HAYDİ HEYBELİADA’YA GİDİYORUZ!

 Adaların her mevsim çağıran güzelliği bazı zamanlar yüksek sesle “gelin” diyor. Heybeliada, İstanbul’un yeşili ile birinci ve kalabalığı ikinci sırada gelen, “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık.” diyerek, herkesin bir şekilde diline dolanmış adasıdır. Sessizlik, temiz hava… Bu iki kelime için bile gidilir. Faytonlardan atların nal sesi, akülü bisikletlerden de ince bir ses gelir o kadar. Ama kıyı ve çarşı hafta sonları kalabalıktır yazın belki de curcunadır. Olsun, yine de kuş sesleri baskın burada, sakinlik için çok yol gitmeniz gerekmez.. Haydi Heybeliada’ya gidiyoruz!
Ahşap köşkler, ada evleri nasıl bir yaşanmışlık sinmişse içlerine, uzun uzun kendine baktırır. Evlerle ilgili hikayeler uydurursunuz, çanak anten olmayaydı iyiydi der, devam edersiniz.


Heybeliada’da sokakları dolaşmaktan hiç sıkılmıyorsunuz. Şehir hayatına göre öyle masalsı geliyor ki. Sayfiye yeri olmanın ötesinde, eski İstanbul tadının olduğu bir yer Heybeliada.

Çiçek kokusu, denizin keskin kokusu bazen de atların kokusu. Ama hepsi doğal. Yavaş yavaş yürüyor herkes, eğilip bulduğunuz veya kafanızı kaldırdığınızda gördüğünüze değiyor.

 

 

Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur. Dağ ile bağ sırt sırta vermiş


Bisiklet en çok kullanılan ulaşım aracı. Bir faytonlara, iki sessizce gelen akülü bisikletlere, üç tepe aşağı hızla inen başka bisikletlere dikkat.. Tatlı yokuşlar, uzun ve giderek dikleşen merdivenli yollar. Aceleniz yok, yavaş yavaş. Daha gezilecek çok yer var.


Evin yorgun halini, omuz silkerek hayat güzel moduna çeviren çiçek, güzelliği ve enerjisi ile özel bir selamı hak ediyor.


Burası Değirmenburnu piknik alanı. Vapur iskeleye yanaştığında sağa yönelip yürümeye devam ederseniz, tatlı bir yokuşla buraya varıyorsunuz. Üst yollardan da ulaşabilirsiniz. Atlar her yerde, kendi hallerinde…



Çocuklar için sokak oyunları devam ediyor. İstop, köşe kapmaca, yakan top… Sokaklarda hareket ile sakinlik birbirine alışkın iki arkadaş gibi. Hafta sonu ve sezonda hareket diğer zamanlarda ise sakinliğin sesi. Sokaklarda bakımlı, fotoğraflık evler de var, kapısına kilit vurulmuş yalnız, yorgun ama diğer akranları gibi mağrur evler de var. O kadar çok viran olmuş ev var ki, insan önünden geçerken yetkililer uyuyor mu diyor içinden. Tarih gidiyor, yetkililer uyuyor mu?

Sokaklardan ayrılıp, Ümit Tepesi’ne doğru yürüyelim biraz da. Değirmenburnu’nun tam aksi yönünde, denizi tepelerin arasından izleyerek yavaş yavaş çıkın. Bir de inişi var çünkü…Ümit Tepesi’nde Aya Triada Manastırı ve Ruhban Okulu’da var.



 

 


İlk defa gördüğüm bir başka güzellikte bu çiçek. Şekli tam bir fön fıçası, ama rengi, yaprağı ile “Ne güzel yaratılmış” dedirtiyor.


Karadan sahile, oradan da denizi fethetmeye az kaldı…

 





Bazı evler, hayatı seviyorum diyor. Değişmeyeceğim, gitmeyeceğim, cıvıl cıvıl olmaya devam edeceğim. Evle ahbaplık yapılır mı?


