Cevabınız evet ise şanslısınız veya zamanı planlamada başarılısınız, lütfen bu yazıyı okuyun ve nasıl başarıyorsunuz anlatın. Cevabınız hayır ise yine okuyun, araştırdım, düşündüm, dinledim, yazdım belki bir faydası olur. Ya da gelin birlikte beyin fırtınası yapalım! Çünkü bize 24 saat yetmiyor… Bu cümleyi sık sık duyuyoruz, söylüyoruz üstelik abartı da yok, gün bittiğinde eksik kalan, unutulmuş işler, dokunulmamış kitaplar, bekleyen ütüler, yarın belki yarından da yakın diyerek iç geçirdiğimiz hedefler var, ha bir de yorgun bir bedenimiz.
Hayatı kolaylaştıran makineler arttıkça, aksine bize kalan zaman azaldı. Değil birkaç saati, haftada bir günü çamaşıra ayıran büyüklerimiz bulaşık yıkamayı neredeyse iş bile saymazken hem yazlık hem kışlık hazırlığını yapar, zengin fakir demeden herkes örer-diker giyerdi. Biz delicesine hızlı akan bir kum saatini gün boyu çevirip duruyoruz, evet zaman su gibi akıp gidiyor. Bazen zamana karşı kürek çekiyoruz bazen de akıntıya kendimizi bırakıyoruz. 24 saatin içinde bazı zaman tuzakları var, onlara dikkat edersek belki biraz rahatlar ve bugünü de yetiştirdim şükür diyebiliriz…
24 saat içindeki zaman tuzakları neler?
*UYKU
Günün en az 3/1’i uykuda geçiyor, “zamandan kazanmak istiyorsak, kayıplarımızdan başlayalım.” güzel bir düstur, güne erken başlıyorsak +1 öndeyiz. Gün doğmadan önceki saatlerde havada yüksek oranda ozon gazı bulunuyor. Ozonun sinir ve kas sistemi ile zihinsel aktiviteleri canlandırıcı etkisi var. Oksijenin de en yüksek oranda olduğu sabah saatlerinde, gece uykusunda melatonin hormonu yüklenmiş bedenimiz en verimli haliyle güne başlamaya hazır.
*PLAN-PROGRAM
Ev hanımı, emekli, genel müdür ya da beyin cerrahı farketmez iyi bir program yapılmazsa 24 saat yetmez. Çünkü bu programdan zaman tırtıklayan trafik var, sürprizler var, stres kaynakları var. Herkesin eline bir ajanda lazım, ne aceleci ne aheste ne de kararsız bize düşen titiz bir uygulayıcı olmak. Ama mükemmeliyetçi de olmayın sakın o zaman 24 saati kurtarayım derken ömrünüzden gider maazallah.
*ÖNCELİK BELİRLEME VE HEDEFLER
Sabah erkenden kalktık, günlük program da yaptık, zamanı bereketlendirmek için öncelik ve hedef belirlemezsek eğer ayrıntılara takılarak, bir işi bırakıp ötekine dalarak farkında olmadan zaman kaybedebiliriz. Bunlar hiç de öyle akademik yaklaşımlar değil, ev hanımları mutfağa plansız girdiler mi yaşadıklarını bilirler, oysa buzdolabı üzerine yapıştırılan kağıttaki plan günü kurtarır. Plan varsa yarım iş de kalmaz unutmak da.
*ZAMAN DÜŞMANI DAĞINIKLIK
Sadeleşmek kavramının hayatımıza girmesinin başlıca nedeni kendimize zaman arttırma ihtiyacımız. Minimal yaşamlar, fazla iş ve toparlanma gerektirmeyen sade ve huzurlu düzenler oluşturma peşindeyiz. Hızlı yol almak için ağırlıkları atmak da denilebilir. Dağınıklık insan psikolojisini de etkiliyor, dikkatinizi toplayamaz, üretime geçemezsiniz. Çocuklu ailede zor ama ağaç yaşken eğilir, düzenin huzuruna alıştılar mı çocuklar önderlik bile edebilir. Söz dinlemezlerse biz de hizmet yavaşlatma eylemi yapabiliriz. Çok uygarca ve etkili bir yöntem, demokrasiyi ilk önce ailede öğrensinler.
*HAYIR DİYEMEMEK
Konu ile alakası olmaz olur mu… Sadece hayır demeye yüzümüz tutmadığı için yaptığımız gereksiz ve faydasız işler, harcadığımız zamanları bir düşünelim. Ne derler? ve desinler arasında gidip gelen hayatlarımız bize çok zaman kaybettiriyor. Ben düzgünce programımı yapmışım, sadece kendimi de düşünmüyorum, ne derlerse desinler!
