Gezmek, yeni yerler görmek konusunda tutucu muyuz biraz? Genellikle alışılmış, çoğunluğun gittiği hatta moda olmuş yerleri takip ediyoruz. Yaz aylarında deniz, güneş, kum üçlemesinden suyu sevmeyen, neme dayanamayan da vazgeçmiyor. Aslında o kadar çok alternatifimiz var ki içimizde saklı seyyah ruhu, adrenalin heveslisini, tarih-kültür meraklısını ve daha pek çok yönümüzü tatmin edecek, kimisini de açığa çıkaracak. Tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş, namı bağlı olduğu il Erzincan’ı çoktan geçmiş Kemaliye, Doğu’nun saklı bahçesi de böyle bir yer. Gidilmeye, gezilmeye, görülmeye, keşfetmeye değer bir Anadolu köşesi… Hadi biraz gezdireyim sizi Kemaliye’de…
Kemaliye’ye nasıl gidilir?
Yıllardan beri Batı’ya doğru, özellikle İstanbul’a çok göç vermiş Kemaliye. Ama memleket hasreti ile özellikle yazları Kemaliye eski günlerine dönüyor. Doğu ekspresi ile Haydarpaşa tren garından başlayan 24 saati geçen uzun yolculuklar azaldı, artık tren yolculuğu için önce Ankara’ya gitmek gerekiyor. Kompartıman kapatarak ya da yataklı vagon ile yolluğu, bavulu, yükü, yorgunluğu ne anılar biriktirmişler bu yolculuklarda ama kimse şikayet etmez, hey gidi diyerek anlatırlar. Kemaliye, Malatya, Elazığ ve Erzincan’a eşit mesafelerde sayılır. Uçakla giderken bu üç şehirden birine gidilir öncelikle. Malatya ve Elazığ’dan yaklaşık 3 saatlik kara yolculuğuyla varılır. Arapgir’den sonrası Fırat’la dans eder gibi gider yol. Dibi sıra, yakınından, çoğu zaman virajlı, bazen çok tepeden ama hep dağların içinden, tepelerin yamacından. İlk defa gidiyorsanız, Kemaliye uzaktan göründüğünde yeşil bir vaha görmüş gibi olursunuz. Geride bıraktığınız dağlık, kayalık arazinin aksine burası alabildiğine yeşil, sürpriz bir saklı bahçedir.
Kemaliye seni bekliyor
Kemaliye çarşısı
Kemaliye seni bekliyor, yöre için kullanılan slogan. Peki oralara gidenleri neler bekliyor? Özgün tarih-kültür yapısı ve doğal güzellikleri ile Tarihi Kentler Birliği üyesi olan Kemaliye aynı zamanda ÇEKÜL Vakfı’nın 7 Bölge 7 Kent Projesi kapsamına alınmış. Restore edilmiş yapılar hemen dikkatinizi çeker, kimi yerde tamir görmüş kimi yerde aslına uygun yenilenmiş evler, dükkanlar ile eski Eğin/ Kemaliye yaşatılmaya çalışılıyor. Bir zamanlar meşhur Eğin halılarının dokunduğu halı fabrikası artık yok ama kasap ve kuyumcu denince yine ilk akla gelen yerdir. Fotoğraftaki çarşı yolunun hemen sağında ünlü Bozkurt Otel var. Yerli yabancı turistlerin çoğu burada konaklıyor. Restoranı da her daim dolu. Lezzetli pişmiş bir et, yanında da Eğin ekmeği, daha ne olsun. Ekmek demişken, somun ekmek değilde bildiğimiz lavaş ekmeği ama lezzeti buraya özel hele Apçaağa Köyü’nün fırınının ekmeği dönüşte herkesin hediyelik olarak götürdüğü bir lezzet. Eğin peyniri de yöresel lezzetlerden biri, daha çok keçi sütünden yapılan sert bir peynir. Ama alışınca artık başka peynir yemek istemiyorsunuz.
