BLOGİSTANLIYIM

Ben Blogistanlıyım
Sen? 
E ben de. 
Neresinden? 
İçindenim işte. 
Çok mu içindesin?  
Dahası mı var?
Sen yenisin galiba, burası bir ülke dahası var tabi hatta belki derini bile vardır. 
Hadi canım! 
Sohbet giderek koyulaştı bazen dedikodu yapıp cık cık dediler bazen de yeni bir şeyler öğrenip hımm dediler. Ama kanları ısındı birbirine, hemşehrim diye şakalaşıp ayrıldılar. Biri kodçular çarşısına gidip alışveriş yapacakmış, belki yeni tema da bakarım dedi. Diğeri ise kaç gündür elimi işe sürmedim, bir tembellik eve gideyim de taslaklardan birini akşama yetiştireyim dedi. Blog yazarları megabayt, cigabayt yollarına devam ettiler. 

Blog aleminde durum azıcık böyle olmalı ama kabul edelim çok büyük bir alan burası, sanal alemde devasa bir ülke gibi. Küçük düşünmek ve küçük hesap yapmak kendini kısıtlamaktan başka bir şey değil. Bu iki blogdaş bir daha ne zaman karşılaşır? Birbirlerini okurlarsa her zaman ama bin kişi milyon kişinin olduğu bir ülkede ne kadar mümkün? Aynı mahalleden olunca tamam ama hem mahallede kalmanın hem global olmanın bir yolu var mı? Blog yazarı olarak en iyi formülü bulan söyleyebilir mi? Yazmaya oturunca bunlar dökülüverdi şimdi asıl konuya geçiyorum. 

Blog yazarlığından ne kazandım?

Yazmaya gönül vermiş kimseler ama yazar ama şair olsun çok para kazanmıyor, özellikle bizim ülkemizde. Zaten okuyarak yazarak servet yapan yoktur herhalde, işin aslı çok okuyup yazanın parayla pek işi de kalmıyor. Sonuçta paranın yetmediği gerçekler ve hayaller en değerli olanlar. Blog yazarlığı da yazı çizi işlerinden olduğu için kazanılan ile ancak masraflar çıkar. Ama sabırla ve emekle bu iş olur, az da olsa örnekleri vardır. Ben mi ne kadar kazandım, hiç çünkü ben buradan para kazanmak istemiyorum. İstesem ve becerebilsem farklı bir formatta belki denerdim. Ama iki yılda blog yazarlığından çok kazandım.

*Öğrendim, öğrendim…

Yazıları hazırlarken dilbilgisi ve anlam bilgilerini teyit etmek için uğradığım, TDK, ekşi sözlük (evet orası tek başına olmasa da yardımcı kaynak olarak farklı bir bakış) ve daha bir çok site, google ve kitaplar sayesinde ne kadar da çok şey bilmiyormuşum gerçeği ortaya çıktı. Benim için iyi oldu. 
Merak ilmin hocasıdır denir ya çok doğru, merak ettiğim ve araştırayım yazayım dediğim her konu dağarcığıma bir artı koydu. Blogum olmasa üstünkörü araştırır belki sonra unuturdum. Ama yazıp paylaşmak sorumluluğu ile sağlama yaparak araştırdım, inşallah da unutmam. Takip ettiğim bloglardaki yazılardan,
onların aklıma düşürdüğü farklı yollardan da çok şey öğrendim. Başkalarının vizyonundan fayda görmek de öğrenmenin bir metodu, bana kalırsa güvendiğim bir blog yazısı Google tıklamasına gerek bırakmaz. Blog yazarlığında, sadece öğrenmek ve daha çok öğrenmeye motive olmak bile bir kazanç bence. Ancak yeterli değil, bloglar hem yazan hem okuyan için bir mola ya da keyif köşesi olmadıkça uzun ömürlü olmaz sanırım, binlerce kurumsal blog ısmarlama ve janjanlı ama sentetik yazılarla sık sık karşımıza çıkıp kendini okutturuyor zaten. Blog yazılarının annem gibi yapmış lezzetini seviyorum ben, öyle de sunabilirsem bir aferin atarım kendime.

