Bazı müzikler var ki değil dinlemek, insan duyduğunda içine sıkıntı basıyor. Müzikte subliminal mesajlar ne kadar etkili, hangi müziklere konuyor tam bilmiyorum ama müzik insan psikolojisi üzerinde çok etkili hem de duygulandığımız ya da coştuğumuz melodilerden daha öte bir etki bu. Serotonin, melatonin, adrenalin gibi hormonlarla başınız dertte mi? Dinlediğimiz müziklere bir bakalım o zaman. Çünkü, müzik türlerinin hormonlara etki yaptığı bilimsel bir gerçek.
1400’lü yıllarda Darüşşifa’da bedensel ve psikolojik birçok rahatsızlığın tedavisinde müzik kullanılmış. Gerçi o zamanlar strese neden olan şartlar yoktu belki ama insanoğlunun derdi sevinci hep aynı konular. Darüşşifa’da tedavi amaçlı müzik odaları, hastaya çeşitli müzik makamları dinletilerek kalp atışlarının ritmine göre tedavi için melodi seçimi uygulanıyordu. Bugün de müzik terapi depresyon, alkol-madde bağımlılığı, şizofreni dahil pek çok hastalıkta kullanılıyor. Müziğin beyinde mutluluk, neşe, elem, öfke, nefret gibi alanları etkileyen bir enerji etkisi var. Seslerin dalga boyuna bağlı olarak müzik, vücuda elektrik yükleyici veya serbest bırakıcı yönde etki eder. Böylece enerjimiz artar, gerilim veya ağrımız azalır ya da geçer.
Müziğin bilincimize etkisini de inkar edemeyiz. En basitinden trafikte ölümüne makas yapanların o an ne müzik dinlediğini merak ederim hep. Doğru müzik seçimi hem ruhu hem de zekayı besliyor. Beynin farklı kısımları aktive olarak, bir nevi hasarlı bölümler yeniden devreye sokuluyor.
Müzik biyolojimizi nasıl etikiliyor?
- Kan basıncını ve kalp atışını etkiler.
- Kas hareketlerini düzenler.
- Bedende ısı değişimine neden olur.
- Nefes alışverişini etkiler.
- Beyin dalgalarını düzenler ve değiştirir.
- Vücutta endorfin düzeyini arttırır.
- Stres kaynaklı hormonları düzenler.
- Hafıza ve öğrenmeyi güçlendirir.
Doğru frekansta doğru mesajlar içeren müzik ruhun da bedenin de gıdası, öte yandan müzik adeta bir biyolojik silah. Tabii boş durmamışlar neler yapmışlar neler…
Müzikte subliminal mesaj nasıl oluyor?
Son yıllarda sanal olarak yaygınlaşan i-doser akımı da bir subliminal mesaj tekniği uygulaması. Dinlediğiniz müziğin belirli noktalarına ve zaman aralığına mesajlar yüklenerek geçici bir uyuşturucu etki sağlanıyor. Tıpkı endorfin gibi! Şarkılara yerleştirilen bu mesajlar, bilinçaltını dolayısıyle insan davranışlarını yönlendirebiliyor. Burada yapılan, müziğin ritmi ile harekete geçen insan beyninin farklı dalga boylarına atlamak. Binöral denilen sanal ses dosyaları ile dinlenen melodiler beyni ve kasları direkt etkiliyor. Bunlar için sanal uyuşturucu tanımlaması yapılıyor. Bu yönü çok bilinmediği için de özellikle gençler tehdit altında demektir. Madem hayatımıza sızmış böyle riskler var, neden toplum bilgilendirilmez anlamıyorum.
Dikkat! Mp3 ve kulaklıkla müzik dinlemek her zaman masum değil…
Tedavi amaçlı uygulanan subliminal mesaj tekniğinde ise, müziğin altına problemi çözecek telkinler yerleştiriliyor. Bu kayıtlar, 8-12 hertz dalga boyu ve beynin alfa boyutuna göre düzenleniyor. Genelde psikolojik rahatsızlıklarda uygulanan bu yöntemle hasta müziği dinlerken, bilinçaltı bu telkinleri alıyor.
