Baba, koca çınar demek… Sen gidince kocaman bir boşluk oldu önce, dedim bu böyle nasıl olacak? İçimden kopan yerin acısı geçer mi zamanla? Başlarda ümitsiz, şuursuz her şey duman altı, zamanla açılan kocaman gedik, kapanmaz bir delik oldu kalbimde ve kaldı öylece…
Sen arkamda koca çınar gibiydin baba, yaslandığım, sarılıp kaybolduğum, gölgesinde ferahladığım. Gidince eksik kaldım hep…
Ben hep seni taklit ettim biliyor musun? Gözü kara, delikanlı haller hep ondan. Ceketi sırtıma koyup, 33’lük tesbihi de elime alacağım neredeyse. Koca çınarlar da azaldı, adam gibi adamlar da. Ne sevginin ne ilginin cılızı işimize yaramıyor. Yüreklerimiz gürül gürül olmalı, zayıf akan suyun faydası ancak kendine. Ne önüne set koyup biriktirebilirsin ne de toplayıp kana kana içebilirsin. Sen beni sevginin de cömertine alıştırdın baba ya, şımarttın beni, halimle belli ettirmedin ama içimi ışıldattın. Şimdi ne varsa yoluma fener yaptığım, o içimdeki birikmişlerden hepsi. Gittin ama ben hep gitmemişsin gibi yaptım. Geç kalmayım, akşam karanlığı çökünce merak eder hem de kızar dedim.
Hep sen gibi yaptım, başım her zaman dik oldu ama toprağa baktım. Hem korktum senden hem de açık açık isyan ettim bazen. Kızdın biliyorum, ama aynı ben deyip sevindin birazda. Sonuçta daha çocuktum, olacaktım. Sanki biliyormuş gibi gülerek, sen olacaksın ama ben görür müyüm bilmem derdin. Ayrılık ne kondurulmaz olasılıktır sevgiye. Er geç olacağını bile bile kafamızda hep ertelediğimiz, gelmesin, olmasın dediğimiz ayrılık…
Bana bir masal anlat baba…
Sana Sarıldım mı, dolandım mı kaybolurdum ben baba. Çınarlarda öyle ya, gövdeleri haşmetinin aksine müşfik ve davetkar. Çekinmeden sokulur, ferahlarsın. Ne çınarı? Ben senin arkanda dağım evvel Allah diyordun. Dağlar yıkılırsa, daha toprağa tam yerleşmemiş fidanın hali ne olur? Sorgulama yok hasret var, isyan yok bekleyiş var sadece. Sözlerin hep aklımda, kimini gülerek kimini çözerek hatırımda tutuyorum.
Ehli keyfe keyf verir kahvenin kaynaması, eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması…
Sık söylerdin bunu, sıpalığımı biliyorum da eşek olmak hayatın yükünü taşımak ve bundan yüksünmemek, gözü tok, vefakar, cefakar olmak demek, bundan gocunacak bir şey yok demek onu öğrendim senden. İtibar para ile satın alınmaz… Dünya ile adam olunmaz… Yeri gelir bir insanın yüreği şu koca dünyaya sığmaz. Koca çınar… Gölgesi ,gövdesi herkese yeten, endamını yıldırımlara siper edip kendine sığınanları kollayan, koca çınar gibi ama yufka yüreklim çok özledim.
Her dua isteyişimde Allah akıl fikir versin demen boşuna değilmiş. Sıkışınca, yalnız kalınca akıl edemesem de fikir ediyorum sanki. Duan yetişiyor imdadıma, nasipten ötesi yok ama kader bile ata eder duayla, ne badireler savuşturdu başımdan duaların kim bilir? Çok ümit ettim başlarda, divane gibi olduğum ilk zamanlar çok bekledim yolunu. Zaman su gibi serpiştirince sakinliği içime, anladım kavuşmak ötede, faniden sonraki yerde. Bazen çok susadığında yüreğim ya da çok incindiğinde daha çok özlüyorum. İşte o zaman sanki duyup geliyorsun, açıyorsun kollarını, koşuyorum sarılıyorum hasretle. Yenileniyorum, içimin işıltısını koyuyorum önüme ve devam ediyorum.
Bir kadın nasıl sevilir onu sende gördüm annemi severken, adam ne demek babam demek dedim kendime hep ve ölçü yaptım seni. Çok özlüyorum babacım, koca çınarım. Her kız çocuğu mırıldanır bu şarkıyı diyerek de bana bir masal anlat baba ile noktalıyorum…
http://https://youtu.be/etP8eQwzySw
6 Şubat 2017, 18:47
Çok duygulandım 🙁 çok güxel anlatmıssiniz özleminizi
6 Şubat 2017, 18:47
İz bırakanlar mı?
