ALAÇATI MUHALLEBİSİ

Sıcak günlerdeyiz ama tatlısız da olmuyor. Sütlü tatlılar, serin ve hafif lezzetleriyle sık sık sofralarda. Denenmiş, bilinen tarifler kadar hayal gücü ile ortaya çıkan nefis tatlar da var. Bir de yöresel lezzetler var. Kokusu, aroması, tadı ile oraları anlatan lezzetler…
 
Alaçatı’nın sakızlı muhallebisi, tam bir Ege lezzeti. Aslında sakızlı lezzetler ailesinin bir üyesi. Sakızlı dondurma, sakız reçeli, damla sakızlı kurabiye ve kahveden de tatmak lazım. Sakızın memleketi Alaçatı, Türkiye’de damla sakızı ağacının tek yaşam alanı. Sayıları 300’ü aşan bu değerli ağaçlar koruma altında. Sıcağı seven ama nemli rüzgarlar isteyen sakız ağaçları yüzyıllarca yaşıyor. Yaradan, meyvesini dalında değil de bu defa kabuğundan akan bir sıvı ile vermiş. Koku, lezzet, fayda hepsi bir arada, hepsi bizim için…
 
Alaçatı muhallebisi, kolay ve bilinen bir tarif. 1 lt süt, 1 bardak un, 125 gr. tereyağı, 1 su bardağı şeker, 3-4 tane damla sakızı.

 

Un ve tereyağını kokusunu duyup ama karartmadan kavurun. Süt ve şekeri ekleyin. Karıştırarak pişirirken damla sakızını da atın içine. Göz göz oldu mu tamamdır. 10-15 dk. Mikserle çırpın. Sakızlı muhallebi hazır, kokusu da her yerde…
Damla sakızının pek çok faydası var. Çiğnemek hem diş etlerini kuvvetlendiriyor hem de ağız kokusuna iyi geliyor. Balla macun yapıp sabah aç karnına yerseniz mideye iyi geliyor, aynı macunu yemekten sonra yerseniz gaz şikayetlerine birebir. Yara ve yanıklar için hazırlanan reçeteleri de var. Kış aylarında da öksürük ve bronşit şikayetine deva olarak kullanabilirsiniz. 
 
Ramazanda oruç tutabilmek, canımızın çektiğini yiyebilmek, vatanımız gibi bereketli topraklarda yaşıyor olmak da birer şükür sebebi. Hepsine hamdolsun. Muhallebi, denenmiş ve onaylanmıştır. Afiyet olsun. Alaçatı’dan söz açılmışken birkaç kare ve bir kaç kelam daha…
 
 
Alaçatı, taş evleri, rüzgarlı iklimi ve coğrafi yapısı nedeniyle sörf sporu

ve yöresel mutfağı ile ünlü. Alaçatı’nın film platosu ya da legolardan yapılmış evcilik alanı gibi duran sokaklarını gezmek için bile insanlar geliyor bu beldeye. Adım başı fotoğrafı çekilecek mekanlar var.

 
 
Yöreye özgü lezzetlerden biri de kumru. Alaçatı kumrusu, acıkınca ilk akla gelen yiyecek.Simit hamurundan yapılmış bir sandviç ve içinde başta domates-peynir, çeşit çeşit şarküteri ürünü ile hazırlanan bir lezzet. Kumrusu ayrı, pişerken aldığı lezzet ayrı güzel.
 
 
Alaçatı sokaklarında fenomen olan yapılar, kapılar var. Sahipleri bu işe ne diyor bilinmez ama fotoğrafçılar artık buraları ellerinde adres arayıp buluyor ve deklanşöre basıyor.
 
 
Yeni taş evlerin çoğunun önünde mini bir motorsiklet. Her yerde renkli görüntüler var. 150 yıl öncesinin rüzgar değirmenleri, tepeleri süsleyen rüzgar gülü elektrik santralleri, adeta bir sörf havuzunu andıran Alaçatı kıyıları buralara yolu düşen herkesin ilgisini çekiyor.
 
Ağzınızın tadı eksik olmasın, sakızlı muhallebi kıvamında… 
19 yorum
  • anne güncesi

    11 Haziran 2016, 00:45

    İftarda tatlısız olmuyor. Ben de hafif tatlıları tercih ediyorum. Alaçatıyı zaten çok seviyorum. Orda o evlerden birinde yaşamam sonsuza kadar.

  • Bize Her Yer Okul

    11 Haziran 2016, 00:45

    Oooo Sutlu tatlıları ozellıkle de sakızlı muhallebıyı cok severım. Hele de damla sakızın memleketınde yemek… Afıyet olsun. Memleketın guzellıklerı ne kadar cok aslında. Sızın de azınızın tadı eksılmesın 😉

  • Begonvil Sokağı

    11 Haziran 2016, 00:49

    Okul yılları insanın hayatında yer ediyor. Siz de Ege'yi seviyorsunuz belli. Kim bilir belki tekrar yolunuz düşer. Ağzınızın tadı eksik olmasın, sevgiler…

  • Begonvil Sokağı

    11 Haziran 2016, 00:54

    Şimdi yakın olsak hemen koca bir kase getirmez miydim. Gerçekten canınız çekti ya da bulamadığınız bir şey olursa kargolar iş başında. Allah sağlıklı ve keyifli günlerle geçecek tatlı bekleyişinizi hayırlarla buluştursun. Sizin de ağzınızın tadı eksik olmasın. Sevgilerimle…

  • BirTatlıHuzur

    11 Haziran 2016, 12:32

    Muhallebinin rayihasını hissettim desem yalan olmaz ama ben güzelliklere vurgunum. Ne güzel yerler. O diyarı bugünkü kalabalığından,ünlülerin istilasından sıyrılmış,kendi halinde bir yerleşim olarak düşünün. Sakin,dingin,cennetten bir köşe…Derdini,tasasını bile unutur insan. Böyle güzel yerleri hep tanıtın olur mu?

