Haliyle bir zaman sonra ben yoruldum hayat üstüme gelme diyoruz.
Hayatta en önemli 3 şey nedir? Bana sorarsanız sağlık, zaman, umut… 2020 ve 2021 yılı bu üçünden imtihanız. 2021’in ilk çeyreğini böyle bitirdik ama umut içinde ha gayret diyoruz. Bazen her şey üst üste gelir, büyüklerimiz buna kambur kambur üstüne derler. Oysa hep dik durmalı, her halükarda dik durmalı, çünkü şükür cephesinde tükenmez kaynak vardır. İlla ki vardır… Ben yoruldum hayat başlıklı bu içeriği 2017’de yazmışım ama bak şimdi… Demek ki neymiş?
*Vermeyince Mabud neylesin sultan Mahmud!
Bazen ciddi bir yorgunluk hissediyor insan ama bunu hayata havale etmek ne kadar doğru bilmiyorum. Neticede hayat bize sunulmuş bir nimet, dertlerimizi fatura etmek için değil içinde yaşayalım diyerek sunulmuş bir nimet. Hayat güzel… Tek açılı değil, esneklikle dilediğin gibi yaşayacağın bir alan. Onu da iste bu da olsun, daha çok olsun derken tadımızı kaçırıyoruz belki. Hayattan yorulduğumuz algısı insanların marifeti, bizim marifetimiz. Beni üzen, yoran insanlara baştan bozuluyorum sonra hemen bunları yapan ben olmayayım da varsın azıcık canım acısın diyorum.
Güne başlar başlamaz yaşadığımız mekanın içinde başlıyor yorgunluk, asansörde nefesini hissettiğin komşunun selamı esirgemesi, trafikte arenada kapışır gibi araba kullanıp yol vermeyenlerin çilesi ile başlayıp gün boyu süren didişme. Birbirini sevip, anlamayı istemeyen insanlarla yenik düşmek daha hızlı ya da bize öyle geliyor. Birbirimizi sevelim demiyorum çünkü anladım ki bu da nasip ve vermeyince Mabud neylesin sultan Mahmud!
Kafa silgisi ve süper kalem istiyorum
Şu sıralar en çok bir silgiye ihtiyacım var. İz bırakmayan, çabuk silen hatta tekrar yazma isteği veren… İlkokulda kaybetmemek için ortasından delip boynuma astığım türden, hemen benimseyip parçam haline gelecek süper güçleri olan bir silgi. Epeydir düşünüyorum ben bunu, adına da kafa silgisi dedim. Ama kalbime de kullanmayı düşünüyorum. Sadece bunu kullanmak yeter mi bilmiyorum, süper bir kalem de lazım belki. Özgür, dürüst, samimi bir kalem. Madem hayatın içinde sıkıştık mı hep beyaz sayfalardan söz ediyoruz. Kafa silgisine de ihtiyaç var süper kalemlere de…
Küçük kızım 11 yaşında iken bana şunları önermişti. Vay akıl küpü vayy..
*Hiçbir zaman kendini ikinci plana atma. En önemsediğin kişiler çocukların ve kendin ol!
*Küçücük şeyleri dert etme, boş boş konuşanlara aldırma.
*Güzel bir kitap oku, kitabın içine dal, hayatını yaşa orada!
*Daima kendine bakım yap!
*Ve seni çoook sevdiğimi unutma.
Yazının sonunda ben yoruldum hayat dinletmek vardı ama bugün Gamsız Hayat diyorum. Hak etmeyenlere gamsız olmak, hayata her zaman yürek dolusu…
29 Ekim 2017, 00:02
Yorgunluğa bakış açısında düşüncelerin gücü çok önemli oluyor. Olumsuz düşünceler yorgunluğa yol açıyor. Gerçekçi düşüncelere sahip olursak olumsuzlukların etkisinden kurtulmamız daha kolay olur.
29 Ekim 2017, 00:26
Çok haklısınız, gerçekçi hatta bilimsel yaklaşmayı öğrenmeliyiz. Duygusal olmakla insancıl olmayı karıştırırsak işimiz var demektir. Ama her zaman bildiğini uygulamak kolay olmuyor. Ben doğruları/mı ölsem değiştirmem ama insanlar yoruyorsa bir formül bulunmalı. Yazının içinde olması gereken bir konuyu yazmışsınız, katkı veren yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
29 Ekim 2017, 10:54
Evet İnsanız ve yoruluyoruz.Ama yeniden toparlanıp yola devam etmemize yardımcı olacak o kadar güzellikler de var ki.Yeterki görmeyi bilelim.
