Geziye yalnız çıkmak mı güzel yoksa kafanıza uygun bir yol arkadaşı mı tercih edersiniz? Bu soruyu söyleşisine katıldığım Rotasız Seyyah Mehmet Genç’e sordular, cevabı şimdilik yalnız tercih ediyorum oldu. Hem rotaya hem koşullara uyum anlamında profesyonel bir gezgin için en verimlisi bence de yalnız gezmek. Bana göre yalnızlığı paylaşıp özgür hissettiren yol arkadaşım olsun isterim. Kızlarıma dedim var mısınız bir Eskişehir gezi rotası yapalım? Hemen gezi planı yaptım, yolculuk konaklama, acaba nasıl derken bi coşku:) Gezmenin ön heyecanı da çok tatlı oluyor. Hayal ediyorsun, belki olduğundan daha güzel hayal ediyorsun, kendi çapında bir adrenalin bu da. İlk soru Eskişehir’e nasıl gidilir? En iyisi İstanbul’dan hızlı trenle 2 saatte varmak. Yarıyıl tatili ve hafta sonu bir araya gelince dönüşe bilet bulamadık ama sabah hzlı trenle erkenden Eskişehir’de olduk, ertesi gün de otobüsle gece yolculuğu ile dolu dolu iki gün yaşadık. Eskişehir gezisi ile binlerce adım, onlarca km yürüdük ama tadı böyle çıkar gezmenin. Tamam tamam bu kadar adım ve km içinde aynı yeri 3 kere dolandırıp yolu şaşırmamın da etkisi var ama olsun iyi gezdik:)
Eskişehir’de en güzel börek nerede yenir?
Hızlı trenle sabah dokuz gibi vardığımız Eskişehir istasyonundan kalabalığa karıştık. Çoğunluk nereye gidiyorsa takip edelim, merkez orasıdır dedim:) Karnımız aç, yemek konusu önemli ezbere olmaz bu iş. İstasyonun önünde bir kız öğrenciye Odunpazarı^na nasıl gidilir, Eskişehir^de nerede kahvaltı yapılır sordum. Doktorlar caddesinde Acıktım Kafe çok iyidir, biz hep gideriz dedi. Elimizle koymuş gibi bulduk, herkese burayı tavsiye ederim çok güzel bir kahvaltı yaptık. Yumurtalı ekmekten pişiye, ev reçelinden acuka sosa kadar zengin bir kahvaltı hem de 17 tl. Çay dahil değil ama yine de iyi fiyat. Kahvaltı bizi akşama kadar tok tuttu, Odunpazarı’nı gezerken dükkanından çıkıp bize meşhur met helvası ikram eden esnaf sayesinde Eskişehir’in meşhur manda kaymaklı lokumunu da tatmış olduk. Pek güzelmiş:) En çok talkan kurabiyesi hoşumuza gitti.. Leblebi tozundan yapılan bu kurabiye hem lezzetli hem doyurucu. Çay yanı ya da ayaküstü atıştırmalık için aldık bir kaç sefer. Ancak taze olmasına dikkat edin, öylesi daha lezzetli. Eskişehir’de ne yenir sorusuna Taşbaşı çarşısı içinde Uğrak unlu mamüllerde ıspanaklı börek derim, yok böyle lezzet. Ben ki hamur işine mesafeli durmaya çalışırım, 2 dilim yedim. Çi börek, haşhaşlı türlü börek çörek de şehrin spesiyalleri. Eskişehir bir öğrenci şehri ve yeme içme konusunda seçenek çok, lezzet çok…
Odunpazarı evleri de Unesco dünya mirası listesinde.
Eskişehir demek Odunpazarı demek
Eskişehir gezi rotası hazırlarken önce gezilecek yerler listesi çıkardım, en başa da Odunpazarı yazdım. Rengarenk evler, hanlar, müzeler, tarih kokan sokaklarda gezip fotoğraf çekecektik. Evdeki hesap çarşıya uymuyor tabi. Hava hep kapalıydı ama yarıyıl tatili olduğu için bu gezinin soğuk ve kapalı bir havada geçeceği belliydi. Eskişehir çok soğukmuş, elimden eldiven başımdan montumun kapüşonu eksik olmadı. Soğuk havada gezmek de güzel, istasyondan yürüye yürüye Odunpazarı’na geldik, az mesafe değil ama yol keyifli. Odunpazarı evleri kartondan oyuncak evler gibi geldi gözüme, hala restorasyon bekleyen ya da viran evler de var. Evleri yenilemişler ama doku daha iyi korunabilirdi bana göre.
