NAR ÇİÇEĞİ

Nar Çiçeği

Nar çiçeği mahallenin en güzel kızıydı… Uçları sarıya dönük dalgalı kumral saçları, duru bir teni, kaşı gözü, endamı, Allah özmüş yaratmış. Becerikli, akıllı, konuşkan… Kusuru yok mu bunun? Kusuru olsa da görünmeyecek kadar göz dolduran bir güzel. Dersleri de iyi, okursa büyük adam olur bu kız. Güzel kızların, hele böyle on parmağında on marifet olanların etrafı kalabalık olur. Güzelliğini önemserse o girdaba girip kaybolmak da var, ama kulak arkası ederse ne ala…

Dalında bir nar çiçeğine yakından baksan, çok antika bir sanat görürsün. Gerçi yaratılmış her şeyde aynı mührün izleri var ama bu çiçekte öyle cezbedici bir renk ve güzellik var ki bir başka. Nar ağacının yaprağının yeşili de hoştur ama çiçeğinin kırmızısı büyüler insanı, nar çiçeğinin rengi ayrıdır. Küçük bir gramofonu andıran kırmızı yapraklarının içinde sarı sarı dizilmiş borucuklar. Gizlenmiş gibi dururlar ama çok uzaktan da olsa renk cümbüşünde kendilerini gösterirler. 

Nar çiçeğinin tahtı, bahtı…

Annesi, babası bunları düşünerek mi adını Narçiçeği koydular, bilinmez ama bu isim de ona yakıştı. Adı, tahtı, bahtı… Hepsi kader içinde, nasip ve küçük bir irade ile bize bakıyor. Hepsinde azıcık da olsa bir rey hakkımız yok mu acaba? Seçimler, tercihler, niyetler…

Güzel kız, daha lisede okurken isteyenler, talipler, görücüler eksik olmadı. Beğenilmek, mutluluk vaat eden bolca talip hangi genç kızın hoşuna gitmez? Ailesi oturdukları mütevazi semtteki evlerini satıp daha zengin bir muhitte bir apartman dairesine taşındılar. Anne, zengin damat/dünüre meraklı ve her an olabilecek izdivaç için hep bir hazırlık halinde. İdealist olmayı, çoğu kişinin hele bir okusun, koluna altın bileziğini taksın çabasını pek önemsemediler.

Ne derler acaba putu

Oysa Narçiçeği çok hırslı bir kız, tuttuğunu koparır, biraz da lider yaradılışlı, aklına koyduğunu yapar, yorulduğu zaman dudaklarının üstü pul pul terler ama durmaz yine de. Yaz günü sabah akşam ayrı yıkar koca avluyu, daha 15-16 yaşında bu titizlik niye? Çocuklarının halini okumayı önemsemiyor ya da beceremiyor bazen anne babalar, çevrede ne varsa? Çevrenin ne dediğini düşünmekten, içimizde olan bitenleri göremiyoruz ya zaten. İsmet Özel çok güzel özetlemiş, “Ne derler acaba diye kahrolası bir put vardır.” Putlaştırılan ne varsa canı cehenneme demeli…

Nar Çiçeği Sözlenmiş…

Sıcak bir yaz akşamı kapının önünde top oynayan arkadaşlarının yanına sokuldu Narçiçeği, ve bombayı patlattı. Ben sözlendim… Çoğu hemen bağdaştıramadı, neyle sözlendin? Oyuna çağıracaklar ama sanki hemen büyümüş Narçiçeği. Hiç oyun oynayacak bir tipi yok, zengin bir ailenin tek oğluyla sözlendi, sonra nişan derken arkadaşlarının arasına pek katılamadı artık. Beyaz lüks arabası ile gelen nişanlısı ile sık sık gezmelere gittiler. Okulu yarım kaldı, araya kış girdi, nikaha günler kala yüzüğü atmış diye duydular. Sebep? O zamanlar çok revaçta olan pırlanta setin alınmayışı, bu nasıl iştir? Çeyiz, düğün alışverişinde bozulan yuva kurulsa bile nasıl yürür? Hani muhabbet hani kanaat? Evlilik ne demek?