*Yeni insanlar, arkadaşlar, dostluklar

En sevdiğim kısım… Blog yazarken bir sürü yeni insan tanıdım, bazıları ile yazıştık, dertleştik, içimizi açtık, nasıl bir şeyse artık yazdığımız iki kelimeden ruh halimizi anlayıp diğergam olduk birbirimize. Sanal alemden beklemediğimiz güzellikler var ve bloglar sosyal medyadan farklı, özel, özgün olduğu için bunu yakalama şansımız daha yüksek. Blog yazarlığından ne kazandım? Kaybetmeyi göze alamadığım insanlar kazandım. Blog yazarak hem çok kişiye ulaşmak istiyorum ki bu global boyut hem de nisbeten sınırlı sayıda kişiyle yüksek etkileşimli iletişim kurmak istiyorum. Takipe takip ya da yoruma yorum gibi blog yazarlığı ve okurluğu kavramına katkı vermeyecek sessiz kuralları uygulamıyorum. Bazen öyle yorum/lar oluyor ki diyorum yazıyı kaldırayım, işte yazı bu. Blog yazması, okuması, yorumlaması ile kendi başına kazanç ve keyif olmalı başka türlüsüne aklım ermez. Nitelik nicelik karşılaştırması hep önceliğim oldu, ulaşabildiklerim de yazarak katkı verenler de bana hep kazandırdı. Mesela bu kadar tembel olmasam ingilizcem su ve sel gibi olsa dünyanın farklı ülkelerinden de blogdaşım olsun isterdim. Buraya yazdığım her şey beni bağlar, söz ağızdan bir kere çıkar, isterim dedim belki de zaman içinde yaparım.

*Keşifler, analizler

Açıkçası önce kendimi biraz daha keşfettim, dedim ki yazmaya devam belki daha güzel işler de başarırsın… Fotoğraf çekmeyi iyice öğren, bak nasıl hoşuna gidiyor… Maymun iştahlılık yapma ama merak ettiğin bir kaç konuda eğitim al, bir tık öteye taşı hevesini… Bu arada sosyal medyayı sevmediğimi, beceremediğimi yeniden anladım. Ne içimde ne dışımda azıcık bile fenomen kırıntısı bir işaret ve istek yok, Begonvil Sokağı için üzgünüm bu yaklaşım biraz kişisel blog yazarı olarak sesini duyurmada handikap ama ne yapayım ben böyleyim

Öte yanda zaman planlamasında, otur sıfır durumundayım. İyi bir planlama yapmalıyım, yazmaya, okumaya, araştırmaya ve buradaki sinerjinin somuta dönmesine kafa yormam gerekiyor. Okumak istediğim daha çok blog, yazmak istediğim daha çok konu var, anne olarak da bazen bloguna çok zaman ayırıyorsun diye tavır yapan tatlı kızlarım! Bionik olmak istiyorum!

Aklımdan geçenler olur mu? Bilmem ama seviyorum blog yazmayı. Seviyorsam bir de istiyorsam ya nasip. Blogistandaki tüm hemşehrilerimi ve dahi Google seyahatle yolu düşenleri sevgiyle selamlıyorum…

34 yorum
  • Bir Tutam Karınca

    30 Kasım 2017, 18:50

    Ne güzel ve içten bir yazı olmuş. Sevgiler selamlar bizden.

  • Begonvil Sokağı

    30 Kasım 2017, 18:54

    Teşekkür ediyorum, aldım selamı sevgiyi başım üstü. Herkes kendi yolunda özgür, mutlu yazmaya devam..

  • özlem öztürk

    30 Kasım 2017, 19:08

    Ben bu yazıyı çok sevdim. Bir kere çok samimi bir yazı olmuş. Tam da okumak istediğim gibi. Bence gerçek bir blog böyle olmalı. Blog yazarı düşündüklerini kendi dilinden anlatmalı, sahtekarlık satır aralarından sızmamalı. Gelin görün ki hani o fenomen olma durumu var ya, bugün profesyonel anlamda blog yapan biri ile tanıştım. Şans eseri. Bir hesabı nasıl yönettikleri, bir blogu nasıl yaptıklarıyla ilgili konuştuk. Emek ve para var ucunda. Reklam vermek gerekiyor. Onlarca dolambaçlı yol. Bana biraz zor geliyor. Yazma kısmını seviyorum. Diğer işlerle neden uğraşayım diye düşünüyorum. Bu soruya bu cevabı verirken diğer taraftan da daha çok insana ulaşmak istiyorum. Zor yani. Çok uğraşmak gerekiyor. Yazmaktan çok hatta 🙂
    Ben samimi blogları okumaktan hoşlanıyorum. Siz de o bloglardan birisiniz.
    Sevgiler yolluyorum size.

