Ne kadar oldu burada oturalı, hiç farkında değilim. Kaç tane oldu denize attığım taşlar? Çocukluğumdan beri seviyorum denize taş atmayı, suya bir şeyler gömmek rahatlatıyor insanı. Off, kıracağım o kilitleri haydi dedim meğer açtığım kilit pandoranın kutusuymuş . Benim içim,...
Her lokmanın gerçek tadını aldığımız, gözümüzle, burnumuzla bazen kulağımızla bütün lezzetleri takip ettiğimiz şükür saatleri… İftar vakti. Acıkmanın en keyifli hali, nefsimize verdiğimiz uyarı ile gülümseyen ruhumuz. Rengini, kokusunu, sesini keşfedip iftar vaktiyle birlikte tadını aldığımız, şükürle hakkını verdiğimiz sayısız...
Tezatlarımız ne çok hayatımızda... Sık sık dilimizden şükür geçer ama ondan da sık daha daha deriz zihnimizin içinde. Daha fazlasını istediğimiz her şey mutluluk sebebidir görünürde ama arkası kesilmez yeni isteklerin, çoğu zamanda kısadır mutluluk sandığımız. Oysa her yeni gün,...
Amaçsızca gezen bir seyyah olabilir miyiz? Yolculuğu sadece bu dünyayla sınırlı sayabilir miyiz? Herkes istediği cevabı verip, inanır. Bir sıkıntı yok. Ama hakikat ve "YOLCULUK NEREYE" sorusunun karşılığı tek. İster beyaz ışık ister berzah ister toprak deyin. Yokluk yok, adem...
Anne olmak, tanıtmak, öğretmek... Bildiklerini, üstelik doğru bildiklerini anlatıp duruyorsun bir ömür boyu. Annelik sorumluluk... Yüreğinin ve vicdanının sesini, en hassas terazilerden geçirerek çocuklarına duyurabilmek. Çünkü çoğu zaman ilk ses ve en güvenilen oluyorsun. Görevler de çok, zaman ahir ve...
Sen ne güzel yaratılmışsın... Bugünlerde sana selam vermeden geçemez oldum önünden. Adım adım tanık olmak bu güzelliğe, kaçırılacak manzara değil doğrusu. Bu zarafetin, tek dal üzerine dimdik duruşun, Sübhanallah'lar dolusu halin, hafif öne eğik başın, sen ne çok şey...
İlk aklıma gelen "Kahhar" oldu. Ya Kahhar kahret bunları... Dejavu dedikleri şeyi ne sık yaşar olduk Allah'ım. Belki yanlış gördüm, geçen sefer de yine aynen bunları yazmıştı haber vericiler, dedim. Yok, doğru... "Yerin başka bir yere, göklerin de (başka göklere)...
Bahar geldi... Aldanıp açan tomurcuklar öyle söylüyor. Her şeye rağmen bahar geldi. Beton duvarların gölgesinde, gittikçe azalan güneşle beslenen ağaçlar tomurcuk verdi. İnatla görevlerini yapıyorlar. Her şey değişse de, kuru ağaç dalını delerek çıkan, "hayat" diye bağıran tomurcuk ve çiçek...
Çiçek uzaktan bağırdı. "Ben de varım, buradayım. Bak taşa rağmen buradayım, seyrelmiş toprağa rağmen buradayım. Hele bir yaklaş, üstümdeki yazıları oku. Ben "ol" emri için azmettim, sana da ilk "oku" denmiş. Sen de azimli ol görevinde, tanı beni! Fesubhanallah... Geleceğim elbet,...