*AŞIRI İLETİŞİM TTT
Hayatımızın vazgeçilmezleri olmuş üç zaman tuzağından söz ediyorum. Televizyon, telefon, tablet(bilgisayar)… Televizyonun hemen üzerini çizebiliriz, kaybedecek hiç bir şey yok kazanılacak ise çok. İyi bir film, güzel bir müzik dinlemek ya da ilginç bir belgesel izlemek istiyorsak her zaman televizyona ihtiyaç yok. Telefon ve tablet sosyal medya ile bağlantılı olmak için kaçınılmaz ve keyifli olabilir ama sabah yaptığımız plan-programın içine onu da sokmazsak bu ikili bizim ayarlarımızla çok ciddi oynuyor, biliyorsunuz…
Metro olmasa ne yapardık acaba?
Metropolde zaman tasarrufu
Metropolde zaman tasarrufu konusu ilkokullardan itibaren ders, ünivertide tez konusu olmalı. Şaka değil, bu konu hem alışkanlık hem bilimsel gerçeklik tüm yönleriyle ele alınırsa baş edebiliriz ancak. Çocukluktan başlayıp, evin içinden geçip sokakta enerjimizi arttıracak teknikler lazım bize. Sonuçta zamanla yarışıyoruz, peki evde nasıl olacak bu iş derle, topla, rahatla diyorum:)
Zaman yönetimi kavramı, artık gündemlerin birinci maddesi. Bu kavramı hayata yerleştirerek; verimli, düşük stresli, huzurlu, öz kontrol sahibi ve tatmin olmak hedefleniyor. Afilli işler peşinde değilim, gün bana yetsin, sevdiklerime kaliteli zaman ayırayım, ben bugün ne yaptım ki koca gün geçti diye hayıflanmadan anı dolu yaşayım yeter. “İki şey vardır, insanların çoğu değerini bilmezler. Sıhhat ve boş vakit.” diyor Peygamberimiz (sav).
Sağlıklı ve dolu dolu geçen faydalı, huzurlu, bereketli zamanlar diliyorum hepimize…
12 Ekim 2016, 13:19
Hiçbirimize yetmiyor. Belki bazen gerçekte o kadar da önemli olmayan işlere dalıp diğer asli işleri ihmal ediyoruz.
12 Ekim 2016, 13:19
Zamanı doğru yönetmek kesinlikle önemli.Uykudan pek feragat getirmiyorum en az 7-8 saat uyuyorum.Uykusuz olunca çok asabi oluyorum çünkü 🙂 Onun dışında verdiğiniz bir çok yöntemi de kullanmaya gayret ediyorum 🙂
12 Ekim 2016, 13:19
bana değil 24 48 olsa bir gün yetmeyecek :-((
12 Ekim 2016, 13:19
İnternet ve tv bize zaman bırakmıyor. Teknoloji gelişince bize vakit yaratacak diyorduk ama daha çok koşup hiç bir yere yetişemiyoruz. Güzel yazı elinize sağlık. Selamlar.
12 Ekim 2016, 13:28
Önemli olmayan işlere dalmak en büyük yanlışımız..
12 Ekim 2016, 13:30
7-8 saat uykudan feragat etmekten çok güne erken başlama noktasında sıkıntı oluyor ama sabahın enerjisi ve güne yayılan bereketini göz ardı etmemek gerek. Alışınca dönüşü olmuyor zaten.
12 Ekim 2016, 13:32
Bazen öyle geliyor gerçekten, tıkanıp kalıyor insan. Biriktirmeden bir çeki düzen verilmezse de domino taşı gibi..artık seyrediyoruz arkasından..
12 Ekim 2016, 13:34
Tam tersi olması bizleri suçlu çıkarıyor, internet ve tv kesin sınır gerektiriyor. Çünkü ne faydası ne zevki kalıyor bağımlılık gibi olunca. Teşekkür ederim, selamlar..
12 Ekim 2016, 13:41
Gayet güzel açıklamalar sadece uygulamada sıkıntımız var sıkışıp kalıyoruz önceliklerimizi bir türlü ayarlayamıyoruz 🙂
12 Ekim 2016, 13:48
Ela biraz daha büyüyene kadar kurallar her zaman değişebilir, küçükler insanı muaf yapıyor ama zamansızlık da büyüklerin zoruna gidiyor. Ben bu dertten çok muzdaribim buraya yazdım diye harfiyen uygulamaya çalışacağım umarım işe yarar. Sevgiler..