  • Begonvil Sokağı

    30 Kasım 2017, 19:27

    Aslında samimi olmanın dışında bir alternatif yok gibi geliyor bana. Çünkü bunun aksi evinde kendini kasmak gibi bir şey olsa gerek, ne tadı olur ne de öncelikle yazana faydası. Keyif veren tüm okumalar bizim için yazılmamış ama bizim içinde kendimizi bulduğumuz okumalardır diye düşünüyorum. Yazmanın ve okumanın birbirini tamamlayan bir büyüsü etkisi vardır ya işte blog okurken bunu yakaladım mı ben de çok keyif alıyorum. Burası bir ayna gibi, yazdıklarımdan aynı şekilde okuduklarımdan çıkarım yapmak hoşuma gidiyor. Bir nevi sanal tipoloji gibi sanki. Sizi tanıdığım için ben de çok mutluyum, yazma sevgisi birinci ortak paydamız. Blog yazarlığı, yazmayı besleyen bir kimliğe evrilebilir mi düşünüyorum bazen, sosyal medyalaşmadıkça olur belki diyorum. Daha çok kişiye ulaşmak zor ve zaman alıcı ama buna dair de küçük formüller olmalı.
    Ben de sevgilerimi gönderiyorum:)

  • ACEMIDEMIRCI

    30 Kasım 2017, 19:28

    Bu konulara çok yabancıyım. Para kazanmak sadece kendi blogu ile çerçevelenmiş bir alan içinde olunca amenna…. 🙂

  • Begonvil Sokağı

    30 Kasım 2017, 19:32

    Benim de ilgi alanım dışında, bloglar herkesin enerji ve birikimini paylaştığı yerler. Her blog yazarının tarzı farklı, her yiğidin yoğurt yiyişi misali.

  • deeptone

    30 Kasım 2017, 21:23

    heey instada gördüm yazını, ben de arkadaş için yazınca dedim tesadüf olduuu, eveet, blog çok tatlııı, çok şey kazanıyoooz, işallah hep burdayııız yaniiii 🙂

  • ezgi

    30 Kasım 2017, 21:32

    Çok güzel, blogistanı çok sevdim. Hatta şöyle diyebilirim ki, burası çok farklıymış.. Seni tanıdım, hep insanların birbirine güzel dileklerini görüyorum. Dediğin gibi yazarken aman yanlış bilgi olmasın diye daha detaylı öğreniyorum ben de .. Sonra blog beni el işi konusunda da çok motive ediyor. Aman fotoğraf çekerim, şöyle yaparım böyle yaparım diye heyecan duyuyor insan..
    Kısacası güzel insanların toplandığı güzel bir yer…
    Sevgilerimle

  • Begonvil Sokağı

    30 Kasım 2017, 21:39

    Şimdi Ezgissimo^dan geldim, yorumunu gördüm. Mutlu oldum, sokakta karşılaştık sarıldık gibi oldu. Yalnız şöyle düşünüyorum, gittikçe büyüyen ve böylesini dilediğimiz bir platform, zaman içinde değişim hem yazarda hem okur profilinde oluyor. Farklı bir bağ kurduklarımızla süreklilik yakalasak da sanal alemin sirkülasyonu bloglarda da kaçınılmaz olur. Blogun hem rahatlattığı hem motive ettiği şüphesiz, sana katılıyorum.
    Çok sevgiler..

  • Ruhsadan İnciler

    30 Kasım 2017, 22:06

    Yazıyı okurken vay be ben belkide yolun başında bile degilimdir dedim birazcık üzülsemde motive ettin beni ~
    Banada beklerim ~~ 🙂

  • Begonvil Sokağı

    30 Kasım 2017, 22:12

    Hiç öyle düşünmeyin, hızlı yükseliş kolay olabilir ama uzun soluklu hem kendini hem okuru besleyen bir blog emek ve sabır ister sanırım. Öğrenmeye, çalışmaya devam. Blogunuzu izlemeye aldım ama Kore dizileri ile sınırlı kalmasanız keşke. Başarılar dilerim..

  • NazLican Çırak

    30 Kasım 2017, 23:34

    Nasil guzel yazmissiniz elinize saglik .. cok daha heveslendirdiniz bu yolda .
    Bende blokta cok yeniyim bir goz atmak isterseniz beklerim hoscakalin

  • Begonvil Sokağı

    30 Kasım 2017, 23:38

    Teşekkür ederim. Size de başarılı keyifli içeriklerle dolu bir blog dilerim.
    Görüşmek üzere..