Müzik aracılığı ile verilen subliminal mesajlar her yerde alışverişte, reklamlarda, sinema, kafe ya da açık alanlarda… Sadece müzik değil belki kokuların da esiriyiz. E peki ne yapacağız? O zaman gözümüzü kulağımızı dört açacağız…
30 Ekim 2017, 21:47
Metroda mp3 ile müzik dinlerim hep 🙂
30 Ekim 2017, 21:50
Metroda kitap ya da müzik dinlemek en iyisi.. mp3 ten özellikle gençlerin kulaklıkla hangi müzikleri dinlediği önemli sanırım. Neye ilgi varsa o hemen bir malzemeye dönüşüyor.
31 Ekim 2017, 08:48
faydalı bilgiiiii 🙂
31 Ekim 2017, 08:48
Müzik ruhun gıdası derler.Tabii ne dinlediğin, nasıl dinlediğin de önemli.Yoksa sonuçları kötü olabiliyor.
31 Ekim 2017, 08:48
https://nimeti-islam.blogspot.com.tr/search/label/Müzik
Müzik dinlemiyorum. Tabi kendi irademle. Yoksa müzik heryerde. Kurtuluş yok.
31 Ekim 2017, 09:15
Eveeet, bak bak bilincimizin altına neler de fısıldıyorlarmış, hiç yakıştıramadım. İyilik fısıldayan subliminal yok mu, ondan çok lazım bize. İyi bir subliminalci tanıyor musun?
31 Ekim 2017, 09:17
Gıdaları boz, müziği boz her şeyi boz hiç tadını bırakmadılar şu dünyanın. Daha etkili subliminalle yensinler kötüleri birileri ne diyeyim.
31 Ekim 2017, 09:27
Yazınızı okudum.. Takva en kıymetli vasfı kulun, Allah sizden razı olsun. Ben henüz o kadar yapamıyorum ama dikkatli olmaya da gayret gösteriyorum. Subliminal olaylarının müzikte tehlikesi, her yerde siz istemeseniz de kulağınızda beyninizde.
31 Ekim 2017, 09:32
müziğimizde, yemeğimizde, giyimimizde hatta davranışlarımızda bile bazen öyle belirleyici oluyorlar ki, dehşet bir durum.
31 Ekim 2017, 09:36
Haklısınız, tek kelime ile dehşet bir durum. Sadece müzikte değil hayatımızın içindeki her rutinde, detayda buna benzer durumlarla iç içeyiz. Ben büyük kızım kulaklıkla müzik dinlenmeye başlayınca biraz araştırma ihtiyacı duydum. Bazen bir şeyler var bizi etkileyen yoksa bunlar olmazdı dediğim durumlar oluyor. Çocuk ve gençler risk altında, ılımlı telkin dışında ne yapabiliriz?
31 Ekim 2017, 16:01
Malesef ben de müzik dinlemiş oluyorum istemesem de. Bütün insanlar inanmadıkça böyle devam edecek. Buna da imkan yok tabi. Hz. Allah bizleri affetsin.
31 Ekim 2017, 16:07
Müziğin günah olduğuna dair tam hükmü bilmiyorum, belki çeşidi ve ne maksatla yapıldığı önemlidir. Günah işlemeden keşke günümüz geçse ve tam bir inanan vasfında yaşasak hayatı ancak müziğe varana kadar öyle vartalar var ki önümüzde. Farzları yerine getiren ve ihlasını muhafaza eden hem dünyada hem ahirette iyi bir insan/kul olur diye düşünüyorum. Rahmet ve rahman ismi hep üstümüzde çok şükür.
