Hayatımızı neler yönlendiriyor? Bir düşünsenize etiketler, trendler, markalar, beklentiler… Yoruluyoruz bunlardan… Çoğunu da mutlu olmak için bir araç olarak algılıyoruz. Oysa ruh sakinlik, dinginlik, sadelik istiyor… Oysa sade hayat oh ne rahat… Kendi zenginliği, ışıltısı yetiyor insana. Eklemeye çalıştıklarımız, bir bakmışız hayatımızı kısıtlayan haline gelmiş…
Yukarıdaki fotoğrafta pencereden bahçeye baktığımı hayal ediyorum. Sıcak bir yaz günü. Taş avlu yıkanmış, tatlı bir serinlik var. Çiçekler de sulanmış, havada hem toprak hem de çiçek kokusu. Avlunun gölgesinde bir divan, masa, sandalyeler. Masanın üzerinde domates, salatalık, peynir ekmek, kahvaltılık ne varsa. Allah ne verdiyse donanmış. Çay da demlenmiş hazır. Ailen ya da dostların yanında. Huzur burada… Sade hayat denilen, sade “hayat” aslında…
Hayatı güzelleştirelim, sadeleşelim…
Hayatı sadeleştirmek için illa ki kırda, köyde yaşanacak diye bir kural yok. Zor ama büyük şehirde de yüklerimizi azaltabilir, hafifleyebiliriz belki. İhtiyaçlar, istekler ya da ortam hangisi belirliyor günlük rutinimizi? İhtiyaç dediklerimizi, isteklerimizi gözden geçirip, ortamın ne dediğine de hiç kulak asmasak… Başkaları için yaşamak, kaybolmak demek…
Dünyada simple life adıyla yaygınlaşan, bizim özümüz olan sade yaşam. Peygamber Efendimiz(sav), “Siz işitmiyor musunuz? Sade yaşamak imandandır. Sade hayat sürmek imandandır.” buyurmuş. Yaşantısıyla da buna örnek olmuş.
Ee daha ne duruyorum? Yaşadığın yerden başlamak gerek öncelikle. Zihnini, gözünü yoran eşyalardan arınmak. Ruhumuzun alanını genişletmek için, sürekli zamanımızı çalan ne varsa azaltmak. Kendine, sevdiklerine daha çok zaman ayırmana engel ne varsa kurtulmak. “A ne derler?” in yerine, “Oh be” diyen ruhunun sesine kulak vermek. Başkası değil, biz olduğumuzu gösteren kimliklerimiz. Soframızda, evimizde, üstümüzde… Artık, “gezmelik” ve “bayramlık” diye bir kavram kalmadı giyim-kuşam kültürümüzde. Hep aldığımız için bir önemi de kalmıyor yeninin. Azla yetinmek, yoksunluk değil tatmin aslında, unuttuk…
İşimiz zor ama imkansız değil
Herkes kendi çocukluğunu özlüyor, bu işin sonu nereye varır? Orasını yaşayıp göreceğiz ama kendini sistemden koparan başaracak. Çok tüketmekten, az şükür etmekten kurtulan yolu yarılar bu zamanda. Avrupa işi çözmüş mesela… Hygge felsefesi dedikleri sade yaşam rehberi ile mutluluğu bulmuşlar adeta. Bu felsefenin temeli bakın neler:
*Bu felsefenin kurallarından biri minimalizm dünyada hızla yayılıyor, sadece dekorasyonda değil, hemen her şeyde. Sade hayat oh ne rahat demiştim, hygge olayını bilmem ama özümüzde var ne varsa.*Hygge felsefesinde başta siyaset gibi bazen gereksiz patırtı çıkaran argümanlardan kaçınıyorlar. Bizi birbirimize düşüren en önemli figürün siyaset olduğunu düşünürsek doğru yöntem, ama bu kendimden başka her şeye duyarsız moduna varmamalı. Ancak dost meclisine de sen ben kavgasını sokmamak iyi fikir.*Birlikte olmak, birbirine sığınmak zamana yaydıkları mutluluk anları hyggeler için.*En önemlisi de şükür. Ama gerçek şükür, dilden gönüle inmiş, içini ısıtan şükür. Ne diyeyim Allah hygge diyenlere de hidayet de nasip etsin.
Sade hayat istiyorum. Şükrü bol, şikayeti az… Sadeliği, yalınlığı hayatın içinde istiyorum. Kendim de, karşımdaki herkes de net, dobra, direkt olsun. Böylece, tükettiğimiz zaman bize kalsın. Zaman; üzerine yazdığımız, çizdiğimiz sayfamız, hayatımız…
Bir başarsam, sade hayat oh ne rahat…
*İlk fotoğraf minimalist fotoğraf sanatçısı Marcus Cederberg’e ait.