Çarşıya, kalabalığa hiç girmedik. Temiz hava doldurduk içimize, ben bir sürü de hikaye tıktım zihnime güzel güzel. Uzun uzun yürüdük, yeşil, çiçek ne varsa fotoğrafını çektim gözümle, koydum arşivime. Sonra Heybeliada’ya veda… Yine gelip, ilk kez görüyormuş gibi dolaşmak üzere…

30 yorum
  • Yağmur Yağar

    9 Mayıs 2016, 19:46

    Birde Çamlimanı vardır ki yokuş aşağı inerken gitgide büyüyen manzara 'cennet olmalı' diye düşündürür.. Keyifli bir yazıydı gitmiş kadar oldum. Sevgiler,

  • Begonvil Sokağı

    9 Mayıs 2016, 19:47

    Evet haklısınız orası da çok güzel. Beğendiğinize sevindim, sevgiler…

  • Ece Evren

    9 Mayıs 2016, 21:02

    Çok keyifle okudum ve seyrettim sanki.Emeğinize sağlık.Çok seneler evvel gitmiştim.Hatırlar gibi oldum güzel anlatımınızla.Sevgiler.Ece ablanız 🙂

  • Begonvil Sokağı

    9 Mayıs 2016, 21:08

    Merhaba, keyifli bir okuma olduğuna çok sevindim. Zaman zaman yazılarınızı okuyorum. Çok memnun oldum. sevgiler.

  • METAMORFOZ

    9 Mayıs 2016, 22:19

    Yatmadan once okudum bir masal dinler gibi hissettim. Artık gozumun onunde guller Adalar manzarası sarmasiklar esliginde huzurla uyuyabilirim

  • BirTatlıHuzur

    10 Mayıs 2016, 08:35

    Hasret zaman zaman ince bir sızı olur yüreğimde. Şu an öyle bir zaman. Özledim İstanbul'umu. Çocukluğumun bir yaz tatili de Heybeli'de geçmişti. Rahmetli halacığım orada otururdu. Eskilere gittim yazınızla.Sağ olun.

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 08:40

    Nurda yatsınlar. İstanbul'un daha az değişen yerlerinden biri olduğu için anıları da belki daha farklı yaşatır Adalar. İnşaallah yakın bir zamanda hasret giderirsiniz. Sevgiler daim olsun hasret geçer. Siz de sağ olun.

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 08:47

    Siz de Beykoz'u öyle güzel anlatmışsınız. İstanbul, yorulsak da seviyoruz seni. Selamlar.

  • ♕Süslü Püslü ♕

    10 Mayıs 2016, 12:19

    Çok güzel fotoğraflar anlatımınızda harika 🙂 bu aralar o kadar çok gitmek istiyorum ki ama çalışmaktan fırsat olmuyor:/

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 12:21

    Teşekkür ederim. Bir hafta sonu kaçamak yapabilirsiniz belki. Sizin en yoğun günleriniz, hep böyle tatlı telaşlarınız olsun. Allah ömürlük daim etsin…

  • deeptone

    10 Mayıs 2016, 13:35

    madeeem bi de balat gezisi yapıp yazsanaaaa. bayılırııım 🙂

  • deeptone

    10 Mayıs 2016, 13:35

    adalar. istanbulda en sevdiğim. sizin fotolar da ah ne güzeeeel. 🙂

  • Yazdan Kalan

    10 Mayıs 2016, 13:35

    Ada her yönüyle çok güzel ama o atlardan gelen kötü haberler beni mahvediyor. Adalar deyince ilk aklıma düşen artık fayton rezaleti oluyor.
    Bu arada begonvil mevsimi çoktandır başladı ancak oralarda sanırım biraz daha geç açacaklar.

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 13:38

    Atlar konusunda haklısınız, şartlarda iyileştirmeler yapıldı diye duyduk ama aslı nedir bilemiyorum. Kendi başına otlayanlar çok huzurlu gözüküyordu. Begonviller için ben de aynı şeyi düşündüm, Marmara Ege ve Akdeniz'e göre daha geç çiçekleniyor olabilir. Çok selam…

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 13:40

    Beğendiğine sevindim. Adalar özgür İstanbul..

