Baştan şunu kabul etmek gerek, latince deyim ve kelimeler soğuk ve sevimsiz. Ortoreksiya nervoza kelimelerini ilk duyduğumda evlerden ırak olsun, hayırlı bir iş çıkmaz bu laftan dedim. Haklı çıktım, sağlıklı görünen ama sağlıksıza da kolayca dönüşebilen bir beslenme bozukluğu ortoreksiya… Türkçeye çevirirseniz, doğru açlık gibi bir anlamı var ama sağlıklı beslenme niyetiyle başlayıp, armutun sapı üzümün çöpü diyerek yiyecek seçimini iyice sınırlandıran bir hale dönüştürüyor bu anlayış. Yine kantarın topuzu söz konusu…
Samimi bir şekilde kendime sordum, ortoreksik misin? Düşündüm, araştırdım, değilim… Sağlıklı beslenmeye dikkat ederim, hazır yiyecekler pek yemem, şekerli gıdaları az tüketmeye çalışırım, fastfood sevmem ama itiraf edeyim yemeyi sadece doymak için değil damak zevki için de yerim. Ortoreksiya nevroza nedir derseniz, sağlıklı beslenmek adına ölçüyü kaçıran ya da ölçüyü kaldırıp neredeyse bir kaç grup besin dışında bir şeyler yiyemez hale gelen, bedenen ve ruhen şifayı kapanlara deniyor.
Sağlıklı beslenme konusunda titizlik göstermek kolay iş değil. Hem zaman, hem para, hem sabır hem de yandaşınız olacak.Sağlıklı beslenmenin ölçüsünü kaçırıp, hayatlarını tükettikleri besinlerin sağlık ve kalitesi üzerine kuran ortoreksiya grubundakiler giderek yalnızlaşıyor. Bu grup için dışarıda yemek yemek riskli ve sağlıksız, arkadaş/dost meclisine ise ancak kumanya ile katılmak mümkün. Evinize gelenleri ise henüz onların alışık olmadığı tarzda menülerle ağırlarsanız ilişkiler zayıflıyor. Çünkü bu grupta, benim beslenme alışkanlığım en doğrusu gibi bir algı ve sürekli bu konu üzerine konuşma eğilimi de oluşuyor. Ortoreksiyaların nevroza kısmı da işte bu aşamalarda başlıyor.
Aslında başlarda amaç çok masum ve mantıklı, sağlıklı beslenmek ve fit olmak… Bu grubu daha çok 30 yaş üstü, sosyo-ekonomik durumu belli bir seviyede olanların oluşturduğu söyleniyor. Sağlıklı beslenmek, %100 doğal yiyecekler, hem besleyici hem kilo aldırmayan, kanser ve benzer amansız hastalıklara karşı koruyucu ve kaliteli yiyecek tüketimi. Gelsin avokadolar gitsin hindistan cevizi yağları, detoks çayları, bir de ekstra vitaminler. Canan Karatay ekmek yemeyin dediği zaman, e peki nasıl doğacak bu kadar nüfus diye soran bizler kolay kolay ortoreksiya olmayız sanırım. En güzel diyet sünnete riayet sözüyle noktayı koyduğumuz geleneksel beslenme alışkanlıklarımız aslında en güzeli. Siz yine bir kaç kilo fazlam var diyorsanız, içinizden bir diyet tutun.
Turfanda kelimesini unuttuk artık. Her mevsim her şey var, ama onların faydası da lezzeti de zamanında yetişmesinde, yenmesinde saklı. Ölçüyü kaçırmadan, imkanları zorlamadan sağlıklı beslenmeye çalışmak kendimize yapacağımız iyilik. Saf, katkısız ve işlenmemiş besinler, sebze-meyveyi mümkün olduğunca çiğ tüketmek hepimizin kabulü ama et ve sütten vazgeçmek, alternatifi az vegan beslenme ve belli pişirme teknikleri içinde sınırlı kalmak gibi kuralları ile ortoreksiyalar sağlıklı beslenme çizgisinden taşıyorlar.
Ortoreksik misiniz?
