıkmazsan senin gelişmene bişi demiyor. aa pendikte de varmış demek ki. üsküdar merkezi sanırım. kafe güzel fikir. içinde evet puding filan. yaparsın ya. benim bildiğim üç blogçu böyle atölyeye gitti, ikisi kitap çıkardı, biri atölyecilerle ortak roman yazdı. bu hikaye güzeldi. geçenki hani bi teyze nine vardı o da iyiydi. bence sen o tarz yaz işte. biraz nostaljik, biraz yerel, biraz anadolu gibi. yani bence büyük şehir değil mesela taşra öyküleri yaz. çünkü bu orijinal. herkes büyük şehir yazıyor.
22 Ekim 2017, 20:35
Sen atölye açsan ben başkasına bakar mıyım? Ne yapayım? Dediğin kadarını bilemem o yüzden de bir şey diyemem. Öğrenci öğretmen ilişkisi içerisinde, verilen emeğe karşı ben de sevdiğim işi yapıp geliştirmeye çalışacağım. Merkez Üsküdar olabilir, ama sen gel de hemen bırakırım:) Begonvil Cafe neden olmasın, esnafım ben! En son tesbitin de doğru, yazarsın tabi biliyorsun her inceliği detayı.. Hiç durmadan okuyayım yazayım, bakalım Allah ne verdiyse artık..
22 Ekim 2017, 20:46
Yazarlık gerçektende kolay değil. Bloglar bizim kendimizi ifade etmemizi, daha doğrusu hayatımızı kaydetmemizi sağlıyor. sahaf konusu verildiğinde ben o atölye de olsaydım neler yazardım diye düşünürken, sahaf yazınızı okudum.. yazarlık gercektende kolay değilmiş. Bulduğunuz kelimeler, yazının akışı… Harikasınız…
22 Ekim 2017, 21:08
Yazmak her insanın en sevdiği iletişim yöntemi bence, sevdiğini diyemeyen hatasını itiraf edemeyen ya da özgürce düşüncesini haykırmak isteyen bunu en kolay yazarak yapıyor. Hepimizin yazdığımız, atmaya kıyamadığımız yazılarımız vardır. Çalışarak, emekle, istekle neler olacak merak ediyorum. Blog yazılarınızda sevdiğiniz şairlerin şiirleri ile hazırladığınız yazılarınızı zevkle okuyorum. Güzel görüşleriniz için teşekkür ediyorum..
22 Ekim 2017, 21:09
Ne güzel bir çalışma olmuş.Yazılarını severek okuyorum.
Güzel paylaşım için teşekkürler.
Sevgiler
22 Ekim 2017, 21:10
Teşekkür ediyorum.. Bakalım nereye varacak yazı çizi işlerimiz, ama hepimizin çünkü yazdıkça yazası geliyor insanın..
Sevgilerimle..
22 Ekim 2017, 21:47
Size nasıl özendim anlatamam, çok zevkle okudum yazınızı. Uğrunuz açık olsun Sevgili BEGONVİL SOKAĞI.
22 Ekim 2017, 21:59
Çok teşekkür ediyorum, sağ olun var olun. Samimi dileğinizi hissetmek beni çok mutlu etti. Bu platformda sürekli yazıyoruz, daha fazlasına sevk eden, bilgi ve araştırma dürtüsünü tetikleyen paylaşımlar okuyoruz. Hepimizin uğru açık olsun, sevgilerimle..
23 Ekim 2017, 09:30
yazma deneyimi, yazarlık özlemi böyle güzel ve samimi anlatılabilirdi. gerçekten çok etkileyici olmuş ve bence biz bloggerlar arasında da vardır bu yazarlık atolyesine katılmak için can atanlar. bu güzel serüveni bizimle paylaştığınız için ellerinize yüreğinize sağlık. 🙂
23 Ekim 2017, 09:30
Ama Ali Ural ile atolye calısmaları da muazzamdr🙈Ahh be İstanbul! Yine canımı yaktın.. Bız de işte buralarda o çaylı pastalı iki haftaya bir kitap tahlil edıyorz. Kitaplar bızı cok farklı ve guzel yerlere goturuyor 👍Muhtesem bir yazı olmus ama.. cok begendım, bırkez daha okuyacagım. Sımdılık Allaha emanet
23 Ekim 2017, 09:30
Yazarlik atölyesini ilk defa duydum desem 🙂 Ama anlattığınıza göre kesinlikle çok başarılı ve hakkını verebilen bir alan olmuş.
Sahafla ilgili yazınızı çok beğendim. Hoca beğenmekte haklı yani. Devamınında geleceğine inanıyorum. 🙂
Bana göre yazma yeteneği tek başına olmaz. Yetenek var ancak üstüne bir şeyler katmıyorsan onu içinde yaşamaya mahkumsun.