1 Kasım 2017, 08:44
Bir ara müzikte subliminal mesajları çok araştırmıştım. Fakat i-doser ilk defa duyduğum bir terim… Müziğin tarihsel boyutuna bakacak olursak odalar dolusu kitaplarla boğula biliriz.Fakat kulağımıza gelen tınıları alış biçimimiz her zaman içinde yetiştiğimiz kültürle ilişkili olduğunu düşünüyorum. Tek kültürlülük de duyduğumuz müzikler ile çok kültürlülük de duyduğumuz müzikler tek bir tınıda kıyaslanamıyor. Zaman teknolojikleştikçe kullanılan enstrümanlarda değişiyor. Duyduğumuz müziğe karşıtta olabiliyoruz, aksine tarafta olabiliyoruz. Ama şu bir gerçek müzik her yerde, alışverişte, reklamlarda, cebimizde… Artık sevmediğimiz bir müzik bile dilimize dolanıp, günlük hayattaki diyaloglarımıza bile karışa biliyor. Mekanikleşiyoruz… Çok güzel bir yazıydı, zevkle okudum ve bilinçlendim. Teşekkürler…
1 Kasım 2017, 08:44
Metroda ve diğer toplu taşıma araçlarında ben kulaklık kullanmıyorum. İnsanları dinlemek çok daha eğlenceli. Gözlem 🙂 Kesin bilgi… Yayalım lütfen
1 Kasım 2017, 09:00
Subliminal mesajların en çok kullanıldığı alan müzik sanırım, çünkü her yerde, istemeden de olsa duyup mırıldanmaya bile başlıyoruz. Mekanikleşen, teknolojiye dahil olabilen ne varsa insana karşı kullanılıyor. Bazen iyi bazen kötü.. Hem tedavi aracı hem de tahrip, aynı virüs gibi. İ-doser kavramını konuyu merak edip araştırınca öğrendim, subliminal mesajdan öte bağımlılık sağlayan bir metod ve bu haliyle uyuşturucu gibi. Hepsi bir tarafa yorumunuzda söz ettiğiniz müziğin kültür değerini kullanmıyoruz. Dışarıdan esinlenen, sözü de müziği de bizi çok anlatmayan bir dürü tını duyuyoruz. Subliminal mesaj riski olmasa da bir çok şarkıda tekrarlayıp duran boş sözler neye hizmet eder ki?
Konuya başka bir açıdan da baktıran yorumunuza çok teşekkür ediyorum, selamlar..
1 Kasım 2017, 09:06
Yalnız değilsiniz.. Ama şöyle bir risk var, Google'ın en büyük rakibi Türk toplumu bence, bilmediğimiz yoktur ama bilgimizin de google gibi güvencesi yok. Bir de sanki kimse tanımıyor diye insanlar dedikodunun sınırlarını zorluyor, bu durumda duymamak için kulaklık takmak da bir öneri olabilir. Aslında sesi güzel bir vatandaş çıksa türkü çığırsa dinleye dinleye gitsek ne iyi olur. Yayalım lütfen
1 Kasım 2017, 12:21
Mp3 çalarıma kendi sevdiğim şarkıları yükleyip yolda gelip giderken onları dinliyorum. Metroda süper oluyor. Etrafımı rahatsız ettiğimi de düşünmüyorum. Çünkü bangır bangır müzik dinleyen biri hiç olmadım. Müziğin iyileştirici etkisinin olduğuna inananlardanım.
1 Kasım 2017, 15:29
Osmanlı tedavi edilirken burçlara göre farklı makamlarda müzik dinletiliyormuş ben arada kendi burcumunkini dinliyorum , gerçekten rahatlatıyor 😀
Subniminal mesajlarsa çokmuş bu alanda , alışveriş merkezlerinde mesela almaya yönlendiren müzikler kullanılırmış . Zaten bu müzik piyasasında kim başarılı olmuşsa arkasında mutlaka bir üst akıl oluyor .
1 Kasım 2017, 15:37
Ben hiç mp3 kullanmam, alışmamışım ama kalabalık içinde bireysel alan oluşturma adına iyi fikir. Hangi müzik sorusu önemli galiba, ben de en yalın haliyle müziğin terapi olacağına inanıyorum. Sıkıntılı sonuçlar günümüzün dejenere olmuş, sektörleşmiş müziğinde. Sevgiler, selamlar..
1 Kasım 2017, 15:40
Bir ara ben de burçlara göre benimki hangi makam diye bakmıştım, gerçi o makamların hepsinde bir sakinlik var. Subliminal mesaj yoğunluğu bu çağın insanının derdi, çünkü iyi mesaj bile olsa hep bilincimizle uğraşılıyor, bu da haliyle yoruyor bizi.
3 Kasım 2017, 15:24
Bu bilgiler önemli.Ben de yıllardır arabesk ya da beni düşüren müzikler dinlemiyorum.Klasik müzik ya da neşeli müzikler favorim.Teşekkürler 🙂
6 Kasım 2017, 08:44
Müzik çok katlı sihirli bir bohça gibi olmuş, sözünde ayrı sır bilinçaltında duyulan da ayrı sır. Eleyip dinliyoruz biz de.