Nar Çiçeği evlenmiş…

Çok isteyenlerden biri biz ezelden talibiz, getirin koyun çeyizleri ev hazır der, kime niyet kime kısmet yuvası yapılır Narçiçeği’nin. Evlendi ama hiç yüzü gülmedi, ne çiçeğin yaprağının kırmızısı ne tomurcuğunun sarısı gibi renkli ve hayranlık dolu olmadı hayatı. Güzellik nedir? Güzellik kıymet bilen olunca değerli, güzellik sende olan değil karşındakinin sende gördüğü ile sınırlı. İki çocuk annesi oldu, kocası ilgisiz, tembel, sonraları da gözü dışarıda. Evlilikte muhabbet ve kanaat ama önce ve illa muhabbet…

Nar Çiçeği boşanmış…

Travmalar, hastalıklar bir yana en çok mutsuzluk, sevgisizlik bitiriyor kadınları. Yoksa nohut oda bakla sofada, bir lokma bir hırka ile mutlu milyarlarca kadının hali sır olurdu. Çocuklarından biri babada kaldı, arkadaşları daha baba evinde hayata hazırlanırken o kucağında çocukla baba evine döndü. Annesi, babası hatasını anladı, sustu. Oysa babası ne kadar da düşkün kızına, hiç ister mi mutsuz olsun, bütün çabaları mutlu olsun, iyi hayat yaşasın. İyi bir hayat ne peki?

Sevgiyi buldu ama…

Bir süre sonra Narçiçeği zengin bir adamla imam nikahı ile evlenir. Gerçek aşkı, sevgiyi onda yaşadım diye itiraf eder yakınlarına. Adam, silah kaçakçısıdır, yurt dışındaki karısından da henüz boşanmamıştır. Ama belli o da çok seviyor Narçiçeği’ni, ancak kısa sürer, adam öldürülür. Naif, yumuşak huylu Narçiçeği yoktur artık, sigara elinden düşmez, diline sık sık dolanan argo laflardan sesi bile bir değişik gelir kulaklara. Güzelliği dursa da yorgun ve yıpranmış bir kadındır genç yaşta.

Daha bitmedi… Maaşı var, çocuğuma da bana da bakar diyerek kendinden yaşlı biri ile evlendi, gurbete gitti. Mutlu oldu mu? Hayır… En son ondan da boşandı, gelir beklentisi ile evlendiği adam ona kalan mirasa göz dikince, ne çekeceğim seni deyip ayrılmış. Ne ile mayalıyorsak niyetlerimizi, bir şekilde bizi bulup yakalıyor, kaçış yok.

Ya duygusal şiddet gören kadınlar

Gerçeği bir yerde dursun, hikaye bitti ama benzer hayatlar yakınımızda devam ediyor, hem de sayısız kere ve farklı çeşitleriyle aynı hikaye yaşanıyor, burada anlatılanlar yine masum ve zararsız. Son zamanlarda kadının adı katliam, dehşet ve vahşet kelimeleri ile birlikte anılıyor sürekli. Dul olmak zor, hele güzel bir kadın ise daha da zor. Toplumun aynası düşer kadının üzerine çünkü kadın en net yansıtıcıdır. Ama daha küçük bir kız çocuğu iken başlıyor yanlışlıklar, neyi idealize ederse onu yaşamak için çabalıyor insan. 

Sosyal medya, popüler kültür çoğu zaman zihinleri bulandırıyor. Kadınların bu halini ideolojik ya da siyasi argümanlarla açıklamaya ya da anlamaya çalışmak yanlış ve sonuçsuz bir çaba. Mesele derin bir sosyolojik ve toplumsal yüzleşmeyi gerektiren çözüme ihtiyaç duyuyor. Sadece kız çocukları okusun demekle de çözüm gelmez, hikayede geçen olayların diplomalı versiyonları yok mu çevremizde? İnsan sormadan edemiyor, kadının en büyük düşmanı kim?