Sevgiyle kalın..
29 Ekim 2017, 10:54
Hayata olumlu bakarsak yormuyor ama çevremde bir şekilde istemedikleri hayatları yaşamak zorunda kalanları gördükçe hayatın insanları yorduğuna da inanıyorum çoğu zaman. Ancak silgi fikri çok güzel. Sanırım o silgileri de bizim bulmamız gerek.
29 Ekim 2017, 12:10
Hayatın içinde yanında durduğumuz, koluna girip yürüdüğümüz ya da uzakta da olsa hep bir nefes gibi hissettiklerimiz var hepimizin. Onları yakına alıp kafa yoranları da öteye koymak lazım.
Sevgilerimle..
29 Ekim 2017, 12:14
Evet silgileri bulmak gerek, çok da hazırcı olmamak lazım değil mi? İstemediğini hayatlara zorunlu katlanan insanlar ve onların büyük yorgunluğu tanımasam da beni de hep çok etkiliyor. Bir el uzatayım desek de bazen sadece kişinin kendi yardım edebiliyor kendine. Bir tatlı huzuru hep bulabilmek duasıyla..
29 Ekim 2017, 19:21
Ara sıra biraz dinlenmek gerek.Fakat lütfen hiç yorgun hissetmeyin,biraz soluklanın ve yola devam edin.11 yaşındaki küçük kızdan bile öğreneceğimiz ne çok şey var 🙂 Sevgilerimle 🙂
29 Ekim 2017, 20:49
Yorgun hissetmek elimizdekilerin değerini bilmek gibi bir faydaya dönüşüyor. Çocuklar hem çok akıllı hem de duygusal, bırakın 11 yaşı 3-4 yaşında ne laflar ediyorlar. Soluklanmak bile bazen kazançlı oluyor değil mi? Uzman görüşü iyi oldu, sevgilerimle..
30 Ekim 2017, 12:36
Zaten bu hayatta en bilge kişiler çocuklar, benim minik yeğen bile öyle laflar ediyor ki…
Trafik konusunda ay yeter artık dediğim anlar oluyor, bu sinir, telaş normal değil. Yorgunluk değil de bazen telaşlı oluyorum o zaman hemen soluklanmam gerek diyorum.. Güzel bakıp güzel gördüğümüz günler dileği ile, sevgilerle
30 Ekim 2017, 12:36
bazen bende yoruldum derim annem kızar her seferinde ne gördün ne yaşadın ki isyankar isyankar konuşuyorsun evet gerçekten allahıma şükürler olsunki büyük acılar yaşamadım ağır şartlarda çalışmıyorum veya açlık sefalet hastalık gibi şeylerle sınanmıyorum çevremizde çok daha beter hayatlar var ama bu insanın yorulmasını geçirmiyor sadece şükretmesini sağlıyor. yorgunluk neyden kaynaklanıyor çoğu zaman bilmiyorum ama bazen amaçsız boş ve eksik hissediyorum hiç bir şey yapmaya enerjim isteğim hevesim olmuyor bazen kendimi 102 yaşında ilan gibi hissediyorum insanlara laf anlatmak veya bir şeyler için mücadele etmek çok ağır geliyor bana. dediğin gibi birilerinden gelen sevgi bazen bize yaşama enerjisi veriyor ama bazen bu da yeterli olmayabiliyor. şu bahsettiğin kafa silgisine çoğumuzun ihtiyacı var anlaşılan yorgunluğu çok güzel anlatmışsın ellerine yüreğine sağlık 🙂
30 Ekim 2017, 12:48
Evet çok bilgeler, onlara yetişmem lazım hissinin motivasyonu çok farklı.
Yorgunluklarımız maddi olsa hiç önemli değil ama bazen sosyal hayat, şehir, bireysel ilişkiler birikiyor işte o zaman bir dağı tepesine çıkıp bağırmak istiyor insan. Güzel görmek işin sırrı, tılsımlı başlangıç ama yine de yorgunluk bezginlik küskünlük olacaktır. Çabuk geçsin, kimseyi kırmadan bitsin hepsi. Kucak dolusu sevgiler..
