Akyaka her zaman iyi gelir insana. Belki yaz aylarının kalabalık ve hızlı temposundan daha keyiflidir bahar ayları. Sonuçta Azmak nehri yaz kış billur gibi sularıyla hazır bekliyor. Her daim buz gibi sularına girmek cesaret ister ama tekne gezisi, kano için havanın sıcak olmasına gerek yok. Ben aklıma koymuşum tekrar Akyaka Azmak Nehri gezisi yapmayı. Ama ne güzel olur, ağır ağır sokaklarını dolaş, Azmak nehrinde bolca vakit geçir. Acele etmeden tekneye bin, aheste kano keyfi yap, otur uzun uzun su kenarında. Hani bazen mola vaktidir, biraz yol sonra sakinlik, bol bol doğa ve sadelik ister insan. İşte öyle bir zamanda Akyaka doyurur insanı. Öyle gibi geldi bana, denemek lazım.
Aşıklar Yolu hikayesi sürpriz sonlu…
Akyaka’ya yaklaşırken Aşıklar Yolu sağ yanınızda beliriyor. Hikayesi de sanki bir anlam kazandırmış, ilgi çeken ve gerçekten güzel bir yol. Hem sürpriz hem de mutlu sonlu hikayesiyle çok daha anlamlı oldu. Aşıklar Yolu görüntüleri için Rotasız Seyyah’ın videosu burada…
Bir de hikayesi var ki…
Aşıklar yolu diye bilinen, dev okaliptüs ağaçlarının sıralandığı bu yol şiirsel güzeldir aslında.
1940’lı yıllar, bölgede bir sivrisinek istilası var, sıtma çok can alıyor. Gökova muhtarı 8 kız çocuğundan 4 ü ölüp son erkek çocuğu doğunca, der ki ben bu sorunu çözeceğim. Çözüm bataklığın kuruması, onun da yolu okaliptüs ağaçlarıdır.
Halikarnas Balıkçısı Can Yücel ön ayak olur, Avustralya’dan yüzlerce okaliptüs fidanı getirilir, dikilir. 3 km boyunca cetvelle çizilmiş gibi dikilen fidanlar bugünün aşıklar yolu.
Ağaçlar büyüdükçe bataklık kurudu, sivrisinek sıtma derdi bitti.
Muhtar Mehmet Gökovalı oğlu doğunca verdiği sözünü tutar. Hikayenin mutlu sonla, emek ve elbirliğiyle bitmesine doğumu ile sebep olan ise Prof. Dr. Şadan Gökovalı. Üniversiteden çok sevdiğim hocam. Hep mütebessim, enerjik ve bilge haliyle hafızamızda yer eden Şadan Hocamız…
Akyaka evleri mimarisi ile iç ısıtıyor..
Akyaka evleri
Akyaka’nın yöresel mimarisi hemen kendini belli ediyor. Açıkçası ormanın içine serpilmiş gibi duran beyaz, ahşap evler burayı zamandan koparıyor. Doğası, habitatı özel bu bölgede karşılaştığım mimari doku çok hoşuma gitti. Hep korunur ve bozulmaz inşallah.
Hem görsel hem işlevsel anlamda öyle keyifli mekanlar ki tıkıldığımız betonlara isyanı büyüyor insanın. Akdeniz’e indikçe kalabalığın, popülerliğin gölgelediği güzellikler yanında Ula ve çevresi sanki saklanıyor gibi. Akyaka evleri ile ilgili Nail Çakırhan ismi öne çıkıyor. Mimar olmadığı halde bu konudaki çalışmaları ile ödül almış ve özgün mimarinin kalıcılığı için emek vermiş. Akyaka evleri ile ilgili bilgi ve görseller bu linkte.
Azmak nehir kıyısı oturup dalma alanı..
Azmak Nehri’nde neler yapılır?
*Akyaka’nın içine hafif eğimli bir yoldan, orman ve beyaz evlerin arasından ulaşınca, nehir ne tarafta diye sormayın, hemen önünüzde. (Ben sordum) Otopark da orada, şansınız varsa hemen park edin.