12 Ekim 2016, 17:57
Çok guzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık:)
12 Ekim 2016, 17:57
Zamanı doğru kullanamayanlardan biri de benim.Hedef koymak, zamanı doğru değerlendirmede faydalı olur diye düşünüyorum. Ancak sağlıklı bir şekilde uygulamak lazım. Size kolaylıklar diliyorum.
12 Ekim 2016, 18:03
Teşekkür ederim. Yazdıklarımızı yapabilirsek yaşadık. Selamlar..
12 Ekim 2016, 18:07
Hoşgeldiniz Sevgili Bir Tatlı Huzur, bir eğitimci olarak bütün öğrencilerine yetmeye çalışan bir öğretmen olarak sizin de gündeminizdedir sanıyorum zaman yönetimindeki sıkıntılarımız. Çocuklara vermemiz gereken yaşam disiplinlerinden biri de bu. Ama önce biz yapacağız ki onlar görsün değil mi? Sevgilerimle..
12 Ekim 2016, 20:38
Dediklerine göre foton devrine girmişiz. Bir gün yani yirmi dört saat artık on altı ya da on sekiz saatte geçiyormuş. Yirmi dört saat dinlenmeye bile yetmeyecek bir süre şimdilerde. Aslında tersy üz yapıp hafta içi ile hafta sonunun yerlerini değiştirmeli :))))
12 Ekim 2016, 20:49
Foton devri dedikleri dünyanın enerji sarmalı ile ilgili olay ise zaten dünya yorulup mutlak sona doğru gidiyor. Ben daha az tembel daha çok verimli olmak için didinmeliyim, foton görmüş halim iyi olsun. Hafta içi ile sonunu değiştirme fikri dersler 10 teneffüsler 45 dakika olsun gibi bir öneri mi? Güzelmiş..♡♡
12 Ekim 2016, 22:21
Doğrusu en çok ihtiyacım olan ip uçları. Zaman bana en karmaşık gerçek. Asla onunla baş edemedim. İnşallah bir gün, o günün başladığı gibi bittiğini bilerek hareket edebilirim. Ellerinize sağlık çok güzel ve faydalı olmuş.
12 Ekim 2016, 22:28
Ben sık sık Allah'ım zamanımı bast et diye dua ediyorum. Ama tembel taraflarımın sancılarını çekiyorum ya o yüzden yüzüm yok. Sabahları kaçırınca akşam gün nereye gitti diye şikayet faydasız ben kendi adıma bunu anladım. Bazı zaman dilimleri vardır, oralar benim sakladıklarım şimdi harcayacağım dersiniz işte birikmişlerim için de zaman sayfasına ihtiyacım var bu kendimi nereye koyayım sonra.. Muhabbet ve selam ile..
12 Ekim 2016, 22:48
Sevgili begonvil sokağı ne güzel bir konuya değinmişsiniz.boş işlerle zaman geçirmezsek yeterde artar bile.tek sorunumuz nasıl kullanacağımızı bilememek.yol gösteren çok faydalı bir yazı olmuş.kaleminize sağlık.
12 Ekim 2016, 22:51
Hogeldiniz, sevgili Hafızımız.. Dinlenmek için başka bir işle oyalanın diyerek ayetlerle bizi ataletten korumak için uyarılar getiren bir yaşam rehberimiz var ama nerelere savruluyorsak artık zaman konusunda iki yakamız bir araya gelemiyor. Hepimizin zamanına bereket, muhabbet ve dua ile..