  • Ebemkuşağı

    1 Aralık 2017, 08:15

    Ne kadar güzel anlatmışsınız. Blogistan'ı sevdim ben. Burası insana çok şey katıyor. Bana da güzel şeyler kattı. Sizin gibi güzel yürekli insanları tanıyorum, ne güzel:)

  • Çekergezer

    1 Aralık 2017, 08:15

    Umarım atalarımızın hızlı giden at hakkında söyledikleri doğru çıkar. (Kısa yoldan fenomen olmaya göndermedir :))

  • Kiremithanem

    1 Aralık 2017, 08:15

    Uzak kalmaya çalıştım bloglar sildim artık yazmam dedim ama olmadı burayı çok severim çok farklı bir havası var insanlar sanki en iyi veya en doğal yönlerini paylaşmak yazmak azaltmak için gelmişler gibi her zaman gelebileceğim güzel bir yerdir benim için sürekli yeni insanlar tanımak bana da yenilik katıyor hasılı Blogistanlı olmak gerçekten de özeldir❤

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 08:22

    Bazen durup ne yaptım ne oldu diye bakınmak iyi geliyor, üzerinden zaman geçince uzaktan daha iyi görüyoruz belki. Zaman en önemli nimet ve malzeme, sanal alemin de en sinsi yanı zaman çalması. Kazanımlarımız ortak, ben de çok memnunum sizleri tanıdığıma:)

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 08:27

    Google'dan baktım, kızdığım birine benzer bir durum varsa söylerim. Atları bu işe karıştırmasaymış atalarımız, direk insan dense daha doğru olur. Yavaş bile olsa ne yaptığın ne ettiğin herkesin gözünde. taliplisi alsın.
    Teşekkür ederim Çekergezer.

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 08:33

    Bu yazdıklarından hissediliyor, gönülden ne yaparsak yerini bulur ama çok ama az. Memleketinde, özlediğin yurdunda olsan nasıl bir yansıma olur merak ediyorum. İnşallah hayırlı zamanda o günleri de paylaşırız buralarda. Tam bir yansıma tabi yapmıyoruz, kendimizce çekincelerimiz, süzgeçlerimiz var hepimizin ama ne isek onu yazıyoruz başka türlüsü yorar insanı. Blog kaçtığım ağaç evi gibi. -İsterdim çocuk olayım bir ağaç evim olsun- Bu klavyede kalp yok ama ben koyuyorum:)

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 08:41

    Blogistan fahri başkonsolosu gibi bir tanım yakışır sana, bambaşka ve sana özel bir enerjiyle yazıyor ve seviyorsun. Evet inşallah buradayız, beraberiz:)

  • Mehin

    1 Aralık 2017, 08:41

    Bende kaç kez sildim geri döndüm sonra. Seviyorum blogu blog yazanları. Güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık (kimse duymasın takipteyim) 😏

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 08:44

    Asıl yazmayı seviyorsanız blog ya da farklı bir yer yazmadan duramazsınız doğrudur. Teşekkür ediyorum. Aramızda kalsın ama ben de sizi okumaya başladım:)

  • Semi M.Eller

    1 Aralık 2017, 16:34

    Ne hoş bir yazı olmuş. Tam da düşündüklerim. Çalıştayda da konuşmam sırasında samimiyeti vurgulamıştım. Blog samimi olmalı. Neden bir turizm şirketi yerine gezip gören bir blog yazarının (fenomensiz olanından ya da güvendiğim) izlenimlerini okuyorum?
    Bloğum 8 yıla doğru gidiyor. O kadar çok şey öğrendim ki… Blog tek başına bir maddi kaynak yaratmaz ancak açtığı kapıların değeri paradan çok daha önemli. İşin içine gerçekten girilebiliyorsa bu görülebilir. Yoksa bir süre sonra "bu işten para kazanılmıyor zaten" deyip cayanlar çok.
    Şöyle bir durum da var: çalıştayda diğer oturumlarda bu işi profesyonelce yürütenleri dinledim. Günde 2 milyon tıklanmadan bahsetti birisi. Hiç kolay bir iş değil yaptıkları. Bu bir tercih meselesi. Bizler sesimizi duyurmak istiyorsak SEO devreye giriyor, tüm yazıları buna göre yazarsak samimiyet kayboluyor vs.
    Her nasıl yazıyorsak yazalım yeter ki bırakmayalım. Bloglar değerli, kazanımları tartışmasız güzel. Diğer sosyal medya araçlarıyla kıyaslanmaz bile.