Narçiçeği çok nahif bir çiçek, yaprakları hemen kuruyup, buruşacak gibi ince ama içinde ne kadar çok ve güçlü sarı tomurcukları var. Üstelik nar gibi bereket ve lezzet dolu bir meyve veriyor. Değer bilenle değerini buluyor kadın da erkek de… 

En nahif özellikleriyle kadını anlatan ama çilesiyle de hüzün barındıran Firuze Narçiçeği’ne hediyem…

24 yorum
  • Cevapla Ebemkuşağı

    5 Haziran 2017, 23:35

    Keşke nar çiçeklerinin değeri bilinip hak ettiği değer verilse.Bir de ne istedikleri önce o nar çiçeğine sorulsa. Kendi beklentilerimiz,arzularımız onlarınkinin önüne geçmese.Her zaman anne-baba en doğrusunu bilir diye bir kural olmasa.Onlar bizim için en güzelini istemeleri neticesinde yanlış kararlar alınabiliyor.Keşke son kararı nar çiçeğine bıraksalar.
    Ve doğru okuyabilsek nar çiçeklerini.Güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık:)

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    6 Haziran 2017, 00:06

    Aile ve ailede verilen temel değerler çok çok önemli. İyi niyetle yapılan yanlışlıklar da var. Hangi anne baba evladını mutsuz görmek ister? Seçimlerimiz ve tekrarlamaktan kaçındığımız yanlışlarımızla var oluyoruz. Büyük konuşmamak lazım, anne baba olmak da, doğru kararlar vermekte bazen kolay olmuyor. Kadın ve kadın sorunu yine ailede ve yitirilen bir şeyler varsa yerine koymakla çözüleceğini düşünüyorum. Sevgilerimle..

  • Cevapla Momentos

    6 Haziran 2017, 00:11

    Öncelikle erkek annelerine iş düşüyor. Onları eğitmek hepimizin boynunun borcudur. Kadın cinsinin, bu dünyaya sadece erkeğe hizmet etmek için gelmediği beyinlere nakşedilmeli ki, kadınlar da önlerinde engel olmadan yönlerini tayin edebilsinler. Şu an kafamda toparlayabildiğim kadarıyla bunları yazmak istedim. Çok iyi bir yazıydı. Teşekkürler.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    6 Haziran 2017, 00:19

    Kadınların yoğrulduğu sorunlar içinde çözümü de içinde barındıran olması işi kolaylaştırır mı zorlaştırır mı karar veremedim. Kendi ve çevresi için yol gösterici olacak bir misyon kolay değil, işte bu sebeple yorulan ve yıpranan kadınlar arttı mı toplumda bir sıkıntı baş gösteriyor. Kadın bölündükçe çoğalan bir yapıya sahip gerçekten, çocuğuna, anasına , kocasına bölünüyor layık olduğu karşılığı alırsa da daha büyüyor sanki. Görüş paylaşımı için teşekkür ederim. Sevgiler..

  • Cevapla Yusuf Arslan

    6 Haziran 2017, 06:13

    Nar çiçeği çayını çok severim. Ama yazınızda bir bayanı nar çiçeğine benzetmişsiniz. Çok naif bir benzetme olmuş gerçekten. Bence bu sorunun temel sebebi herkesin kendi içinde başladığını düşünüyorum. İnsan kendisi için istediğini bir başkası için istemedikçe toplum düzelmez ve Allah c.c katında da iman etmiş sayılmaz.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    6 Haziran 2017, 06:22

    Nar çiçeği çayı olduğunu bilmiyordum, merak ettim ve ilk fırsatta denemek isterim. Nar çiçeğinin kendine has naif bir duruşu var gerçekten, kafamdaki hikaye kahramanına ya da gerçek hayatta gözlemlediğim kadına yakışan bir çiçek oldu. Nefs terbiyesi, farkındalık, empati, ifadesi ne olursa olsun haklısınız önce kendi içimizde birey, aile ve çoğalarak topluma doğru yayılan bir süreç geçirmemiz gerekiyor sanırım. İnanç esaslarının hayattan kopar hale gelmesi de en etken sebep. Görüşleriniz için teşekkür ediyorum..