Odunpazarı içinde modern sanat müzesi inşaatı
Odunpazarı içinde gezip görecek çok yer var. Cam eşya müzesi ve cam eşya hediyelik satan dükkanlar, kafeler, hanlar, konaklama yerleri de görümlük bir estetikte. Ancak fotoğrafta inşaatı görünen modern sanat müzesini dokuya uygun bulmadım açıkçası. Sonuçta burası ahengiyle korunan bir yer ve göz her yerde aynı çizgiyle gerçeklik hissi yakalamak istiyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi sanatsever bir belediyecilik anlayışı gösteriyor. Güzel, diyecek söz yok ama bu müze buraya bu mimaride olmuş mu? Sözün sırası gelmişken bu ne kadar çok heykeldir şehrin her bir yerinde. Doktorlar caddesinde yürürken caddeye dizilmiş banklarda başladı heykel trafiği, çoğu tunç gibi sarımsı. Kalabalık lokasyonlarda tam yol ağızlarında yer alan pembe taş ayılar ve kaplumbağalara da anlam veremedim. Başkan Büyükerşen’in heykeltraş yönü yansımış şehir mimarisi içine. Eskişehir gezi rotası içinde Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi de vardı. Biletleri pahalı buldum, heykellerin sanat yönüne bir şey demem ama yurt dışında aynı konseptte müzeyi gezdim ve bu yüzden çoğu bölümde fotoğraf yasak ya da parayla denmesine anlam veremedim. Müze girişinde ilk Osmanlı padişahları karşılıyor sizi, işte kısa videosu burada…
Lületaşından küpeler, yüzükler, hediyelikler
Eskişehir’in simgesi lületaşı
Seyahat sadece gezmek değildir… Kim demiş bunu, tabi ki ben dedim, niye? Çünkü her seyahat, gezi bana yeni bilgiler, soru işaretleri ekliyor ve ben buna bayılıyorum. Lületaşı Eskişehir’in simgesi ve dünya rezervinin yaklaşık yüzde yetmişi, en kalitelisi de Eskişehir’de, yeni öğrendim. Üstelik tiroid bezlerini düzenli çalıştırıyor, hafıza ve zihin üzerinde olumlu etkisi var, alzheimer, cilt güzelliği, bağışıklık sistemi hepsi için etkili bunu da yeni öğrendim. Takı olarak takmasanız da obje olarak bulundurmanız da fayda var. Odunpazarı içinde lületaşı müzesini gezebilir ve hediyelik eşya satan dükkanlardan şu fotoğrafta gördüğünüz küpelerden tanesi 5tl verip alabilirsiniz.
Reşadiye Camisi’ni Ayasofya’ya benzettim…
Eskişehir gezi rotası notlarımda Odunpazarı’nda Kurşunlu Cami ve Medresesi’ni de ziyaret etmek vardı ama nasipten ötesi yok. Çok yakınlarında dolanmakla birlikte gidemedim. Ancak çok güzel tarihi camiler hep yolumun üstüne çıktı, ve beni misafir etti. Onlardan biri de fotoğraftaki tarihi Reşadiye Cami, mimarisi ilk anda Ayasofya’yı anımsattı bana öyle görkemli ve güzel bir mabed. Selçuklu döneminden Alaaddin Cami ve Tiryakizade Süleymanağa cami de küçük ama görülmeye değer tarihi camilerden.
Hamamyolu sanat köprüsü müzesi
Kentsel tasarım ödüllü Hamamyolu caddesi
Şimdi şöyle diyebilirsiniz, yahu yazı neredeyse bin kelime olacak yeni mi aklına geldi Eskişehir’de nerede kalınır başlığı atmak. Sayın sevgili okurum:) Hepimiz hafif bir sırt çantası ile geldiğimiz için, hadi şurayı da gezelim hadi şuraya da sapalım diye diye öğleni hatta akşamı yaptık Eskişehir’de. İyice pilimiz azalınca yavaştan kalacağımız yere yöneldik. Nerede kalınır sorusu seyahatlerin en önemli kısmı ve güvenilir, temiz, konforlu, aynı zamanda merkezi bir yer en iyisi. Araştırdım en uygun Eskişehir Öğretmenevi oldu, ancak konaklama alternatifi hayli fazla sıkıntı çekmezsiniz. Odunpazarı’ndan sonra meşhur Hamamyolu caddesinden yürüye yürüye kalacağımız yere gittik. Hamamyolu caddesi üzerinde fotoğrafta gördüğünüz sanat köprüsü ve müzesi yer alıyor, bu etkinlik koridoru cadde boyunca cam müzesi, kafeler, oyun parkurları şeklinde devam ediyor. Bir de Eskişehir ne kalabalık bir şehirmiş meğerse, her taraf dolu insan..