8 Şubat 2016, 18:12
Çocukluğum böyle evlerde geçti gözlerim de hep böyle evler ara..Bu gün böyle bir ev gördüm ..ne kadar sadeydi hayat o zamanlar..kolaylığı lüks sanırdik oysa zorluğu içinde hayatı yaşamak lükstü.
8 Şubat 2016, 18:46
Fotoğraftaki ev benim memleketimden bir kare. Geçen yaz sanırım, önünden geçerken durup seyredip, fotoğraflamıştık. Aklıma geldikçe beni rahatlatır, yazdıklarımı düşündürür…Bu arada özledim yahu! Sık sık aklımdasın. Sıla ile arana hiçbir şey girmesin diye sessizce takip ediyorum. Gönül dolusu sevgiler…
18 Şubat 2016, 10:28
Ben bu evleri Bilecik'ten,Merzifon'dan tanıyorum.Her daim özlediğim,ayrılalı yıllar olduğu halde ayrılamadığım,hâlâ hatıramdaki ahşap bir evini hayallerime sarıp resimdeki oda kadar sade ve özgün dayayıp döşediğim,yüreğimde yaşadığım ev. Ne güzel. Sade,dingin,huzurlu…
18 Şubat 2016, 10:41
Çoğu kişinin kafasındaki fotoğraf aynı aslında. Sade ve yalın olan, herkese huzuru keşfettiriyor.Üstelik sahip olması , hayata geçirmesi de ulaşılmaz değil.
20 Nisan 2017, 20:30
İstanbul' dan göçüp köye taşınınca, yeni ev inşasında tek ama tek istediğim büyük alanı olan bir mutfak. İstanbul' da iken, salonu, banyosu bile kocaman olup da, kadınların yarı ömürlerinin geçtiği mutfakları iki bedenin dönemeyeceği bir alana yerleşmiş daireciklerde yaşamış olduğumdan yegane lüks olarak bunu istemiştim kendime ve oldu da. Gerisi ferah bir ev, kocaman ekip biçtiğimiz bahçe. İnsanın önce gözü dinleniyor, sonra da ruhu. Darısı herkese inşallah.. (bu yazınıza Hıdır' dan geldim 🙂 )
20 Nisan 2017, 21:07
Kendim gerçekleştirmiş gibi heyecanlandım ve sevindim.. İzmir de yazları Urla ya gidiyorum, bahçe içinde küçük bir evimiz var,benim anne baba yadigarım ama çocukluktan bu yana çok şey değişti. Tam bir doğal hayat ve sadeliği gönlüne göre kurgulamak çok istediğim bir hayalim. Çocuklar var, ama olur mu ki derken kaçırıyoruz. Benim hayalimdeki evi yazmıştım aynı başlıkla, zamanınız olursa bir okuyun, benziyor mu hayallerimiz. Aklıma gelmişken, bir de yunusla yüzmek çok istiyorum. Bakalım.. Hıdır a çok kızdım ama iyi oldu bunları konuştuk.. Sevgiler..
29 Ağustos 2019, 15:10
Merhabalar 😇 ‘’Sade Yaşam’’ hakkında paylaşmış olduğunuz faydalı bilgiler için çok teşekkür ederim. 🙏
Minimalizm; özellikle sanatta ve müzikte 1960’lı yıllardan başlayıp günümüze kadar ulaşan ve son dönemlerde oldukça popüler olan bir akımdır. Zamanla bir yaşam felsefesi haline gelmiştir. Minimalizm, sadeliği ön planda tutmaktadır. Sanatta ve müzikte tercih edilen bir akım olarak tanımlansa da, teknolojinin gelişmesiyle ve sosyal medya tüketim alışkanlıklarımızın değişmesiyle minimalizm, farklı açılardan da ilham alınacak bir akım haline gelmiştir. 💚
Yazımın devamı için ben de blog yazımı sizinle paylaşmak isterim: 💙 Umuyorum, ilham olur. 🙏 Keyifli okumalar dilerim, sadelikle kalın. 💚
29 Ağustos 2019, 22:11
Merhaba,
Aslına bakarsanız wp ye geçtikten sonra güncellenmemiş, görseli konmamış, eksik bir yazı. Ama ana fikri çok sevdiğim bir düstur.
Yazdıklarınıza katılıyorum, çok doğru. Minimalizm ruhta başlayıp oradan da yayılmalı aslında.
Sitenizi inceledim, başarılar dilerim..