Zaman ve sağlık, bunların yanına bir de sevdiklerimizi ekleyelim. Hayatta iken, elimizde iken hiç kıymetlerini bilmediklerimiz... Zamanın boşa kullanımı sinsice nasıl bir sektöre dönüştü hepimiz anlıyoruz ama bağımlılıktan muzdarip milyonlar olarak hep ok gösterilen yere doğru topluca gidiyoruz. Ben topluma...
Sabah uyanıyorsunuz kafanızın içinde birikmiş cümleler, fotoğraflar... Onları birleştiriyorsunuz, yazınızın kurgusu hazır. Gün içinde yayınlarım diyerek bir kenara notlar alıyorsunuz. Bilgisayarınızı açıyorsunuz, o da ne? Blogger kontrol paneline girdiniz ama blogunuz yerinde yok. Farklı bir yazı karakteri ile blog adı...
Begonvil Sokağı yerini sevdi... Havasından, suyundan mı artık bilemiyorum ama zaman çok çabuk geçti, aç kapa gözünü 1 yaşında oldu bile. Yaşasın!... Begonvil Sokağı hem sabırlı hem tezcanlı. Sabırlı... Uzunca bir süre blog açıp yazsam mı ya da sosyal medya...
Begonvil Egeli bir çiçek ama İstanbul'u da çok seviyor besbelli. Boğaz'ın kıyılarında, Adalar'da pembenin her tonunda coşuyor vakti gelince... Çiçekleri naif, esas çiçeği ince bir kağıt zarf gibi saklayan renkli yapraklar en albenili kısmı. Ama naif göründüğüne aldanmamak lazım, kökleri güçlü......