Ancak yetenek olmadan da çok iyi yazılabileceğini sanmıyorum. Evet belki geliştirebilirsin ama harikalar üretemezsin. 🙂
Ellerinize sağlık. 💕
23 Ekim 2017, 10:12
Güzel görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum.. Yazarlık atölyeleri İstanbul'da özel ya da dernek ve belediyeler bünyesinde de var. Hatta İsmek eğitimlerinde de yer alıyor. Öğrenmenin sonu yok, en azından daha çok okumaya ve tahlil yeteneğini geliştirmeye sevk ediyor bu tür çalışmalar.
Sevgiler..
23 Ekim 2017, 10:16
Siz kitap grubu kurmuşsunuz bir taşla iki kuş, dolu dolu geçen dost meclisi gibisi var mı? Mutlaka çok faydalı ve zevkli oluyordur, istişare ve fikir zenginliği ile kazanımlı tahlil sohbetleri, Allah daim etsin. Okumak galiba anahtar kelime, bu vesile ile tembelliğime de bir nebze çözüm bulacağıma da seviniyorum. Siz de Allah'a emanet olun..
23 Ekim 2017, 10:36
Yazarlık atölyeleri son yıllarda arttı, ben sosyal medyanın herkesi bir şeyler yazmaya iten yönünün bu merakı tetiklemesine bağlıyorum. Ama hangi amaç olursa olsun yazmak, kendini ifade etmek insanı rahatlatıyor. Mektuplar da hayatımızdan çıktı, oysa ne kadar önem verilir ve iş görürdü mektuba içini dökmek.
Yazmakla ilgili gözlemlerinize katılıyorum, yetenek tek başına yeterli değil, hep söylenilen çok okumak ve bunları kafada biriktirip, harmanlamak. Yetenek olmadan da isteyerek, çalışarak, çok okuyup çok yazarak başarılı olunacağı tezini savunanlar var üstelik işin ehli insanlar bunu üzerine basa basa söylüyor. Emek olmadan sonuç beklemek zor ama yazma konusunda süreç içinde de kazanımlar var. Çocuklarımıza kendi anlatacağımız masalları bile kurgulama yeteneğimizi geliştirsek yeter. Çocukların okurken ve izlerken yaşadıkları etkileşimleri görünce yazılı ve görsel eserlerin nasıl bir güç olduğunu daha çok hissediyorum. Yazma konusunda kendini geliştirmeye çalışmak beni daha bilinçli bir okur yapsa o bile kardır diyorum kendime.
Çok teşekkür ediyorum, sevgilerimle..
24 Ekim 2017, 08:45
Ne iyi etmissiniz. Siz zaten çok iyi bir yazarsiniz bunu gelistirmeye çalismaniz da çok güzel. Insallah kitabiniz çikar bizler de tanitiriz. Sevgiyle kalin 😊
24 Ekim 2017, 09:07
Derya Hanım sağ olun, güzel dilekleriniz için ama kitap yazarım ya da yazabilirim diye hiç düşünemiyorum. Belki bu uzun süreç sonunda bir çocuk hikayesi yazabilsem sevinirim, kızlarıma bu sizin için demek isterim doğrusu. Buket Uzuner yazınızı okudum ama yıllar önce tanıştım mı yoksa başka bir yazar mıydı bulamadım, albümleri karıştırıp öyle geleceğim tekrar size.
Sevgilerimle..
24 Ekim 2017, 19:10
Sizi gönülden tebrik ediyorum ayrıca gıpta ettiğimi de bilmenizi isterim. Ne güzel yoğunluklarınız var. Evet yazarlık atölyesi belki bir zaman önce hiç akla gelmeyecek bir şeydi ama iyi ki bu çalışmalar var. Aslında bizim yüreğimizde de hep bir "Edebiyat Kıraathanesi" açmak yatıyor. Keşke imkanlarımız yetseydi. Belki gençlerimiz de boşa zaman öldürmek yerine böyle bir yerde farklı denizlere kucak açar , hep beraber okuma serüvenlerimiz olurdu. Tabii ikramlar unutulmadan. Kimi kitaplar ve kimi yazarlar hayatlara yön verirdi. Okumak deyince Çalıkuşu hayatıma yön vermiştir. Defalarca okudum. Yine de okurum. Eminim ki siz de hayatlara dokunan kitaplar yazabilirsiniz. Bence yazdıklarınız yazacaklarınızın teminatıdır.