Sazova Parkı’nda masal şatosu ile hayal alemine giriş
Sazova Parkı masal diyarında neler var neler…
Eskişehir Sazova bilim, kültür, sanat, eğlence parkı içinde yok yok ama ben en çok şu meşhur masal şatosunu merak ediyordum. Walt Disney karelerini andıran fotoğrafları gördükçe nasıl bir yer merak ettim. Sazova Parkı’na otobüsle ulaşım kolay, özellikle çocuklar burada bir günü doyasıya eğlence ve aktivite ile geçirebilir. Gölet içinde balıklar, üstünde yüzen kuğular, deniz bisikleti, su kayağı, göl içinde dev korsan gemisi sadece su kenarında geçireceğiniz zamanda bile sizi eğlendirmeye yetiyor. Japon bahçesi olarak düzenlenmiş yeşil alanda ise masal karakterleri, oyun evleri, oyuncaklar, gezi treni, ilginç maketler derken şimdi burada çocuk olmak vardı dedim…
Müzenin en eğlenceli hali burada
Tarih boyu Türk müzik aletleri
Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi‘nde alanlarında dünyaya adını duyurmuş önemli isimler birebir balmumu heykelleri, eserleri ve hikayeleri ile sergileniyor. Fotoğraftaki Türk dünyası müzik aletleri müzesinde ise bütün müzik aletlerini ister kulaklık tak dinle ister oku öğren. Amfisi, sergileri, esminyatürk ile tam bir kültür merkezi.
Tüm masallar bu şatoda toplanmış
Sazova parkı masal şatosu evcilik oynayalım moduna sokuyor insanı:) Türkiye’deki meşhur kulelerden esinlenip hazırlanmış, Galata Kulesi ve Kız Kulesi’ni tanıdık içlerinde. Giriş ücretsiz, masal alemine dair görsel pek çok aktivite var burada, biletli olarak da rehberli etkinlikler var. Seyir terası ise bütün Sazova Parkı’nı yukarıdan izlemek için ideal. Daha bitmedi, Sazova Parkı içinde bilim deney merkezi, uzay evi, sualtı dünyası, hayvanat bahçesi de var. Eskişehir’e gezmeye gelen çocuklu aileler burada bir gün geçirebilir. Parklar güzel de ben sakin, dokunulmamış, tesis olmayan yerleri daha çok seviyorum. Eskişehir gezi rotası listeme Kentpark ve Şelale Parkı eklemedim, zaten zaman da yetmedi. Ama Gürleyik şelalesi ve Balıkadamı kuş cennetine gitmek isterdim.
Porsuk çayı gondol keyfi
Ha Venedik ha Porsuk’ta gondol keyfi. Ha bizim ki en iyisi:)
Eskişehir gezi planı içinde Porsuk Çayı’nda gondolla gezmek mutlaka olmalı. Biz gondolla gezemedik hatta sadece bir defa gondol gördük onun da fotoğrafını çektik. Hava soğuk ve kapalı, suyun rengi bulanık ve koyuydu. Porsuk çayı bu mu dedim ama normalde daha berrakmış, bize kış yüzünü gösterdi. Kış demişken karlı gezi planı istyenler lütfen okuyunuz:)
İki gün de Eskişehir’de gezilecek yerler listesindeki her yeri görebilirsiniz. Ben şahidim, ayrıca buraya kadar okuduk, gezmiş gibi olduk diyenler cansınız:) Eskişehir’de deniz keyfi görüntüleri ile rotamızı tamamlayalım…
25 Şubat 2019, 14:05
İnstagramda hikayeler dışında göremiyorum seni sevgili Begonvil’im. Bugün, bloguna bir bakayım oralarda mısın acaba? deyince yazınla karşılaştım. Her zamanki gibi güzel bir yazı olmuş. İki sene kadar önce Bilecik’e gidince Eskişehir’e de gidip gezmek istemiştim ama nasip olmamıştı. Bir daha gidersem bu paylaşımının çok faydası olacak.
25 Şubat 2019, 15:11
Sevgili Mine Hanım çok hoş sürpriz oldu, iyi ki geldiniz:) Şu sıralar biraz çekileyim diyorum ama yine de içindeyim her şeyin.. O dağlara ne zaman vuracaksam kendimi bilemedim.