Eğin dedikleri bir küçük şehir
Sıcacık Anadolu sokakları
Sarmaşıkların dolandığı, sıra sıra dükkanların dizildiği Kemaliye çarşısında her pazartesi pazar da kuruluyor. Civar köylerden kalkan servislerle gelen yerlisi, misafiri haftalık alışverişini burada yaptıktan sonra yolun hemen aşağısındaki çınar altındaki çay bahçesinde çayını yudumlayıp rastlaştığı hemşehrileri ile yarenlik ediyor. Yazları kasaba kalabalığından çok tam bir tatil beldesi görünümünde. Yabancı turisti, enteli, sanatçısı, teyzesi, amcası, genci hepsi bir arada. Çarşının içindeki bir iki fırından herkes haftalık ekmeğini alır, havada zaten nem yok, kurutulur yenir bir hafta boyunca. Kuru dediğime bakmayın elinizle bir kaç defa su serpin, tamamdır. Kemaliye’nin çoğu yerinde tatlı bir eğim var, daha dik yerler de sekilerle düzenlenmiş. Kıvrılarak akan Fırat’a dik dik bakan dağların arasında bir yer burası. Her şey iyi güzel de böyle özgün bir mimari mirası olan Kemaliye’de tam da Fırat’ın kıyısına yapılmış Toki blokları insanı derinden düşündürüyor…
Orda bir köy var uzakta…
Apçağa köyü manzarası, enerjisi, ekmeği ile en sevdiğim köylerdenOrda bir köy var uzakta/ O köy bizim köyümüzdür/ Gezmesek de tozmasak da / O köy bizim köyümüzdür… Hepimizin ilkokul sıralarında mırıldandığı şiirdeki köy işte burası. Fotoğraf, Şair Ahmet Kutsi Tecer‘in adına şiir yazdığı ve herkesi memleket hasretine ortak ettiği Apçaağa köyünün sokakları. Özgün mimarisi ile Kemaliye evlerinin en güzel örnekleri de burada da görülür. Kimisi yenilenmiştir kimi ise hala zamana direnir. Kemaliye evlerinde temel döşeme malzemesi taş ve ahşaptır. Evlerin girişi ve bazı bölümleri düzgün dere taşlarından yapılan adına rıhtım denilen zeminle kaplıdır. Pencere ve kapılarda da özgün mimari ve özellikler gözlenir. Yöre halkı kadın ve erkekler için farklı kapı tokmaklarını kullanarak yüzyıllar öncesinden diafon kolaylığını yaşamışlar.
Kapılar neler anlatır? merak ederseniz hikayeyi okuyabilirsiniz…
Karanlık Kanyon’a gitmeden olmaz…
Karanlık Kanyon, aydınlık gökyüzü ve bizim Fırat…
2008’den beri adrenalin ve doğa sporları tutkunları için Uluslararası Kemaliye Doğa Sporları Şenliği düzenleniyor. Kemaliye ve Fırat nehri başta base jump, pek çok extrem spora ev sahipliği yapıyor. Fotoğraf, video ve ayrıntıları ise Karanlık Kanyon yazısında bulabilirsiniz.
Kemaliye evleri, kültürel mirasın en güzel örnekleri
Kemaliye suyu bol bir yer, sokaklarda oluklardan gürül gürül, temiz sular akıp duruyor. Restore edilmiş evlerde yöresel lezzetlerle karnınızı doyurabilir, yine eski bir Kemaliye evinde kahvenizle lök tatlısını tadabilirsiniz. Burası aynı zamanda bir dut memleketi, lök ise dut ve cevizden yapılmış bir tür helva. Başka neler var yemelik derseniz, Pestil Sarması‘nda dahasını yazdım. Kadıgölü‘nde soluklanıp, serinleyebilir daha çok zamanınız varsa Kırkgöz’e çıkıp piknik de yapabilirsiniz.