24 Ekim 2017, 19:10
Bir ara ben de araştırdım yazarlık atölyelerini… Hatta görüştüklerim oldu. Ama faydası konusunda kafam net olmadığı için askıya aldım. Tecrübeleriniz bu anlamda yol gösterici olacaktır. Paylaşmaya devam edin lütfen:) Bu arada, sizi okumaktan zevk alıyorum ve alt yapınız olduğu cümlelerinizden belliydi 🙂 Sevgilerimle
24 Ekim 2017, 19:10
Harikasınız. Yazarlık ötesine seneler önce bir arkadaşım gidiyordu. Daha doğrusu öykü yazma üzerineydi. O zaman gitmeye vaktim olmadığı için çok üzülmüştüm. Çocuklar için yazılmış öyküleri çok seviyorum. Yeteneğim olsa çocuklara yönelik bilim kurgu öyküler yazmak isterdim.
Böyle güzel hobilerin hep hayatınızda olması dileğiyle.
Sevgiler.
24 Ekim 2017, 20:02
Çok teşekkür ediyorum, güzel görüşleriniz beni mutlu etti. Aslında çok şey yapmak istiyorum ama tembellik var biraz. Ruhumun hoşuna giden şeyleri yapma ihtiyacındayım biraz, bu atölyede düşüncelerimi bir yere toplamak, bilenleri dinlemek, aklımdan gönlümden ne geçiyorsa onu yazmayı öğrenmek çok iyi geldi. Edebiyat kıraathanesi çok iyi fikir, niyet ettiyseniz neden olmasın, özellikle üniversite ya da öğrencilerin olduğu bir çevrede olursa ne iyi olur. Allah gerçekleştirmeyi nasip etsin, kolaylaştırsın. Hayal ettiklerimiz hep hayal olarak kalmasın, bu yolda çalışmak bile nasıl besliyor insanı. Kitaplar, izlediklerimiz özellikle çocuklar üzerinde çok etkili, benim de kafama işleyen kitaplar var taa çocukluğumdan. Yazar olmak çok donanım ve emek istiyor, en azından kendimi disipline etsem kardır benim için. Sevgilerimle..
24 Ekim 2017, 20:05
Özel yazarlık atölyeleri de var, belediyenin, üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinin de. Kitap tahlili, dil bilgisi ya da yazmak üzerine konuşmak , tecrübe paylaşımı çok faydalı oluyor. Ne öğrensem kar, kitap okuma da düzene girecek o da ayrı güzel. Ben de sizi zevkle okuyorum, çok teşekkür ederim. Sevgilerimle..
24 Ekim 2017, 20:09
Teşekkür ederim.. Çocuklar için öykü, hikaye ne olursa yazmak isterim. Onların hayal dünyasına çıkmaya çalışmak bile büyükler için çok özel bir durum. Yapmayı istiyorsanız ne zaman uygun olursanız başlayın, belki en uygun zaman şimdidir. Sevdiğimiz, mutlu olduğumuz hobiler bizi diri tutuyor gerçekten, dileğiniz hepimize olsun. Sevgilerimle..
26 Ekim 2017, 19:52
Nasıl güzel bir yazı bu Sahaf yazısı
Dilin ne güzel
yazı akıp gitti
tebrik ediyorum
kitap yazarsan ben de okurum
başarıların devam etsin
kitap kulübü istiyorsun sanırım katılacak
lale ile iletişim kursana o da istanbulda
lalenin bahçesi
26 Ekim 2017, 20:22
Teşekkür ediyorum, çok motive oldum yine yazasım geldi. Hikaye ya da roman belki bir senaryo yazmak çok isterim ama niyetine girmem için epey daha okuyup çalışmam lazım. Yaşasın öğrencilik diyorum! İnşallah yakın zamanda Mavianne'nin kitaplarını da okuruz. Lalenin Bahçesi'ne şimdi baktım gezi yazısına daldım hemen. Hepimizin kafasında gönlünde proje hiç bitmesin diyorum. Sevgilerimle..
27 Ekim 2017, 18:29
Keyifle okudum emeğinize sağlık.
27 Ekim 2017, 18:35
Teşekkür ediyorum, beğenmenize sevindim..
28 Ekim 2017, 09:24
ne güzel size hayatınızda başarılar diliyorum 🙂
29 Ekim 2017, 00:28
Teşekkür ederim, sevdiğin işi yapmak ya da onun için çaba harcamak çok keyifli gerçekten. Sevgiler,selamlar..
1 Kasım 2017, 15:29
Ben hep yazı yazmayı yetenek ile olacak sanıyordum , sonrada yazamıyorum diye yazmaya küsmüştüm , bu sırada Ali Ural 'ın düşüncelerini öğrendim , sadece ikinci ağızdan anlatılanla bile motive olabildim yani ^^
1 Kasım 2017, 15:32
Benim niye aklıma gelmiyor hadi sen de gel demek? Hadi sen de gel! Yetenek belki bazı konularda olmazsa olmaz ama yazmak için çok okumak birinci sırada sanırım. Bekliyorum o zaman..
24 Ocak 2019, 21:57
mükemmel bir yazı soluksuz okudum.
26 Ocak 2019, 11:39
Teşekkür ederim. Sitenizi inceledim, başarılar dilerim.