Eskişehir’i seversiniz, 1-2 günde gayet güzel gezilir. Notlar denenmiş sınanmıştır, güvenle kullanabilirsiniz. Ben de Bilecik i görmek çok istiyorum, belki bir günlüğüne giderim, o zaman ararım sizi tüyo almak için.
Kucak dolusu sevgiler..
25 Şubat 2019, 22:04
Bayılıyorum böyle iki günde gezilebilen yerlere ama yaşamak sıkıcı olabilir. Ben de gezmiş kadar oldum diyenlerdenim. Sevgiler…
25 Şubat 2019, 22:37
Merhabalar Rabia Hanım, görüşünüze katılıyorum ve diyorum ki İstanbul mu bizi böyle yapıyor acaba?
Yurdumun her yerini görmek, keşfetmek istiyorum çok başka bir keyif bu.
Beğenmenize memnun oldum, sevgiler selamlar benden de:)
26 Şubat 2019, 12:21
Tam Eskişehir rotası planlarken mail’ime düştü yazın. Hikayelerde görmüştüm yazı daha detaylı ve faydalı oluyor her zaman..Odunpazarı’nı Bursaya benzettim çok…Ama çok yapay buldum restorasyonu. Soğuk gözümü korkuttu biraz Mayıs ayında gidip Porsuk çayı boyunca uzanan Ihlamur ağaçlarının kokusundan mest ola ola gezeyim istedim ben.Eskişehir’e gidilmiş de bir tren rayları fotoğrafı çekmemiş olmanı da soğuğa veriyoru, eksikliğini hissettim:))
Ellerine sağlık canım çok faydalı bir yazı oldu benim için…
26 Şubat 2019, 13:44
Mayıs ayı gezi için ideal zaman, güneş yüzünü göstersin, bulutlar dolansın havada işte o zaman cıvıl cıvıl bi Eskişehir’de gondolla Porsuk tadı çıkarılır. .Odunpazarı için aynı fikirdeyim, restorasyon kusur örtmek değil aslına uydurmak olmalı.Yine de pencereden uzanıp sohbet edilen, avlusuna kafa uzatılıp merhabaaa denilen sıcak evler çok.
Fotoğraf demek ışık demek bir kere daha anladım, o yüzden fotoğrafçının rastgelesi ışığın çok olsunmuş demek ki. Raylar, yollar, evler, porsuk, şato hepsi hava kapalı olunca küstü. Gezerken çekmek ile çekmek için gezmek de çok farklı hazırlık ve yol arkadaşı gerektiriyor. (Burada iki dakika sabretmeyen ofçubaşı kızlarıma da gönderme yaptım:))
Eskişehir e giderken gezerken ne istersen sorabilirsin ama şu Uğrak unlu mamüllere mutlaka uğra:)
Çok teşekkür ediyorum. Selamlar, sevgiler benden..
1 Mart 2019, 22:19
Eskişehir her zaman gitmek isteyipte bir türlü gidemediğim yerler arasında.. Odun Pazarının o kadar çok fotoğrafını gördüm ki sosyal medyada gitsem hiç yabancı gelmeyecek gibi geliyor 😁 masal şatosunun görüntüsü oldukça güzel 🤗 gondol ve şatosuyla gerçektende üç boyutlu katlanır masal kitapları bir yer Eskişehir. Emeğine ve kalemine sağlık 🖖🤗💕🌸
2 Mart 2019, 01:32
Bence baharda bir hafta sonu Eskişehir turu yapın, küçük abi çok memnun kalır eminim. Özellikle Sazova’da korsan gemisi, bilim, uzay müzeleri filan çok ilgisini çeker. Gondol keyfi de güzel bi deneyim olur, gezinti botları daha ucuzmuş gondollarla çok fiyat farkı var aralarında. Odunpazarı ile ilgili bakalım sen ne düşünürsün? Çok zengin bir kültür var Eskişehir’de ama benim gördüğüm öğrenci şehri kimliği baskın.
Çok teşekkür ederim yorumuna, içimden kahve çay yapıp ikram edesim geldi:)) Çok sevgiler..
3 Mart 2019, 02:25
Buraya kadar okuduk gezmiş kadar olduk balla. Hatta yazmış kadar bile olduk. Öylesine güzel, akıcı, keyifli bir yazı olmuş ki tek nefeste okudum.