  • Cevapla Daha Mutlu Yaşam

    7 Haziran 2017, 03:13

    Önemli bir sosyolojik sorun.Zaman içinde kadınlarla ilgili sorunların azalmasını diliyorum.Hepimize bu konuda çok iş düşüyor.Sosyal sorumluluk projeleri yapabilmeyi çok isterim aslında…

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    7 Haziran 2017, 03:22

    Dilerim yaparsınız, çünkü yine en büyük yardımı kadınlar yapacak birbirine. Daha iyi anlamak, anlatmak ve ayna olmak adına ihtiyaç var. Kadın psikolojisi, davranış bilimleri uzmanlık bilgim yok ama katkı vermek yardım etmek için ben de somut işler yapmak isterim. İnşallah nasip olur..

  • Cevapla Ferhat Uğur BAYRİ

    8 Haziran 2017, 00:25

    En büyük sorun ahlaki çöküş ve çocuklarına model olmaktan uzak aile.

  • Cevapla müfred

    8 Haziran 2017, 00:25

    Nar çiçeğiyle yakinen bir kaç sene önce tanışmıştım. Gerçekten çok hoş bir rengi var. Küçücük yeşil bir nara dönüşmesi, sonra büyümesi. Hergün bahçeye çıkıp izleyebiliyordum bunları.

  • Cevapla bahce perim

    8 Haziran 2017, 00:25

    Bence toplumun bazı yanlış değerleri yüzünden "nar çiçekleri" soluyor; hatta ölüyor.
    Anne -babalar "kızların neden okul biter bitmez evlenmeleri beklenir?" önce buradan başlamalı. Bu yine biraz daha eğitimli seviyenin görüşü…

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    8 Haziran 2017, 00:32

    Geleneksel değerlere uygun yaşıyor gibi olmak da tek başına yeterli olmayabiliyor, hele günümüzün tahripkar popüler kültür etkisi aile ve birey üzerinde tehdit oldu.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    8 Haziran 2017, 00:36

    Tam tefekkürlük bir meyve nar. ağacı, tomurcuğu, çiçeği, yeşil ve olgun haliyle meyvesİ, içindeki sanatlı diziliş hepsi sahibimi tanı diyor.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    8 Haziran 2017, 00:39

    Maddi değerler manevi ve duygusal değerlerin önüne geçtiğinde sıkıntılar kaçınılmaz oluyor. Birey, erkek veya kadın önce kendi iç ve sosyal gelişimini tamamlamalı. Şekilci/ desinler bir toplum yapımız var ve bizim manevi ve kültürel birikimimize hiç yakışmıyor aslında..

  • Cevapla Yeşimle Her Telden

    9 Haziran 2017, 04:15

    Biz görmesek te ,duymasak ta,bilmesek te çevremizde onlarca Narçiçeği ve hikayesi yaşanıyor ne yazık ki 🙁

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    9 Haziran 2017, 04:36

    Trajik olaylar olmadan, kadının yeri ve değeri konusu bir yara haline gelmeden müdahale edilmeli, hem bireysel hem toplumsal olarak. Algı oluşturan ne varsa bunun tersine hizmet ediyor sanki.