Doğu’ya doğru uzanmak isterseniz, Kemaliye‘yi de programa almanızı öneririm. Buralara kadar gelmişken Sivas’a gidip Suşehri ve Divriği Cami’ni görüp, dönüşte veya gelirken Malatya’ya da uğrayabilirsiniz. Anadolu insanını daha yakından tanımak bizi anlamamız için çok gerekli. Kemaliyeli bir şair şu dizelerle bence çok güzel anlatmış Anadolu insanını,
Benim köyümde / Zengin tarım alanları / Portakal, muz bahçeleri yok / Ama yokluk içinde / İnsanların gönlü tok…
22 Mart 2017, 20:39
O muhteşem şiirin köyünü ve sahibini öğrenmek çok güzel oldu, bilmiyordum teşekkür ederim kendi adıma. Hem tuhafiye hem nalburiye ne güzel, dilerim köy gibi köy olarak kalan yerlerden olur. Sevgiler…
22 Mart 2017, 20:47
Kemaliye çok güzel bir Anadolu köşesi, ilçe ama ilinden ünlü, zamanında 200-300 bin nüfusu varmış sürekli göç ile bugün tenhalaşmış. Yurdumuzun her yerini gidip görmeli aslında. Sevgiler..
22 Mart 2017, 20:55
Ne kadar saklı güzellikler var ülkemizde keşfetmesini bilene.Umarım Kemaliye de bu dokusunu kaybetmez.Fotoğraflar da anlatım da güzel…Emeğinize sağlık…
22 Mart 2017, 20:55
İki kez Erzincan'da bulundum. İkisinde de gitmek istedik ekip olarak. Ancak üç saatlik yolmuş. Vaktimiz yoktu o ünlü mimariyi, konakları görmeye…
22 Mart 2017, 21:11
Kemaliye dokusunu koruyor sayılır ama daha çok tanıtılmaya ve paylaşılmaya ihtiyacı var. Gidip de sevilmeyecek yer değil, müdavimleri döndükten sonra ne zaman gideceğiz tekrar diyerek gün sayıyor. Beğendiğinize sevindim, gidip görmeniz de nasip olur belki. Sevgilerimle..
22 Mart 2017, 21:16
Aslında yol boyu da keyifli ama zamanınız kısıtlı ise başka tabi. Dilerim gidip görürsünüz, ok beğeneceğinizi düşünüyorum. Yaz aylarındaki doğa şenliklerine rastlarsa farklı bir tecrübe de olur. Hem gezmek hem dinlenmek hem de fotoğraf çekmek için tavsiye ederim. Selam ve sevgilerimle..
22 Mart 2017, 23:13
İlimizin ilçesi olan Kemaliye hakkında ne güzel şeyler yazmışsınız harika….Erzincandan sevgiler…Tülin ATEŞAL
22 Mart 2017, 23:17
Elazığ ve Malatya'yı havaalanına giderken de olsa görmüş oldum ama nasipse bir daha ki sefere Erzincan üzerinden giderim belki. Yeni yapılan yolla daha da kısa bir yolculuk olduğunu duydum. Kemaliye ve köyleri çok zengin bir kültüre ve bakir doğaya sahip. Karış karış gezmeli yurdumuzu. Sizin paylaşımlarınızı merakla takip ediyorum, elinizde malzeme çok, şanslısınız. Sevgilerimle..
23 Mart 2017, 11:19
Ahhhh o dar sokaklar,kasaba havası,sessizlik,sakinlik,ilk fotoğraftaki huzur…
23 Mart 2017, 11:50
Herkesin yılda en azından bir defa da olsa gidebildiği bir köyü olsa ya da bir kasabaya yolu düşse diyorum. Küçük ve sakin şehirlerde yaşayanlar bunu hissetmez belki ama sakin ve doğal yaşama ilaç niyetine ihtiyacımız var.
23 Mart 2017, 18:41
ne kadar huzurlu bir yer gibi gözüküyor 🙂 sevdim oraları
23 Mart 2017, 18:41
Sadece batının büyük şehirleri aklımıza geliyor gezmek denince. Ama bu tür yerleri gezince insan keyifli hissediyor kendisini. Ben de Erzurum, Ağrı ve Kars' ı gezince çok keyif almıştım.
