Yıllar yıllar sonra bugün yaşananları nasıl anlatırız acaba? Romanını yazıp, filmini çekenler de olacaktır çünkü malzeme çok. Bir devir kapanmış bir devir başlamış sanki. Pandemiden önce ve sonra. Yıl 2020’nin başları yeşil, tırtıklı, gizemli ve çok tehlikeli corona adlı bir virüs hızla yayılmış. dünyaya. Pandemikler her yerde küçük koloniler oluşturup yaşamaya başlamışlar. Her milletten her ırktan insanlar varmış ama Türkler bir başka pandemikmiş.
Her şey nedense en kalabalık ülke Çin’de başlamış. Yenilmeyecek ne varsa yiyen çekik gözlerin bazıları yarasayı çorba yapıp içmişler ve bu mikrop oluşmuş güya. Dünyanın her yerine mal sattıkları için de bir güzel yaymışlar. Kısaca bu çekik Çinliler hem yapmış hem dağıtmış onca insanı telef eden bu corona virüsü.
Başlarda pek önemsememiş kimse ama ölümler başlayınca herkes dehşete kapılmış. Dünya Çin’e çok kızmış, zıkkım yesinler demiş. Bir yandan da hep böyle şeyler yerler, neden şimdi oldu diye düşünmüşler. Sahi yarasa çorbası nasıl ölümcül virüs olmuş ki? Yoksa bu virüsü bilim adamları yapıp ortaya mı atmış? Kötülüğü ve zenginliği sevenler mi icat etmiş? Büyükler bunları konuşurken çocuklar da okula gitmeden, sokağa çıkmadan nasıl yaşanır test etmişler. Hepsi evde kalmış…
Corona virüs neye benziyor?
Corona virüs yeşil, tombul, dikenli, yuvarlak görünüyormuş mikroskopta. Yeşil bir balon balığı gibi, dikenli, zehirli, öldürücü… İnsanlar önceleri ciddiye almamış, geleceği varsa göreceği var, corona gelsin korkup kaçar bizden deyip gülmüşler. Ama bu virüs çok ciddi, acımasız, saldırgan, tehlikeli ve gizemliymiş. Öyle hinmiş ki sık sık mutasyona uğrayıp değişiyor, insanları şaşırtıyormuş. Bilim adamları köşe kapmaca oynar gibi yakalamaya çalışıyormuş coronayı.
Balon balığı tehlikeyi sezdi mi şişer, dikenlerinden kimse yanaşamaz ya işte bu virüs de öyle. Her şey sanki bizden çok uzakta gibi derken corona virüs gelmiş bile. Hastalıktan ölen ilk kişiye herkes çok üzülmüş, Sağlık Bakanı bile televizyonda ağlamış. Okullar kapanmış, sokaklar boşalmış ama para kazanmak için çalışmak zorunda olanlar hep kalabalıkta kalmış. Ekmek aslanın ağzında değil coronanın yakınında olmuş.
Yeşil, dikenli ve öldürücü
Virüs insan ayırır mı?
Bu virüs pis insanları severmiş, elini yıkamayan, odasını havalandırmayanlar tercih sebebiymiş. En çok da bu yüzden hızlıca yayılmış, insanlar kendi aralarında taşımış corona virüsü o da öylece yatmış, kendini mutasyon yapıp durmuş. Basit tedbirlere uymayan, maske takmayan, hijyen bilmeyen, yakın yakın dolanıp duran insanlar yüzünden hastalık artmış da artmış. Herkes birbirine evde kal, hayat eve sığar deyip bilgiçlik yapmış ama yarısı hep tersini yapmış. Maskeyi kollarına takmışlar, burunlarını dışarı çıkarmışlar. Başlarda maske bulmak bile zormuş, pahalıymış. Sektör haline gelince markası da merdiven altı da çoğalmış. Olan hep garibana olmuş.
Karantina panik
Panik atak gibi bir hal olmuştu pandemiklere. Hafta sonu 2 gün sokağa çıkma yasağında bile marketleri boşaltmışlar. Un, makarna, şeker ne varsa almış, maskeyi virüsten korunmak için değil de kimlik saklamak için takar olmuşlar sanki. Panik algı yapan pandemikler virüs kadar zarar vermiş. Kendine de etrafına da…
2020’nin martında yaza biter denen covid 19 bi bitmemiş. Plus, hd, full hd ne model varsa türemiş, o da yetmemiş yok Hint varyantı yok İngiliz varyantı diyerek dünyayı dolaşmış durmuş. İnsanlara gına gelmiş, daral gelmiş, fenalık gelmiş ama günlük vaka sayısı ve vefat edenler sayısı bir türlü istenilen seviyeye gelmemiş. Yanlış kapanmalar, zamansız açılmalar derken tedbir olmayınca tevfik de gecikti.
Biraz tiye alarak yazdım biz pandemikleri. Ama madalyonun öteki yüzünü de çok iyi bilmek lazım. Corona olup vefat edenler, sorgulanması gereken hayatlar, değerler bıraktı arkasında. Sürekli dürttü bizi corona virüs, hayatın, sevdiklerimizin, sağlığımızın, zamanımızın kıymetini hatırlatmak için dürttü. Karantina günleri sonrası pek değişmedik aslında. Her sokağa çıktığımızda, trafikte, alışverişte bunu gördük. Corona virüsü geç de olsa etkisiz hale getirdi insanoğlu ama en azılı virüs, egosunu ve nefsini bastıramadı yine. İstisnalardan olmak dileğiyle, corona virüs salgınının dehşetini gözler önüne seren TRT belgesel Korona görüntülerini koyuyorum. Dünyadan covid pandemikler geçti…