6 Şubat 2017, 18:50
Yazmak rahatlamak, kendinle sohbet, başkalarını üzmeden ama iletişim kurup çoğalarak devam etmek ve dahası. Ama yine de her şeyin çekirdeği en içimizde hepimizin.
6 Şubat 2017, 18:54
Çok süzgeçten geçmiş, çok elekten sallanıp düşmüş kelimeler. Ketumluk işte. İz bırakmak benim alemimde yabancıya, ele, vazgeçilir olana mahsus bir şey. Bazen bana kalsın deriz sararız bazen de biraz paylaşayım beni sarsın deriz… Kız çocuğu kafası işte.
6 Şubat 2017, 22:00
Ne güzel ne duygulu bir yazi olmus kaleminize saglik.
6 Şubat 2017, 22:08
Teşekkür ederim. Yazmak iyi geliyor ya da bazen yazmaktan başka bir şey elden gelmiyor. Duyguları bir şekilde paylaşmak hepimize iyi geliyor. Sevgilerimle…
7 Şubat 2017, 00:14
Ne anlamlı bir yazı okudukça dönüp tekrar okudum koca çınarlar hep var olsun yanımızda .
7 Şubat 2017, 00:20
Hepimizin var koca çınarları. Hayattayken kıymet bilelim sonra nasıl acıyor insanın canı. Gerçi bu canımızın öyle hassas tarafları ki her halukarda acıyor..
7 Şubat 2017, 16:27
çok içten bir sesleniş. Bazen insan duygularına ket vuramıyor yürekten kaleme dökülüyor. Belki de daha iyi oluyor ortak biirilerini buluyor daha hafifliyor insan.
Sevgilerimle.
7 Şubat 2017, 16:27
Duygu dolu çok içten bir yazı…Teşekkürler…
7 Şubat 2017, 16:27
Çınarınızın yüreğinizde yaşaması da güzel.Zor zamanlarda hatıralara sarılmak da…
7 Şubat 2017, 16:36
Tam anlattığınız gibi hisler, en yakın dostumuza ya da kendimize bile söylemekten çekindiklerimiz, özlemlerimiz kalemle akıp hafifletiyor ve başka bir yürekte yol buluyor. Sevgilerimle..
7 Şubat 2017, 16:39
Bazen özenle sarıp en kıymetli köşeme koyduklarımı açıp bakmak ihtiyacım artıyor, artık begonvil sokağı hem dinleyenim hem dinlediğim sırdaş oldu. Ben teşekkür ederim..
7 Şubat 2017, 16:41
Çınarlarımız hem hep yaşayan içimizde terki diyar etse de hem de her zaman yol gösteren, saran bizi.
7 Şubat 2017, 20:55
Çınarların o heybetli duruşları toprağın derinliklerine saldıkları kökleri sayesindedir mutlaka. Babalar da çocukları sayesinde çınarlar gibi dik ve vakur durabilirler. İyi işler yapan evladıyla iftihar eden babanın gururu onu dimdik etmez mi? Ama gel gör ki; evlat pir olsa da ana-babaya muhtaçtır. Ben de onları çok özlüyorum.
7 Şubat 2017, 20:55
Özlemek başka acıtıyor, kavuşamamak bambaşka. Çok güzel anlatmışsınız, yüreğinize sağlık :))
7 Şubat 2017, 21:01
Eski toprak diye hayır ve gıpta ile yad edilenlerin sırrı derine saldıkları köklerinde olsa gerek. Ne güzel söylediniz pir de olsa muhtaç ve meftun olmak bitmiyor anneye babaya. Babam da sen benim gözümde hep çocuk kalacaksın derdi. İçimdeki çocuk bazen tutturuyor işte, söz dinletemiyorum. Sevgilerimle..
7 Şubat 2017, 21:04
Özlem, ayrılık damarlarınızın içine sıcak, yakıcı, biraz yapışıp uzun süre geçmeyen, kavurucu bir şey akması gibi. İçinizi dolanıp en son kalbinizin kuytusuna yerleşen türden..
7 Şubat 2017, 23:36
Blogumda bir akıma davetlisin. Vaktin olursa, yapmak istersen 😊❤
7 Şubat 2017, 23:42
Davete icabet edeceğim, sevgiyle…
8 Şubat 2017, 13:45
"Sen beni sevginin de cömertine alıştırdın." Bu cumle annem benim. Bu cumleyle basladi ruhumun yağmurları…
"Ayrılık ne kondurulmaz olasılıktır sevgiye. Er geç olacağını bile bile kafamızda hep ertelediğimiz, gelmesin, olmasın dediğimiz ayrılık…"
Sağanak yağmurlar…
"ne badireler savuşturdu başımdan duaların kim bilir?"