*Yaşasın Azmak nehri önünüzde, sahiden ne kadar berrak ve çekici bir su böyle. Sakar Tepesi’nden buralara inmiş, Gökova’nın ihtişamını da almış gelmiş buralara. Sağa baktın mı, marina, plaj var. Sola daha uzun bakmalı, orada yapacak güzel şeyler var. Hemen tekne turu demeyin, kıyı boyu yürüyebildiğiniz kadar yürüyün. Maalesef kafe, restoranlar gereksiz yer işgal etmiş ama
*Akyaka’da Azmak Nehri’nde yüzülür mü? Dayanılmaz soğuk ile vazgeçilmez soğuk arasında bir kıvamda nehrin suyu. Yüksek oranda mineralli soda içeren bir kaynak suyu ve haliyle şifa deposu. (Kadın Azmağı diye de biliniyor burası, sodalı suyunda çamaşır yıkamaya gelen kadınlardan ötürü) Ayaklarınızı sokmak bile iyi geliyor. Yüzerken tropikal ormanda kulaç atar gibidir herhalde. Yosundan, ottan çekinmiyorsanız problem yok.
*Tesisler kıyıyı parsellemiş bu kötü ama yine de piknik, oturup nehir keyfi için yer var bu iyi. Tesislerden beklentiniz çok yüksek olmasın, ağaçların altına kendi servisinizi de açabilirsiniz en keyiflisinden.
*Tekne turu 2022 yazında kişi başı 30 tl. Daha bile fazla olur demiştim. Öyle güzel ki Azmak nehrinde tekne ile gezmek, helal olsun. Çok mutlu olduğumu hissediyorum bu tür doğal güzellikler içinde.
*Kısa tekne turu yetmez derseniz, çevre koyları da içeren tekne turu yapabilirsiniz.
*Azmak nehrinde kano yapabilirsiniz. Denemedim ama çok isterim, eminim çok keyiflidir. Deniz bisikletini de duydum ama görmedim. Azmak üzerindeki trafik yoğun, belki belli bölgelerinde yapılıyordur.
Akyaka’da sörf yapmak… Vayy duble keyif…
Akyaka’da yapacak çok şey var
*Merkeze inerken göreceksiniz Akyaka Orman Kampı’nı. Azmak nehrine yakın, koylara yakın. Doğa yürüyüşü ya da bisikletle buralara gidiyorsun, yorulunca gelip çamların altında hamağında dinleniyorsun, akşam da kamp ateşi filan. Biraz hareket istersen cıvıl cıvıl Akyaka merkez, bekliyor herkes… Kulağa çok hoş geliyor.
*Azmak nehrini turladıktan sonra biraz da kıyıları dolanalım dediniz. Bu ne? Gökyüzünü doldurmuş kite surfler, rengarenk kelebekler gibi salınıyorlar. Burası dünyanın sayılı rüzgar sörfü alanlarından biri. Fotoğrafta suyun içinde görünen direkler Akçapınar sahilinde oluşan gelgitler yüzünden sanırım. Azmak Nehri’nin berrak sularının aksine burada su bulanık. Çevrede cam gibi koylar var ama rüzgar sörfü için ideal yer bu kıyılar.
Gökova Körfezi ve Akyaka 1. derece doğal sit alanı. Akyaka evleri de kültürel miras olarak korumaya alınmış. Gönül istiyor ki imar yasası filan buralara hiç girmesin, yat limanı, dokuya uyumlu yapılaşma vs ile Azmak Nehri’nin berrak suları hiç bulanmasın. Sakin şehir ünvanı almış ama ünvanla olmuyor bu işler.
Akyaka ile Marmaris, Datça üçlemesi tamamlandı. Hatırladıkça, okudukça bir serinlik bir ferahlık bir huzur hali..
14 Kasım 2022, 02:40
Merhaba,
Bu güzel blog sayfasını bu kadar geç keşfettiğim için çok pişman oldum. Yazılarınızın devamını bekliyorum.
14 Kasım 2022, 20:08
Teşekkürler..
21 Kasım 2023, 12:02
Hala gitmeyen varsa çok şey kaçırıyor. Harika bir yer.
18 Mayıs 2024, 23:06
Bu yer gerçekten cennetten bir parça gibi teşekkürler bilgiler için.