13 Ekim 2016, 07:50
Çağımızın en önemli sorunlarından birine parmak bastığınız için teşekkür ederim. Mükemmel zaman planlayan bir insan değilim ama bu konuda ilerleme kaydettiğimi düşünüyorum. 23:00 itibariyle uyuyorum ve 06:00'da kalkıyorum. Ev halkının uykuda olduğu bu saatler benim için inanılmaz verimli oluyor. Kahvaltı saatine kadar 1 bazen 2 hedefimi gerçekleştiriyorum. Sosyal medya hesaplarım sadece blogumla bağlantılı dolayısıyla öğretici ve ilgi alanımı kapsayan içeriklere ulaşabiliyorum. Kişisel hesaplar kullanmıyorum. Telefonla fazla vakit geçirdiğimi düşündüğüm an odamın dışına bırakıyorum. Yanı başımda değilse çalmadığı müddetçe varlığını unutuyorum. Youtuber Barış Özcan'ın oluşturduğu ''Zinciri Kırma'' başlıklı bir tablom var. Alışkanlık edinmek istediğim birkaç şey için onu kullanıyorum. Hergüne bir çarpı ve uzun bir zincir oluşuyor. Tabi kırmazsan! Bu olay beni motive ediyor. Hedeflerimi günlük ve rasyonel bir şekilde belirliyorum. Çünkü onu da yapayım, bunu da yapayım olmuyor. Her anımı değerlendirmeye çalışıyorum. Kendimi uyku dışında boş bırakmıyorum. Bu düşünüldüğü gibi sıkıcı değil. Kimi zaman hiç dinlemediğim tarzla bir müzik dinleyerek, kimi zaman 20 dk lık kısa bir yürüyüş ya da egzersiz yaparak, yemek yerken bir gazeteye göz atarak hem dinleniyorum hem de öğreniyorum. Dolayısıyla listenize kısmen uyuyorum. 🙂 Çok uzattım biliyorum ama bu konuya çok kafa yormuş biri olarak öğrendiklerimi anlatmak istedim.
13 Ekim 2016, 08:22
Ben teşekkür ederim, öneri ve motivasyon dolu enerjiler içeren yorumunuz için. Gece 11'de yatmayı alışkanlık haline getirmek çok iyi bir başlangıç, biyolojik fayda olarak da öyle aslında. Sabah gün doğmadan dağıtılanları yakalamak da kaçırılmayacak fırsat. O saatler metropol bile olsa kuş sesi yakalanıp, temiz hava solunacak zamanlar, full verim. Sosyal medyaya ben de blogumla başladım. Hayatımda bir like yapmamış, tweet rt etmemiş biri idim instagrama fotoğrafı sevdiğim için göz kırpardım o kadar. Bunları da hep zamanı yerinde kullanayım sahicisi ile devam edeyim sosyalliğe diyerek yapardım.İletişim kökenli ve hayatın koşmasını seven biri olarak tezat görünüyor ama kimi zaman yer kaplayan ama içi boş alışkanlıklara yenik düşmüyor muyuz? Begonvil sokağı ile sosyal medyaya biraz girdim ama başarılı değilim, hakkını veremiyorum, zamanımı da iyi yönetme konusunda bu konuda revizelere ihtiyacım var. Hem hakkını vereyim hem de hakkımdan çalmasın, kişisel hesaplar değil bu da sorumluluğu arttırıyor. Barış Özcan'ı biliyorum bir çok videosunu izledim ve faydalandım. Zincir kırma konusunu eskiden beri çetele şeklinde yapmaya çalışıyorum ama bu daha disipline edilmiş hali. Aslında sizin kendimi hiç boş bırakmıyorum dediğiniz ayetlerle bize -yorulduğunda başka bir işle dinlen- mealinde bildirilmiş ve önerilmiş. Çünkü beyin atıl kalarak sanılanın aksine dinlenmiyor ve köreliyor. Atalet denilen insanın en büyük düşmanının sürekli artmaya meyilli bir durağan güç olduğunu düşünürsek. Benim için çok faydalı bir paylaşım oldu, iyi ki yazdınız ellerinize sağlık. Yapmak istediklerimiz bazen o kadar birikiyor ki alışılmışın dışında rasyonel çözümler gerekiyor. Ama Allah bizi gerçekten ne mükemmel yaratmış, atıl bırakarak yanlış yapıyoruz. Çok teşekkür ediyorum. Sevgi ve selamlarımla..
13 Ekim 2016, 10:01
Ben hep erken kalkıyorum ve yazdıklarınızda bu konuyu bulmak, üstelik faydası olduğunu bilmek ne güzel geldi sabah sabah 🙂 Çok teşekkür ederim, harika bir paylaşımdı 🙂
13 Ekim 2016, 10:05
İşe yaradı ve hoş olduysa ne mutlu bana. Gazetecilik de biraz doğuştan bana göre, araştırmacı, meraklı, çok işi bir arda kotarabilecek donanımda (başka türlüsüne kalvye yok sektörde!) işte biraz da bundan güne erken başlayıp min.fire ile sürdürmek gerek. Size kolay gelsin..