  • Blog Tecrübem

    1 Aralık 2017, 20:04

    Elinize sağlık. Hakikaten burası bambaşka bir dünya. Dil bilgisi ve yazım kuralları konusunda bana da çok katkısı oldu blog dünyasının. Artık not etmeye başladım 🙂 Genelde yanlış yazdıklarım hep aynı kelimeler, tamlamalar olunca…

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 21:27

    Kurumsal blogların kimliği dışına çıkartılıp kişisel blog gibi sunulması etik olmadığı gibi blog algısına zarar veriyor. Öyle ki bir araştırma yapıyorsam kurumsal blogları okurken ince eleyip sık dokurum, ne kadar objektif sorusu aklımda olur. Gezi, mekan, deneyim, mutfak gibi birçok konu için güvendiğim bloglar ilk başvurduklarım. İşin içine girince, bireysel anlamda yakın bulduğum, esinlendiğim, okumaktan, fikir paylaşımından keyif aldıklarım da oldu. Okuduğum ve okurum olan ve yavaş yavaş büyüyen bu profil çok değerli. Hem manevi hem de insanı diri tutan maddi etkileri var.
    Herkesin beklentisi farklı olabilir ama okuyan, araştıran ve bunu sorumlulukla sunan blog yazarları aslında ciddi bir misyon potansiyeli de taşıyor. Çünkü düne kadar gündem etkileyen, nabız tutan köşe yazarlarının yerini belki yakın gelecekte blog yazarları dolduracak. Seo için blogumda tıkır tıkır işleyen teknik bir düzenleme şeklinde olsun ama beni bağlamasın isterim ya da yapay zeka hemen gelsin, içerik kalitesi tek ölçüt olsun. Evet bırakmayalım yazmayı, bakalım ne güzelliklere götürecek bloglarımız.

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 21:31

    Not alma fikrinize tamamen katılıyorum ama sadece dilbilgisi değil küçük notlar, gözlemler hepsi birer malzeme ve gerekli oluyor. Keyifle okuduğum bloglardan biri Blog Tecrübem. Teşekkür ediyorum

  • özlem öztürk

    1 Aralık 2017, 21:32

    Ne yazık ki kendi çabanla daha çok okunmak pek mümkün değil. Demek istediğim istediğin oranlara ulaşmak mümkün değil. Ben de aynı yoldan gidiyorum. Yazıyorum, kendime göre yazıma etiketler koyuyorum ve bekliyorum. Daha fazlası için yol basit: Reklam vermek, para harcamak, sosyal medyanın değişik kollarında çekilişler yaparak aslına bakarsan izleyici satın almak. Bloglara yorum yazarak elbette takipçi kazanırsın ama kaç tane? 500? Yıllar sürer. Bugün işle ilgili bir sitenin kurulumunu görüştüm. Uçuk bir rakam istediler ama vaad ettikleri şeyler ve sundukları kanıtlar insanı ikna ediyor. Diğer taraftan insanın sevdiği için yazdığı bir bloga maddi yatırım yapması eğer blogla ilgili bir gelecek beklentisi yoksa anlamlı mı? Kendi kendime düşündüm bugün 🙂 Kafam karıştı. Kendimi ve düşüncelerimi karışık görmekten hoşlanmıyorum. İş, sıkı sıkı tutunduğun değer yargılarından azıcık da olsa versen mi vermesen mi sorusuna gelip varıyor 🙂 İki ucu biraz kirli bir değnek yani.
    Ahhh, ne sohbet ettim, ne çok konuştum. Tekrar sevgilerimi yollarım.