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 13:42

    Balat'ı aklıma düşürdüğün için sağ ol. Hep yakından bir bakmak lazım , bir gitsem diyordum. Gezerken de yazarken de aklıma geleceksin, Balat yazısı hediyem olsun…

  • deeptone

    10 Mayıs 2016, 18:31

    o zaman bi son yazıma baksan yaaaa 🙂

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 18:52

    Bir biz var ya bizden içeru, Onu görüyorum sanki. Güzellikler yaşayalım, şükredelim, paylaşalım. Sevgiyle…

  • deeptone

    10 Mayıs 2016, 18:58

    tek kişiyim tabisi yaa. maçka tarafındayım. yalnız yaşıyorum. sessiz ve çekingenim. insanlardan uzağım iş dışında. sessizlik ve yalnızlık seviyom. mütercim tercümanım. ingilizce dersleri de veriyorum. izmirliyim. amerikada okudum. annemler izmirde. kitap müzik sinema resim seviyorum. bir de yazmayı. böyle işteee 🙂

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 19:02

    Bende diyorum bir şey var, hemşehrimmiş meğer. Anadolu yakasında has bir hemşehrin var bil. Bir de ingilizce duolingodan hiç fayda görmedim, hızlı ve pratik online bir site önerirsen çok sevinirim. Hoşgeldin…

  • didemika bir deli bir dolu

    10 Mayıs 2016, 21:45

    Merhaba;
    Nasıl da güzel fotoğraflar olmuş böyle …
    Bu sene mor salkımların zamanını kaçırdım diye çok hayıflanıyorum …
    Huzur gerek hepimize her daim …

  • Begonvil Sokağı

    10 Mayıs 2016, 22:00

    Merhaba, mor salkımlar çok çabuk geçiyor ama gözümüzü hiç boş bırakmayan güzellikler var. Erguvan, mimoza…sırası gelen görünüyor. Fotoğrafların çekimini kızıma bırakıyorum, ona asistanlık yapıyorum…Huzur en yakınımızda. Selamlar..

  • Saliha Nur Turhan

    11 Mayıs 2016, 16:09

    Çok güzel bir yazı olmuş, tevafuk olmuş biz de 2-3 hafta önce gittik adalara hatta yazı da yazdım ama taslaklarda duruyor kaç haftadır.

  • Begonvil Sokağı

    11 Mayıs 2016, 16:11

    Bir sefer de birlikte gidelim inşaallah. Yazını merakla bekliyorum.

  • deeptone

    18 Mayıs 2016, 10:41

    ingilizce düzeyin ne. neyi öğrenmek istiyon. bak, önce gramer, kelime, okuma çalış, sonra yazma, sonra dinleme, en son konuşma olur. bbc'den başla bak nette. sen anlat ingilizceni daha sölerim 🙂

  • Begonvil Sokağı

    18 Mayıs 2016, 10:54

    Aslında İsmek' e de gittim 2. kur, her şey tazelendi ama aynı zamanlarda çocukluk arkadaşımı kaybettim, kanserden her şey kafamdan resmen uçtu. Notlarımı tekrar okuyacağım, voscreen zor geliyor. bbc ye bakarım. Beni disipline edecek ama duolingo gibi sinir etmeyen bir program arıyorum. Çok teşekkür ederim:) (İlk defa emoji yaptım, o kadar yani)

  • deeptone

    18 Mayıs 2016, 11:24

    reader at work 1 (metu) adlı kitabı alsana. bunu okumaya başla. temel kitabım benim bu, ders verirken. :)tamam bi de baksana, nette sınavlar var, örneğin, amerikan kültür, ingiliz kültür sınavları, kursa başlayanlara yapılan. bak bakalım bir derecene 🙂 a1 a2 filan diye dereceler. 🙂 bir de arada beni bilgilendir taam mıı 🙂

  • Begonvil Sokağı

    18 Mayıs 2016, 11:29

    Anlaştık, sağol:) (Bak gene yaptım.)

  • Bilir Kişi

    22 Ekim 2017, 15:45

    Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık..

  • Begonvil Sokağı

    22 Ekim 2017, 18:46

    Teşekkür ediyorum, Adalar İstanbul'un kurtarılmış bölgeleri gibi..