-Gün içinde beslenme şekli, ve içeriği konusu normalden çok zamanınızı almıyorsa,
-Yediklerinizi günler öncesinden planlamıyorsanız,
-Kaliteli ve sağlıklı besleneceğim derken yaşantınızı zorlaştırmıyorsanız,
-Sağlıklı beslenme alışkanlıklarınız sizi çevrenizden uzaklaştıracak boyutta değilse,
-Sağlıklı beslenme konusu takıntı haline gelmediyse, ben bu işi biliyorum havalarında değilseniz,
-Besin değeri düşünmekten yemeğin tadını alamaz durumda değilseniz,
-Sevdiğiniz yiyeceklerle sağlıklı yiyeceklerin arasında bir orta yol buluyorsanız,
-Ara sıra sağlıksız beslenince suçluluk duygusundan kıvranmıyorsanız,
-Sağlıklı beslenmede kendinizi kontrol etme noktasında endişeleriniz yoksa ortoreksik değilsiniz demektir, ama yine de siz bir araştırın. Sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlıklarını hayata geçirip, doğal yiyecekleri tüketmeye gayret ederek yaşam kalitesini arttırmak hepimizin hedefi. İşin sırrı ölçü galiba, azı karar çoğu zarar…
Yemekte ne var? Allah ne verdiyse… Ooo en sevdiğim. Ağız tadıyla, sağlıkla.
27 Nisan 2017, 13:25
Ben en son cümlelerinizden taraftayım "Yemekte ne var?.. umduğunu değil bulduğunu yerler bizde. Afiyet olsun, yarasın. 🙂
27 Nisan 2017, 13:27
Sağlıklı beslenmenin takıntı boyutuyla yaygınlaştığı grubun içinde daha çok kadınların olduğu bir gerçek. Ama kadın erkek farketmez, sağlıklı, temiz her gıda şükür sebebidir, afiyet sebebidir.
27 Nisan 2017, 16:44
zaten hiç bana göre değil bu iş.. tamam sağlıklı olarak avakado brokoli falan çok severim ama ama o güzelim börekleri çiğ köfteleri kim yiyecek sonra :-))
27 Nisan 2017, 16:44
Ben değilim. Kilo problemim olmadığı için hayatımda hiç diyet yapmadım. Fakat son zamanlarda bir yere gidip yemek yemek benim için problem. Eskiden sadece etli yemeklerden kaçınıyorduk fakat şimdi pek çok şüpheli durumlar ortaya çıktı. Yemeli içmeli toplantılardan uzak duruyorum ama insan ilişkileri de çoğunlukla yemek üzerine kurulu gibi.
27 Nisan 2017, 16:50
Doğal, organik olanı hepimiz takip etmeye çalışıyoruz ama buna ciddi zaman ve para ayıranlar var. Yapamadığı zaman huzursuz oluyor, hem kendi hem çevresi üstelik. Böyle bir takıntı durumu olduğunu yeni öğrendim, işin bu boyutunu tahmin etmezdim açıkçası. Afiyet şifa olsun diyorum..
27 Nisan 2017, 16:55
Bu gruba girenler kilodan çok sağlık yönüne kafa yoruyorlar, iyi güzel de ifrat tefrit meselesi.. En masum görünen bile nelere kapı açıyor. Dışarıda her yerde ben de yemem. Her yediğimiz doğal ve güvenilir olsa ne iyi olur ama artık ulaşabildiğimiz kadarıyla yetineceğiz, takıntı haline gelirse daha fena..
27 Nisan 2017, 17:57
Tiroid rahatsızlığım sebebiyle yediklerimden bana kesin olarak dokunanlara elimi sürmemem gerek ama maalesef bazen dayanımıyorum. Ondan sonra da kendime kızarak sıkıntıyla geçirdiğim saatler bana kalıyor. Yediğimiz neyse, biz de oyuz aslında. Bundan yola çıkarak dikkat etmeye çalışıyorum. Ben de damak tadı arayan ve bunun için yiyenlerdenim 🙂
Hepimize şifa olsun yediklerimiz..
27 Nisan 2017, 18:05
Perhiz uygulamak gerektiren rahatsızlıklar da zor, tiroid bildiğim kadarı ile çok çeşitleri var. Vücudumuz bazen mesaj gönderiyor, şunları yeme diyor. Sağlıklı beslenmek ise biraz akım haline geldi, onun da markalaşması sonra da insanı yoran bir takıntı haline gelmesi düşündürücü. Bahçemize ekip, yiyip sonrada yine bahçede bunları yakma fırsatlarımız olsa ara sıra bile, en güzeli. Yakında bu tür beslenme konseptli restoranlar da açılır. Ben ölçüyü kaçırmadan ne midemi ne gözümü küstürmeden yemeye çalışıyorum. Huzurla yiyelim, şifa olsun..
27 Nisan 2017, 21:11
Ben değilmişim belirtilere bakınca.:)Ağzınızın tadı hiç bozulmasın.
27 Nisan 2017, 21:11
Herseyi kararinda ve ölçülü yapmak bence en güzeli.