13 Ekim 2016, 15:35
''Kimi zaman yer kaplayan ama içi boş alışkanlıklara yenik düşmüyor muyuz?'' Çok yerinde bir cümle olmuş. Maalesef yenik düşüyoruz, evet. Kimimiz bunun farkındayken farkına varmamış çok büyük bir kitle de mevcut. Çok üzücü… İlgili ayetleri hatırlatmanız çok güzel oldu. Çok teşekkür ederim. 🙂 Yaradılışımız nasıl harikulade bir nizam içinde öyle değil mi? Unutarak attığımız adımları aslında bizim için düzenlemiş bir güç var… Mükemmel ifade etmişsiniz. Çok daha güzel bir bakış açısı ve enerji verdiniz bana. Sevgilerimle…
13 Ekim 2016, 15:45
Kalpten kalbe yol var, ben o enerjiyi aldım ve sevindim, benzer bir etki bırakmış olmakla daha da sevindim. Dilimizdekileri hayata geçirmek öyle kolay değil ama niyet hayr akibet hayr diyerek motivasyona devam. Bazen yorgunluk bazen depresif geçişler bizi yolumuzdan alıkoyuyor ama onların da var bir hikmeti. Verene şükür.. Sık sık görüşmek dileğimle, sevgiler..
14 Ekim 2016, 07:55
Zaman izafi. İnsanın içerisinde olduğu duruma göre, beklenen olguya göre o 24 saatin hiç bitmediği ya da asla yetmediği durumlar oluyor. Ancak şu sıralar herkesin dilinde, sizin de dediğiniz gibi, "Zaman ne çabuk geçiyor." cümlesi var.
14 Ekim 2016, 08:24
Bazen dakikaların insanın ömründen aldığı ya da paha biçilmezler yüklediği kesin ama şu var ki günlük hayatın seyri içinde kullandığımız zaman çok çabuk geçiyor, değişen alışkanlıklarımıza mı bakmamız gerek? Bir yerden kaçak var ama nereden?
15 Ekim 2016, 10:07
Çok güzel bir liste olmuş uygulamaya çalışsam da çoğunu kaçırıyorum. Planlama işini bir türlü tutturamıyorum. Bir şey yaparken hep başka bir şey çıkıyor. Ahhh bir de o hayır demeyi öğrenebilsem. Sanırım kırmaktan çok kırılmayı yeğliyorum. Hergün koca bir maraton benim için ve günün sonunda yine işlerin tümünü bitirememiş oluyorum. Bazen gerçekten gün 24 saat mi acaba diye düşünmeden edemiyorum. Kaleminize sağlık. Paylaşım için çok teşekkür ederim 😊. Sevgiyle kalın.
15 Ekim 2016, 10:10
Sizin haliniz bizim halimiz, benzer konulardan kaçırıyoruz ama bir yerden başlamak gerekiyor en azından kendi adıma radikal düzenlemeler şart oldu. İstekler, idealler var ama zamanın üzerine yazılıyor her şey en tatlı yerinde kağıt bitti. Gelsin stres. İnşaallah başarılı oluruz. Teşekkür ederim, sevgilerimle..
19 Ekim 2016, 17:08
Zaman eskiden yetiyordu ama çocuktan sonra hiç yetmiyor. Koşuşturma, yapma, etme demekten kendime zaman ayıramıyorum. Keşke bir gün 48 saat olsaydı.:)
19 Ekim 2016, 17:26
Öyle durumlarda çok çocuğu olanlar ne yapıyor acaba diye düşünmüşümdür ve bir enerji gelmiştir hemen. Zaten çocuklar küçükken muaf oluyoruz biraz, sonrasında yeni bir plan program düzene giriyor genelde. Selamlar..
24 Ekim 2016, 16:51
Çok yazan olmuş yorumları okurken yazacağımı unuttum. Ah bebeğim bir büyüse. Zaman yönetimini bekarken çok güzel yapıyordum ama şimdi çocukla zorlanıyorum.
24 Ekim 2016, 16:52
Ne kadar plan yaparsam yapayım insanlar yüzünden 24 saat yetmiyor açıkcası…
24 Ekim 2016, 17:25
Acele etme, insan sonradan öyle özlüyor ki. Kokusunu içine çek, onun sarılmalarında kendini unut, boşver. Anne olmak, bebeğin bu en hızlı geçen ama en tatlı zamanlarını yaşamak her şeye değer. Zaman yönetimi yine de yapılabilir ama onu ve kendini şımartma adına 24 saatin dışına taşsanız da olur. Sonra tempo hızlanıyor ve anneler hemen gaza basıyor. Sevgilerimle..
24 Ekim 2016, 17:28
Bizi yoranlardan biraz uzaklaşmak, telefonla ve online kaybetttiğimiz zamanları düzenlemek işe yarıyor gerçekten. Yüklerden kurtulmak gerek..