  • Cevapla BirTatlıHuzur

    10 Haziran 2017, 15:33

    Kadın toplumumuzda baş tacı olması gerekirken yara haline gelmiş,çözülmesi gereken bir bilmece. İnsani,ahlaki ve imani değerler bir araya gelmeden çözülmesi zor. Kadın insanlığın devamını sağlıyorsa ona göre de donanımlı olmalı ve nihai kararı kendisi verebilmeli öncelikle. Fakat bunu yaparken popüler kültüre göre değil aklın,inancın,insani değerlerin bağlamında yapabilecek bir kültüre sahip olmalı. Ne yazık ki bu şartlarda çok da ulaşılabilir görünmüyor bana.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    10 Haziran 2017, 15:40

    İnsani, ahlaki ve imanı değerlerimiz gücümüz, pusulamız ama asıl mesele de zaten eriyip giden bu değerlerden kaynaklanıyor. Ama geleneksel yapı içinde yanlışlar oluyor maalesef, illa marjinal yaşamak gerekmiyor, bazen de sıradanlık içinde boğuluyor insanlar. Kadın bir devam misyonu var toplumda, günümüzün ortamında geldiği nesne hali çok ciddi bir sorun..

  • Cevapla Rabia Adalier

    21 Ağustos 2017, 11:08

    Geçen gün karşıma bir cümle geldi ve o kadar hoşuma gitti ki tabii tam hatırlayamıyorum ama "bir kadının şımarmasıda hiçbir mahsur yoktur,zira yerini seven çiçeğin coşkusu her zaman seyredilmeye değer " gibiydi sanırım bu yazı bana yine o cümleyi hatırlattı belki size alakasız gelebilir …

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    21 Ağustos 2017, 11:30

    Çok güzel bir sözmüş, bence sevgiye şımaran ve seven bir kadın etrafına da yansıtır bunu, başta çocuklarına, herkese. Mutsuz kadın mutsuz bir erkekten daha çok acı çeker, en başta duygusalız sonrasında ise erkeklerden daha iletken bir yapısı var toplumda. Belki bu sebeple tahrip amaçlı senaryolarda hep kadına yüklenilir..

  • Cevapla Mine Patan

    17 Ocak 2019, 09:16

    Ülkemizde kadına bakışın İslami değerlerin yanlış ,hatta çıkarcı bir bakış açısıyla yorumlanmasıyla ilşkili olduğunu düşünüyorum. Bu geleneksel bakışın yanında dünyadaki dejenere olmuş kadın tipinin genç kızlarımızı ve kadınlarımızı bir moda akımı gibi etkilemesiyle asıl özümüzü bulmakta zorlanıyoruz.( Cümlelerimi doğru ve anlaşılır olarak toparlayabldim mi acaba?Lohusa ve bebek içerde bakım istiyor.)

    • Cevapla begonvilsokagi.com

      17 Ocak 2019, 13:22

      Doğru ve anlaşılır toparlamak ne demek, tam teşhis olmuş.:) Kaleminize sağlık. Bir paradoks varmış gibi görünüyor, değerler gelenekler ve modern dünya ritüelleri. Ama değerlerin bizim özümüz ve kalkanımız olduğunu kabul edip onları kaybetmeden yaşama çabası olsa sorun azalacak.
      Hemen arıyorum sizi, ilk gün yoğunluğu geçsin diye bekliyordum. Allah analı babalı büyütsün, hayırlı olsun:)

  • Cevapla sabahattin Gencal

    11 Aralık 2019, 19:59

    Merhaba,
    Öğretici bir öykü denemesi.
    “Ne ile mayalıyorsak niyetlerimizi, bir şekilde bizi bulup yakalıyor, kaçış yok.” cümlesi anlamlı olduğu kadar da düşündürücü.
    Aile kurumunun engellerini hatırlatmış oldunuz.
    Tevrik ederken başarılarının devamını dilerim.

    • Cevapla begonvilsokagi.com

      11 Aralık 2019, 21:17

      Kıymetli Sabahattin öğretmenim, iki kız annesi ve bir kadın olarak bu toplumsal yaranın çözümüne kafa yormak dışında ne yapabiliriz? Dua ile teslimiyet ve analizci bakışla tedbir dışında.
      Güzel günler yaşamak, aile ve kadının tekrar hak ettiği yere dönmesi dileğiyle.
      Teşekkür ediyorum.

Write a comment