AĞIZ TADI ARMUT GAHI

armut gahı tatlısı
Kurutulmuş armutla yapılan bir tatlı bu kadar mı güzel olur? Oy oy oyy, baklava mübarek. O yüzden ağız tadı armut gahı dedim. Deneyiniz lütfen, pişman olmazsınız… Meyvelerin kuruyunca aldığı o farklı lezzeti seviyorum. Hafif mayhoş, dişleyip keşfettiğin iç lezzet. Mesela kayısı, çok sevdiğimiz bir meyvedir kendisi. Siz onun bir de pestil halini görün ya da eşbabiye yapın öyle tadın. En iyi partner cevizdir, onu da cömertçe salacaksınız yanına. Of , of… Abur cubur da neymiş bunlar varken. Bir de bu lezzetler kültür elçisi gibi, kuşaklar boyu aktarılan değerler. Şimdi hangi abur cuburu aktarırsınız gelecek nesillere?
Tarif bahane sohbet şahane

Ağzımızın da, sohbetimizin de tatlı olduğu aile sofrasında, babaannemizden geçmiş günleri dinlediğimiz bir gün armut gahının tarifini aldık. Ama onların elinden bir başka lezzetli oluyor. Sen hep yap bundan dedik, inanın tembellikten değil, babaanne elinin lezzeti tutturulamayan kıvamı olduğu için, sadece damak tadı değil, insana kendini özel hissettiren ayrı bir dokunuşu da olduğu için… Torunlara pişer, annelerine de kocaman bir pay düşer…Yaşasın!

1940’lar Erzincan Kemaliye (Eğin), Fırat’ın dolandığı bereketli topraklar… Yazın sebze-meyve bahçeleri yemyeşil, ağaçların dalları ve sebze fidelerinin de uçları dopdolu. Yaz hem rahatlık demek hem de kışa hazırlık yapmak için yoğun geçen günler demek. Yazın neredeyse her şey kurutuluyor, çünkü kışlar uzun. Batı’dan ya da Anadolu’nun başka bir yerinden sebze-meyve gelene kadar donuyor, o yüzden hem az hem de pek makbul değil. Muz, portakal pek bilinmeyen gizemli lezzetler kategorisinde. İşte bu nedenle başta dut, armut, elma, kayısı, üzüm, vişne, erik hep kurutuluyor, gah olup kışın sofraya geliyor. En bol olduğu, güneşin de en yakıcı olduğu zamanlar yıkanıp, dilimlenip seriliyor damlara, avlulara… Rezzak ismiyle, hem daha bereketleniyor hem ömrü uzuyor hem de besleyici değeri artıyor.

Evlerin giriş katında güneş görmeyen, kiler olarak kullanılan odalarda saklanıyor diğer erzaklarla birlikte. Evler zaten toprak, kerpiç ve yüzyıllara meydan okuyan ağaçlardan yapılmış, doğal koruyucu… Bütün bu armut gahları, elma gahları kah hoşaf yapılıyor kah tatlısı yapılıyor bol cevizli, kah da avuç avuç çerez niyetine yeniyor. Tüm bunları anlatırken, babaannemizin gözlerinin içi parlıyor. Çocukluğuna dönmenin, o zamanları torunlarıyla paylaşmanın mutluluğu… Bunu izlemek de armut gahı kadar lezzetli.

Geleneksel mutfak yöntemlerinin kitabını kim yazmış?

Meyveleri kurutmak kolay, faydası çok. Karlı uğraş, denemeye değer. Şehirde, apartman dairesinde, balkonda olur mu? Evet zor olur, ama denenebilir. Yazın tatile gittiğimizde ya da köyümüzde…Dönerken bavula sıkıştırılacak bir kaç paket kışın çok hoşumuza gidebilir. Olgunlaşmış meyveler seçilip, yıkandıktan sonra armut, elma gibi çekirdekli olanları dilimlenip, çekirdekleri çıkartılıyor. Mevsimin en sıcak zamanlarında, bez veya tepsi içinde 3-4 gün ters yüz edilerek güneşleniyor. İçindeki suyu uçan meyve bu sayede dayanıklı oluyor, içinde mikroorganizma üremiyor. Lif açısından zengin, yüksek antioksidan içeren, serbest radikallere karşı olan dost haline dönüşüyorlar. Daha ne isteyelim? Yaşını ayrı kurusunu ayrı faydalı Yaradan’a hamd olsun… Anneanneler, babaanneler geleneksel mutfak yöntemleriyle bu işin kitabını yazmışlar.

Armut gahının faydalarından birkaçı:

*Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlıyor. Böbrek taşının/kumunun dökülmesine yardımcı.

*Yüksek tansiyon için çok faydalı.

*Kan temizleyici özelliği var.

*Kabızlığa ve hazımsızlığa birebir.

*Kanı temizliyor ve kansızlığa iyi geliyor.

Bu kadar konuştuk, armut gahı tatlısının tarifini vermeden olmaz. Bu seferlik marketten ya da aktardan alın, belki çok beğenip kurusunu kendiniz yaparsınız önümüzdeki yaz… Kurutması belki zahmetli ama tatlının yapması kolay, yemesi çok zevkli inanın.

Tatlı için önce 2-3 avuç armut gahını yıkadıktan sonra tencereye koyup, üzerini örtecek kadar su ekleyin, ama fazla da kaçırmayın. Suyunu çektikten sonra, 1/2 çay bardağı kadar şeker gezdirin üzerine. (İsterseniz şeker yerine bal veya pekmez de kullanabilirsiniz.) Bir iki karıştırıp ocaktan alın, eritip ılıttığınız bir yemek kaşığı kadar tereyağını ekleyin, üzerine de bol ceviz. Bir tarif daha var ki o da çok fena, madem ağzımız tatlandı onun da tarifi burada.


Ağız tadı nedir ki? Biraz lezzet çokça sohbet…

2 yorum
Write a comment