Ankara’ya da bekleriz efenim mutlaka. Bir gezi rehberi de bizim için hazırlayın bence 🙂
Bi de kim söylediyse Porsuk aslında daha berrak diye kandırmış. Ben ne zaman gitsem hep o renk. Yaz kış 🙂
3 Mart 2019, 13:16
Ankara’nın köyleri başlıklı bir gezi yazısı hazırlamak isterim. Bence Ankara sıkıcı memur kenti değil de asıl Behzat Ç deki gibi kafasına esti mi arabayı durdurup misket havası oynayan sıcak insanların şehri ama köylerinde.. Tamam tamam Yuvaköy Çekergezer in mekanı gelmeyiz oraya…
Eskişehir gezimin son akşamı çok sevdiğim bir büyüğüme ziyarete gittim, Zeynep Teyze çamur gibi ya bu Porsuk çayı dedim. Şimdi yağmurlar karlar bulandı, hele bi baharda gel de gör rengi daha berrak dedi Eskişehir in yerlisi, 70 yaşında… Nasıl bakarsan öyle görürsün sayın Çekergezer…(babbababa:)
20 Mart 2019, 01:08
Bu yazıyı heyecanla bekleyenlerdendim. Eskişehir’e bir kaç defa gittim. Gezmek için günübirlik ya da tek gece konaklamalı, iş için de 1 hafta falanhem de bir kaç kez. Bildiğim bir şehir ama farklı bakış açısı görmek çok iyi oluyor.
Yalnız mı gezmek lazım konusu da amaca göre değişir tabi. Fotoğraf çekmek için yalnız daha mantıklı aslında. Çünkü ofçubaşı olmasalar bile insanları bekletince ben huzursuz oluyorum. Gününirlik plan kısıtlı zaman olunca büzim turumuzda hedef; odun pazarı ve porsuk etrafı olacak gübi görünüyor. Odun pazarında meşhur bi köfteci vardı, duruyorsa yemek için orayı düşündüm. Çibörek için de Kırım-Tatar Kültür Derneği vardı. Duruyorsa kesin orda yerim. Bi de mavi boyalı bi fırın vardı orda, kurabiyeleri nefisti. Aklım da hep yemekte 😂 Sazova Parkı için zamanımız olmayacak gibi görünüyor. Tavsiyelerin cepte, teşekkürler. Bir de Behzat Ç. yeniden başlayacak diyollaaa 😊
20 Mart 2019, 08:11
Farklı bakış açısı kendi keşifini yapmak için sağlam tüyolar veriyor insana. Ama onları alıp kurcalamak lazım, en sevdiğim:)
Günübirlik keyfi bir gezi ise aman dikkat et bol güneş ve pambuk gibi bulutlar olsun. Odunpazarı ve Porsuk kapalı havada sıkıcı duruyor. Vaktim olsa Odunpazarı’nın iyice gerilerine uzanacaktım, viranlıktan yamulmuş evler, pencere teyzeleri ve dahası… Aslını koruyan, fazla rötuş görmemiş seviyorum bina da insan da öyle olacak… Meşhur köfteci, Balaban köfte olmasın? Hani şu Eskişehir’in İskender i denilen, sıra gelmedi ona. Çi börek hiç düşünmedim yemeyi ama senin ki doğru tercih.
Sazova parkı iyi güzel ama çocuklar için ideal, ben park da sevmiyorum illa doğal biraz bozuk yerler olsun. (Allah ım bugün çok mıymıntıyım, onu sevmem bunu istemem, yorumu okuyunca oku beni Zerdali:))
Behzat Ç başlasın ama senaryoyu Gülse Birsel yazsın, gülmek istiyorum artık….
Ama bak söylemeden geçemeyeceğim, Ankara fotoğraflarında kırmızı kabanınla süper model olmuşsun. Bildiğin topmodel the best offf Ankara.
Yorumuma burada son verirken küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim. Seni de..:)
29 Ocak 2020, 02:42
Acayip merak ediyorum burayı kısmetse en kısa zamanda uğramak istiyorum.
2 Şubat 2020, 15:25
Yurdumuzun her yerini en az bir defa görmeli.
2 Şubat 2020, 10:56
verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
2 Şubat 2020, 15:23
Web sitenizde araba kiralama yanında Trabzon ile ilgili içerik paylaşmanız çok iyi olmuş. Hatta nerede, ne yemeli, Trabzon’a özel her türlü konuda da yazarsanız çok faydalı olur. Özellikle gelip araba kiralayan kimseler için hazır şehir rehberi sunmuş olursunuz. İyi çalışmalar.