  • Begonvil Sokağı

    1 Aralık 2017, 22:02

    Doğru, Google orjinal içerik diyor ama pek takmıyor. Temayı hazırlayan arkadaşlarla facebookta birkaç kez yayın reklamı yaptık ama orası rafine bir profil sunamıyor. Organik olan kalıcı ve etkileşime açık olur ama sosyal medya için organik sözü çok mu ütopik? Galiba evet. Beni de takip etsinler diye yorum yapmam hatta yapılmamalı diyorum. Zaman içinde hepsini öğreniyor insan ama hem şaşırıyorum hem de ne gerek var diyorum. Galiba az olsun öz olsun demeli ancak burası bir galaksi gibi ve daha çok ve daha çeşitli okurla buluşmak yazmayı seven herkesi besler diye düşünüyorum. Google da bir sayfa var oraya blogunun ismini yazıyorsun eksiklerini döküyor-belki biliyorsunuzdur ben yeni öğrendim.-Bunları tamamlamak ve temel seo ayarlarına bir göz atmak için yardım alacağım ben de. Araba gibi bu da kullanmayı seven motor, çekiş, ufak modifiyeler yapmadan duramaz ya işte öyle. Kısaca tutku, böyle düşününce de birazcık yatırım gerekli bence. Değer yargılarımdan ya da ben olmaktan daha önemli değil hiç bir şey onda da hemfikiriz. Sohbet, ne güzel kelime muhabbetin annesi ya da kızı ama en yakını sonuçta. Ben de tekrar çokça sevgiler gönderiyorum:)

  • Derya

    2 Aralık 2017, 00:25

    Bloğum yıllar önce kurtarıcım olmuştu, düzenli birşeyler yazmak ve elişi anlamında üretken olmamı sağladı, belli bir düzenim oldu, yanlış bilgi kaygısı yada bir kelimeyi yanlış yazma korkusuyla bende önce araştırıp ondan sonra gönül rahatlığıyla yazdım, mailime gelen tanıtım veya reklam önerilerini hiç dikkate almadım çünkü yola bunun için çıkmamıştım, çizgime de uymuyordu bana göre. Reklam veya tanıtım yazıları yazmadım ama yine bir dönem bana kazanç kapısı oldu bloğum, el emeği ürünlerimi onun sayesinde sattım, pek çok şehirde bir çok arkadaşım oldu, kısaca çok seviyorum hatta bu yıl biraz soğuyan aramızı ısıtmak adına epey gayretliyim, yazmak beni mutlu ediyor, içtenlik ve samimiyete katılıyorum, onlar olmazsa olmazlar, sizin bloğunuzda severek okuduğum bloglardan, bu yazıyıda keyifle okudum ve bu satırları yazmama vesile olduğu içinde teşekkür ederim 🙂

  • Begonvil Sokağı

    2 Aralık 2017, 00:37

    Kurtarıcı tanımlaması benim de kendi adıma katıldığım bir tespit. Kendini ifade ettiği özgür alan isteği ve ihtiyacı herkeste vardır herhalde ama adını koymak ve başlamak bazen zaman alıyor. Blogun içinde insanın kendine yazdığı mektuplar gibi keşifleri, kendini tanıma seansları da var. Sizin söz ettiğiniz, severek yaptığınız ve paylaştığınız el emeğiniz gibi mesela. En sevdiğine bile ara verdi mi insan bir alışma çözülme dönemi oluyor ama sonrası daha bir güçlü akıp gidiyor. Teşekkür ederim ben de fikirlerinizi paylaştığınız için, samimiyetle yazılmış yorumlar çok mutlu ediyor:) Sevgiler benden.

  • Para Finans Uzmanı

    2 Aralık 2017, 19:34

    Durum Öyküsü tadında, sıcak, samimi bir yazı olmuş emeğinize sağlık.

  • Sümeyye Kip

    2 Aralık 2017, 19:35

    blog yazarlığını ve yazarlar dünyasını neler kazandırdığını çok güzel ve detaylı anlatmışsın valla ellerine sağlık. evet dediğin gibi kocaman bir sanal alem burası ve bambaşka kapılar çıkıyor karşımıza her geçen gün. yine de mutluyum bu alemin içinde olmaktan. güxel yazın için teşekkürler. sevgiyle kal 🙂

  • Begonvil Sokağı

    2 Aralık 2017, 19:43

    Teşekkür ediyorum, çok hoş bir tespit olmuş durum öyküsü demek. Biraz öyle gerçekten. Çok teşekkür ediyorum.

  • Begonvil Sokağı

    2 Aralık 2017, 19:47

    Aslında sadece kendi halimi ve bakışımı anlattım, blog yazarlığı ile ilgili çok tecrübem yok zamanla oluşan küçük analizler. Yazarlık ve yazmak benim idealim belki o yöndeki çabalarım buraya da yansır. Ben de mutluyum, sevgilerimi gönderiyorum.