27 Nisan 2017, 23:17
Başlığı görünce "o da ne demek" dedim. Sağlıkla ilgili olduğu belliydi de. Gerisini de öğrendim. Teşekkürler 🙂
27 Nisan 2017, 23:20
En doğal olması gereken yere, mutfağa kimyasal ve organik olmayanlar doluşunca arayışlar ve takıntılar da oluştu demek ki. Yine de ağzımızın tadı bozulmasın, alışır bir orta yer buluruz elbet.
27 Nisan 2017, 23:22
Sadelik ve huzur arıyoruz, bundan gayrısını düşünmek bize iyi gelmiyor.Ölçüyü kaçırıveriyoruz.
27 Nisan 2017, 23:24
Ben de ilk duyduğumda "o da ne demek" dedim. Bakalım daha nelere o da ne diyeceğiz?
27 Nisan 2017, 23:49
Soylenısı bıle ne zor yaaa 😂😂kelıme dagarcıgım gelıssın dıye tam 10 kes soyledıım we bırde cumle ıcınde kullndım unutmamayım dıye 😂😂 bence ben hıc ortoreksık degılım su sıra asırı fazla maslesef dışardan beslenıyorum. Kendıme kızsam da suğum telaşı eve gıdıp bır corba dahı ıcemıyorum 😭Salataya cotbaya hasret bır kız cızın🙈
27 Nisan 2017, 23:58
Bizim icadımız değil ondan zor söylemesi, dışarıda bulurlar sonra sıra bize gelir. Aslında gelmemesi lazım, bizde en güzel diyet sünnete riayet var, besmele ye yarasın var. Ortoreksiya buralarda da konuşuluyorsa gelmiş, yerleşmiş demek ki. Düğün hazırlıkları öyledir yapacak bir şey yok, tatlı bir açlık diyelim. Allah mesut etsin, bereketli yuvanız olsun..
28 Nisan 2017, 15:55
Az ve kararında yemek en güzeli de ah çarşıdan geçerken mis gibi kokan sağlığa zararlı ne çok şeyler olan yiyeceklerin kokusu insanın aklını başından alıyor işte. Yedikten sonra bin bir bişmanlık ama neye yarar. Bende ki durum şu an da böyle :)))
Güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık.
Sevgiler.
28 Nisan 2017, 17:56
Bence de azı karar çoğu zarardır. Koku konusuna gelince, iştah kabartan o kadar etken var ki, yandık.. Siz şimdi oksijeni bol ve iyotun da buna eşlik ettiği bir yerdesiniz, betonlar içinde faydası zarar oluyor yediklerimizin. Toprakla bağı koparmamak denizle de muhabbete devam etmek gerek.. Sevgilerimle..
29 Nisan 2017, 21:54
Konu ne olursa olsun takıntı haline geldi ise tehlike çanları çalıyor demektir. Bu tehlikenin adını da koymuşlar bile, sayenizde Ortoreksik'i öğrendik. Geçen gün bir şey daha öğrendim, havuç belli ısıda pişiriliyormuş ki içindeki şeker ortaya çıkmasın diye. Bu kadar titizlenmek akla ziyandır bence. Güzel ve faydalı bir yazıydı teşekkürler…
29 Nisan 2017, 22:14
Takıntı haline gelmişse eğer konu sağlık da olsa yararı zarara dönebiliyor. Sizin söz ettiğiniz havuç konusu gibi konular var, mutfak zaten her kadın için bir laboratuvar gibidir, sevdikleri için yeterince titizlenir ama buna benzer konular kendi adıma beni aşar. Keyfimiz yok da buralardan mı çıkarıyoruz bilemedim. Her işin bir orta yolu vardır, hem de daha soluklu olur. Sevgilerimle..
30 Nisan 2017, 21:32
i love that kind of eating:) so fresh so jummy 🙂 follow;) hope U follow back:)
30 Nisan 2017, 21:32
Millet olarak yemeğe düşkünüz. Hele ki ekmeğe. Canan Hoca'yı destekliyorum. Ama ekmeği bırakamıyorum 😀 Bir ara sıfır beden muhabbeti vardı. O zamanlar genç kızların haberleri çıkardı. Zayıflayacağım diye nerdeyse ölüyordu falan diye. Dediğiniz gibi ölçüyü kaçırmamak lazım.
1 Mayıs 2017, 00:40
Evet seviyoruz ama kökenin de sağlıklı ve zengin bir beslenme kültürümüz var. Ya Canan Hoca bir gün gerçeği görecek ya da biz.. Sıfır beden olma çabaları da hastalık onun adı da anoreksiya, ortoreksiyanın kardeşi imiş. O zaman muhatabımız bir çete kardeşi, abisi dikkatli olalım, ölçüde kalalım. Selamlar..