KAİNAT, İNSAN, ZERRE

İnsan düşünmeden edemiyor… Kafanı kaldırdığında gökyüzündeki muazzam denge, kendi içindeki mükemmel düzeni hissettiğin kalp atışların, atomdan da küçük zerrelerin büyük işleri…Her birisindeki devamlı ve kusursuz döngü…

İman nasıl bu kadar lezzetli? Önce hayret, biraz haşyet ve teslimiyetle gelen inanılmaz lezzet…Kulluk. Bu bir cezbe hali, zerreden güneşe ve tüm kainata kadar…

Kainat ve içindeki güneş sisteminde muazzam bir denge… Şaşmaz bir hesapla döndürülen dünya, gece, gündüz, mevsimler… Birbirine çarpmayan, savrulmayan gezegenler ve güneş. Kainatta her an yeniden inşa edilen hayat…

Subhanallah…

İnsan, küçük bir kainat… 


Kalp atışları ile sürekli bir zikir hali,

Kan dolaşımı ile sürekli bir tavaf hali…

Ben, vücudumun noksansız kulluğuna gıpta ediyorum. İçimde hayırhah bir dost var, seviniyorum.

Elhamdülillah…

Zerre…Atomdan da küçük. Aklım ermiyor. Değişen, dönüşen, görevlerini eksiksiz yapan zerreler. En büyük olanda ne varsa, en küçük olanda da aynını gösteren…

Allahuekber…

Yazarken zorlandım… Zorlanınca anladım, çok bakıp az gördüğümü… Ama bu bana iyi geldi. Şimdi nereye baksam, ” Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’ı tesbih eder.”* ayetini görmeye çalışıyorum…

Kainat, insan, zerre birbiri içinde tavaf eden, gözümüzün önünde şaşmaz ve bozulmaz bir düzenle Allah’ı tesbih eden hakikatler… “Kulumu sevince gören gözü, tutan eli olurum. Artık o benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür.”** Karşımızda hem çok seven hem çok ikram eden hem de çok affedici bir dost var, bize bizden yakın. Hamdolsun…


*Haşr/1
**Hadis
2 yorum