23 Mart 2017, 18:47
Anadolu çok güzel ve huzurlu. Temiz hava, az gürültü insanı en baştan bir dinlendiriyor. Kemaliye de güzel bir yer, o kadar dağların arasından yemyeşil bir yer hem de çok zengin bir yerel kültürü var. Ama orada yaşayan özellikle genç grup da İstanbul'a gelmenin yollarını arıyor..
23 Mart 2017, 18:57
Doğu'da görmek istediğim çok yer var, bugüne kadar gidemediğime bile hayıflanıyorum. Sadece Doğu değil, sahip olduğumuz kültürü ve doğal güzellikleri bilmek istiyorum. Açıkçası gezgin ruhumuzu gezdirmemiz gerek biraz. Selamlar..
24 Mart 2017, 18:45
Götmesini bilen için yurdumuzun dört bucağında ne güzel saklı bahçeler var. Yolculuk yaparken özellikle dağ yamaçlarındaki köyleri,tarlasındaki köylüleri gördükçe hep bu şarkı dolanır dilime. Yeniden gencecik bir öğretmen olup oralara gidesim gelir. İnanır mısınız eş,çoluk çocuk razı olsa giderim bile.
24 Mart 2017, 18:49
Seyahatlerde varılacak yer kadar yolculuk kısmı da çok keyifli bazen daha bile ilginç anılar biriktiriyor insan. Gezip keşfetmek yaratılışta var, o kısmı da ihmal etmemek gerek ama yaşadığımız şehirde bile belli yerlere takılıyoruz. Eşinizle aynı kafada iseniz çocuklar da büyüdüyse kim tutar sizi?
25 Mart 2017, 18:51
yahu resmen saklı bir cennet gibiymiş ya burası. böyle yerleri gidemesem de olduğunu bilmek, bir gün giderim ihtimali biile huzur veriyor insana. Fırsat olsa da anadolumun tüm güzelliklerini gezip görebilsem ama ne zaman ne ömür yeter gibime geliyor. Burayıda gezilip görülecek güzellikler listeme aldım. Nostaljik sokaklar, doğayla iç içe yerleri ile gerçekten görülmeye değer. Bizlere bu yeri tanıttığın için sana da ayrıca teşekkürler 🙂
25 Mart 2017, 18:58
Ben de Anadolu'yu gezmek isterim, her bölgede ayrı bir renk ve birikim ama özünde bizim sıcaklığımız. Dünyada farklı yerler görmek de ayrı bir vizyon ve heyecan ama yurdumuz başka. Beğendiğinize de tanıştığımıza da sevindim. Keşke çok çok gezsem de yazsam. Ben teşekkür ederim, yeni yazılarda görüşmek dileğiyle..
20 Nisan 2017, 21:07
Ne güzel bir yermis. Ben de severim degisik yerler gezmeyi özellikle de dogasi bolsa 😊
20 Nisan 2017, 21:11
Yeşil, sakin ve doğal bir yer Kemaliye ve kültürü de çok zengin. Anadolu bir başka sıcak, aslında daha çok yerel ve ulusal turlar düzenlenmeli, o noktada eksiğimiz var. İlla deniz olsun demiyorsanız, tatiller de Anadolu gezmek en iyisi..
5 Haziran 2017, 11:53
Blogu okudukça kıskanmaya başladım. Maşallah çok geziyorsunuz.
Erzincan'a gidecekler için meşhur ekşisu, Çağlayan şelalesi ve Refahiye Dumanlı yaylasını tavsiye ederim.
5 Haziran 2017, 12:00
Nasip olursa önerdiğiniz yerleri de görmek isterim, Refahiye de, Kemaliye gibi çok bilinen bir ilçesi Erzincan'ın. Doğası, kültür mirası ile görülesi Anadolu köşelerinden her biri.