30 Ekim 2017, 13:01
İnsan biraz kırgın, küskün hissettiğinde önce karşındaki seni dinlesin istiyorsun. Haklı da olsa bazı teselli ya da gerçekleri hatırlatması işe yaramıyor. Ne kadar şükür etsen de o an senin içinde ne fırtına estiriyorsa ona odaklanıyorsun. Ben de sizin gibi hissederim ve dertleşirken karşımdakine de kendi beklediğim gibi muhatap olmaya çalışırım. Ama anneler istisna, annelik başka bir boyut. (Bir anne olarak bu yazışmalarımızı dikkate alarak kuracağım diyaloglarımı:) Enerji olayı ise çok enterasan nasıl bir etkileşimse, ya kuş gibi hissettiryor ya da külçe gibi. Zaten sıkıntı çektiğimiz insanların çoğu ya vazgeçemediğimiz ya da geç kaldığımız insanlar genellikle. Kendini tanımak süreci ömür boyu sürüyor galiba, bize ne kim iyi geliyorsa ona daha çok yer açmalı.
Teşekkür ederim, sevgilerimle..
30 Ekim 2017, 16:10
Hayat telaşesi, dünün sıkıntıları, yarının endişeleri derken bazen ben de yoruldum mu acaba diyorum. Sonra hemen o fikri aklımdan çıkartmaya çalışıyorum. Yorulduğumu kabul edersem sanki daha yorgun olacakmışım gibi geliyor. Öte yandan kafa silgisinin işe yaraması için çok güçlü bir irade sahibi olmak gerekir. Beyaz sayfalar elde edip, yeniden başlayıp iyi olacağına inanmak gerekir. Zira diğer türlüsü çivi çiviyi söker tutumundan fazlası olmayacaktır Bence.
31 Ekim 2017, 17:39
Kafa silgisi bir latifeden öteye gidemeyebilir ama olsa fena mı olur? Bazen yorgunluk anlarında özellikle bir kolaycılık geliyor insanın üzerine, her şey kendiliğinden düzene girsin istiyor. Yorgunluğunu kabul etmek çökkünlüğe sebep olabiliyor ama yüzleşmek de her baba yiğidin harcı değil, kendi canını acıtmak bazen en kısa çözüm. Ya mahrumiyet ya da sineye çekiş. Ben eğri olmayayım da aman üzülürüm geçiririm ama yanlış yapan isem o zaman yorulsan da boş.
Dertleşir gibi samimi yorumlarınız için yürekten teşekkür ediyorum, sevgilerimle..
13 Kasım 2017, 08:37
O kafa silgisinden ben de istiyorum:)
13 Kasım 2017, 08:49
Kafa silgisi ne güzel bir hediye olurdu. Ama gerçek dostlarımız sevdiğimiz, çocuğumuz onların sıcaklığı ile kafamızı silmeye çalışıyoruz. Ama yine de cebimizde de bir tane olsa hiç fena olmazdı:)
29 Aralık 2017, 15:39
Yorumunuzdan sonra yazınızı gördüm. Silgi fikri güzel. Ama yorgunlukların tamamı bizden kaynaklı değil ki. Keşke öyle olsa da sadece kendimizi değiştirerek güzel günleri yakalasak. İnsanlar size zulmeder ve siz buna müdahale edemezseniz zorlaşıyor hayat. İyi ki kadere iman ediyoruz. Yoksa bunca acıya dayanmak mümkün değil.
İyi ki cehennem var. Ve birileri orada ne güzel yanacak. Varsın bize sabır düşsün. Sıkarız dişimizi. Üç günlük dünya için zulmeden olmayız. Bu bize yeter.
Benim dilime de bir silgi lazım sanırım. :))
29 Aralık 2017, 15:46
Kalem silgi olmasa halimiz ne olurdu? Düşündüğümüz, bildiğimizi zannettiğimiz her şeyin bir kübrası var, mahkeme-i kübra da öyle. Ama ahirete havale edip, yüreğini serinletmek çok kavi iman ve olgun bir duruş istiyor. Kaçımız niyet etsek de başarabiliyoruz? Amenna bu cehenneme gidecek desem de görmek istiyorum cezasını da çektiğini ama yaptığının karşılığını çekmeden gitmek de yok, çok şükür.
Ben de hep öyle derim, aman zulmeden olmayım da Rabbim karşısında mahcup olmayayım da. Hak söyleyen dile silgi gerekmez amam var bir bildiğim derseniz tamam.
Değerli görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum.
1 Ocak 2018, 21:45
Önerileriniz dikkat alacağım çok teşekkür ederim iyi çalışmalar diler blogum'a beklerim.
1 Ocak 2018, 21:49
Hiç öneri modunda yazılmış bir yazı değil aslında, herkesin tarifi farklıdır ama klişeler gibi düşünülürse işe yarar belki.