  • Begonvil Sokağı

    11 Haziran 2016, 12:36

    Yurdumuzun her yeri cennetten bir köşe herkese yakınında, kafasına göre bir yerler var. Ama gezip görmek insana iyi geliyor. Belki dünyayı dolaşayım demezdim ama yeni yeni yerler fikri de şükrü de besliyor.

  • Yazdan Kalan

    11 Haziran 2016, 16:08

    Sakızlı değil de sade muhallebiyi çok severim. Ufaklık yarım bırakınca kalanını zevkle kaşıklarım.

  • Begonvil Sokağı

    11 Haziran 2016, 16:11

    Bizde genelde bol kakaolu seviliyor. Ben muhallebi de sadeyi seviyorum ama gerçek sakızla ve bol çırparak çok hoş bir lezzet çıktı. Yarım kalanları bitirmek neredeyse annelerin asli görevi. Çok selam.

  • Ece Evren

    11 Haziran 2016, 22:06

    Maalesef hayatıma birden çelme takan şeker hastalığı, bu güzelliklerinden beni uzak tutacak.Ellerine sağlık yavrum.Ben de çocuklara yaparım.Sevgilerimle.

  • Begonvil Sokağı

    11 Haziran 2016, 22:10

    Şeker çok zor bir hastalık, bir yer de ömür boyu insana arkadaşlık ediyor. Ama diyet kısmında, beyaz şekerden uzak durmak aslında sağlıklı olan beslenme şekli. Çok ileri düzeyde bir şeker hastalığı değilse ve başka sıkıntılarla sizi yormuyorsa eminim siz onu kendinize arkadaş etmişsinizdir. Hastalıklar sabır, şükür tarafıyla kazanç olur inşaallah. Sağlıklı günler diliyorum, sevgilerimle…

  • Çay Molası

    11 Haziran 2016, 23:56

    Hiç gitmedim. Ne kadar güzel bir yer. .. sakızlı muhallebi de çok güzel olur. Bir bardak un çok değil mi diye merak ettim. Denemem lazım. Demek ki koyu bir muhallebi oluyor. Selamlar.

  • Begonvil Sokağı

    12 Haziran 2016, 00:00

    Merhaba sevgili Çay Molası, son yorumlarda siz keyifsiz olunca meraklanmadım değil. Ramazanın huzur ve bereketi yetişsin inşaallah. Bir bardak un için ben de aynı düşündüm bir parmak kadar az konabilir, damla sakızının rahiyası yoğun kıvama yakıştı. Alaçatı güzeldir, Çeşme'nin güzel yerleri çok nasip olur gidersiniz umarım. Selamlar…

  • Çay Molası

    12 Haziran 2016, 12:18

    Sağolun. Bir müddet endişeli bir bekleyişim var. Sıkılıyorum maalesef. Rabbim feraha ulaştıracak ümit ediyorum. Ramazanın feyiz ve bereketi hepimize olsun. Sevgiler…

  • Begonvil Sokağı

    12 Haziran 2016, 12:26

    Allah yüreğinize ferahlık versin bazen hava bulutlanıyor, fırtına oluyor. İnşaallah sonu selamet olur, güzel günler manevi ve maddi olarak yar olur size. Sevgiler…

  • deeptone

    2 Ekim 2016, 20:37

    ay bunu, istanbul bebek'te, hemen bebek parkının ordaki alaçatı muhallebicisinde yedim geçende çok yakında miam 🙂 mavi kareli masada 🙂

  • bahce perim

    28 Mart 2017, 21:48

    Keyifli bir yazı. Ayvalık'tan Antalya'ya kadar sakızlı tatlar pek meşhurdur. Sizi tebrik ederim, sakin zamanını özellikle bulmuşsunuz. İnsandan geçilmediği için fotoğraflarda mekanın doğasını zor yansıyor.

  • Begonvil Sokağı

    28 Mart 2017, 21:55

    Ege ve Akdeniz'de ortak lezzetler çok, ama sakızlı tatlar genelde çok bilinmiyor. Bu konuda belki bir atak yapılması gerekiyor çünkü yeme içme kültürünü de önemli bir tanıtım ayağı. Hareketlenme var.. Fotoğrafların çekildiği zaman yanlış hatırlamıyorsam ağustos sonu eylül başı gibi bir zamandı, bence Ege kıyılarının en güzel zamanları.. Teşekkür ediyorum, selamlar..

  • Rabia Adalier

    21 Ağustos 2017, 11:08

    Yanlız damla Sakız'ının bi özelliğini gözden kaçırmamak gerek ; biraz fazla kaçırınca ciddi manada sert bir lezzet veriyor ki bu da tatlının fıtratına aykırı … sevgiler 💞Bu arada muhallebi tarifini ilk fırsatta deniycem …

  • Begonvil Sokağı

    21 Ağustos 2017, 11:25

    Arife tarif olur mu? Bu işin ustası varken bize biraz daha alabilir miyim kısmı kalır.. Çok haklısın fazlası sert ve tadını acılaştıran bir lezzet veriyor. Şimdiden ellerine sağlık..