Şöhret Teyzecigim, şükür ister bu yazı çokça şükür… masallah barekallah, eşsiz güzellikler ikram etmiş sonsuz guzellikler sahibi Cemil olan Rabbimiz…
Yağmurları cok seviyorum! Gerçekten cok nadir; guzel kalbin benim icin… elbette bu da cokca şükür gerektiriyor benim icin… Şükür sebebimsin <3 Aynı zamanda kendin için, ruhun için, kalbin icin de sukredebilirsin. Kendimiz icin şükretmek de cok güzel… Siz de bir çınarsınız sevdikleriniz için🌳🌳🌳 Rabbim kalplerimize karşılık guzel kalpler guzel çınarlar ikram etsin bize….selam ve dua ile kocamaaan sarılıyorum🤗
Hayrunnisa Çetin
8 Şubat 2017, 13:45
Çok duygulanarak tekrar tekrar okudum yazınızı bende zaman zaman bahsederken aynı benzetmeyi kullanmışımdır çok ilginç.onlar yerleri dolmaz,asla doldurulamaz asırlık koca Çınar'lar gerçekten insan bunu maalesef kaybedince çok daha iyi anlıyor varlıkları kocaman bir Çınar gibi arkamızda gölgeleri üzerimizde şefkatle sarıp sarmalıyorlar ve gidince geriye kocaman bir boşluk kalıyor …��Elhamdülillah tesellimiz var … şimdi bize düşen yanımızdaki Çınar'lara sarılmak ��
8 Şubat 2017, 13:59
Ben kendim yaşayınca artık herkesi çok iyi anlar oldum ama bir tututluk bir teselli verememe hali Zamanla onu da çözdüm hala içim ne desem boş bunun tarifi yok bu acıyı çekeceksin diyor ama bunu yüksek sesle acısı tazeye demek de olmuyor. Ben o dağın kaymasını hissetim sonrasında hep hissettirmemekle geçti zamanım. Hem kendime hem başkalarına. Şimdi anne olunca bir de bu kadar çok sabi can, küçücük çocuklar öksüz yetim kalınca iyice anladım. Mevt sahibi Hayy sahibi vazifene devam. Ama hiç bir anneye evlat acısı vermesin Rabbim, gönlüm bunu diler. Bizlere de bu acıyı yaşatmasın. Anne çok daha başka biliyorum. Yerleri nur olsun..
8 Şubat 2017, 14:07
Bazı hislerimiz var kimseye demeyiz, içeride durur ama kurusu da bize zarar verecek hale gelip yara da olsa günü gelince çıkmak istiyorlar oradan. Bizim istememizle olmuyor, zamanını biliyorlar sanki. Yalnız şu var iç dünyamıza çok müdahale bize iyi gelmiyor. Ne ifrat ne tefrit yaşamayı da saklamı da hep aynı düsturla yapmak kurtarıyor bizi. Acını, yoksunluğunu da çizgiye sokturuyor hayat, fazla üstüne düşersen ben oluyorsun kayıp hakkını vermezsen hiç oluyorsun kayıp. Yaradan ince mizanlarla donatmış hep beni tanı bul diyor gerisi boş. Söylenmemiş neler var, minik mibik kazarak çıkartıyorum/uz içimizden. Güzel görüşlerin, düşüncelerin için Allah razı olsun. Hayattan hep lezzet alanlardan olursun inşaallah. Kocamaaan muhabbetle sarılıyorum ben de.
10 Şubat 2017, 19:52
Kova çınar hep babalar olmaz aslında, bazen anneler de koca bir çınar, koca yürekli bir dev olur. Kime yaxıldığı bilinmese de ben anneme ithaf ediyorum. Kaleminize sağlık
10 Şubat 2017, 20:25
İkisi de çınarlar.. Anneler çoğu zaman babanın da yerini alır. Yoklukları yürek burkuntusu, tarifi zor şeyler. Anne olduk ya, çocuklarımızın hep mutluluğunu yaşayalım onlarla. Sevgilerimle..
27 Temmuz 2018, 17:10
Senin ile aynı yazgıyı paylaşıyoruz başka söze gerek yok. Kalemine ve yüreğine sağlık.
27 Temmuz 2018, 18:15
Yüreğimin değdiğini hissettiğim insanlarla daha çok birlikte olmalıyım. Acılar da sevinçler de ister taze ister yıllanmış olsun dost paylaşımından başka ilaç/çare bilmiyor.
Seviyorum sizi…
18 Ekim 2021, 16:43
Kaleminize sağlık. Okumak iyi geldi.
18 Ekim 2021, 17:11
Hepimizin gölgelendiği, güvende hissettiği koca çınar anne babamız.