Kedilerle ilgili bir yazı yazmak aklımda yoktu, ama bir kediye sevdalandım ve artık onlardan birini evimin kedisi yapmak istiyorum. Gerçi ev kedisi lafı da değişmeli, ev hanımı der gibi. Hepsi insancıl hepsi evcil… Şimdi öyle olmasa Patir benim parmağımı dişleyip ısırmadan nasıl bırakırdı? Patilerini benim ellerimi kullandığım gibi nasıl dokundurur? Hatta bazen bir şey söylemek ister gibi kafasını çevirip nasıl miyavlar?
Kediler altın çağını yaşıyor…
Popülerlik onlarda, fenomenlik onlarda, tıklanmak, izlenmek derseniz kimse patilerine süt dökemez. Kediler, sosyal medyanın fotojenik ve sahici yıldızları çünkü doğallar, şirinler hem de komikler. Şöyle dur, böyle bak, bilmiyormuş gibi yap demekten anlamıyor o yüzdende çok güzel çıkıyor minnoşlar. Minnoş dedim de artık minnoş diye kedi ismimi kaldı? Kimse bu isimleri vermeye kalkmasın zira tırmığı yiyebilirsiniz, fotoğrafları çekilecek diye ne çekiyorlar aslında kediler. Sosyal medyada hesap açana bir haller oluyor ve kedi fotoğrafı krizi tutmuşcasına bir kedi kovalamacası başlıyor. Bununla ilgili işte bu diyeceğiniz bir animasyon izlemek isterseniz, Teknoloji Bağımsızlığı yazıma bakabilirsiniz.
Kedilerin dünyası çok renkli
İnsan kedileri tanıdıkça sevimli ve sıra dışı olduklarını öğreniyor. Örneğin kedilerin bıyıkları, tamam pos değiller ama navigatör gibi çalışan, hareketleri algılayan bu antenler onlar için adeta sadık bir yol gösterici ve denge sağlayıcı. Kedilerin temizliği ise titizlik boyutunda, uyanıkken zamanlarının çoğunu temizlikle geçiriyorlar. Tüy temizliği bir kedinin prestiji gibi bir şey olmalı. Tuvalet ihtiyacını ise bir çok akıllı canlıdan daha uygar ve hijyen yaptıkları bir gerçek.
Kedilere miskin deniyor ama bunu köpekler ortaya atmış olabilir, boylarının beş katı yükseğe zıplayan hatta yükseklerden atlayıp dört ayak üzerinde yürümeye devam edene miskin demek ne kadar doğru? Tamam biraz tembeller, günün yarısından çoğunu uyuyarak geçiriyorlar ama dünyada 500 milyon civarında ev kedisi varsa bu işin bir sırrı da var demektir.
Psikologların kedi beslemeyi terapi olarak önermesi, kedilerin sadece insanlara miyavlaması, gözlerini kırpıştırıp, kısarak seni seviyorum der gibi bakmaları kedilerin hemen herkese iyi gelmesinin sırrını açıklıyor. Onların Garfield’i varsa bizim de tekirlerimiz, pamuklarımız var. Hepsi ağır abi hepsi hanım ağa. Benden bir hikaye hediye, kedilere ve tüm kedi severlere. Hoşça kalın.
MESTAN ABİHer akşam böylece evinin önünde durdum. Gelmeni hızlandıracakmış gibi hiç ayırmadım gözümü yoldan, yağmurlu havalarda biraz zorlandım, bilirsin ıslanmayı hiç sevmem ama iliştim bir yerlere. Ne zaman ki yolun başında gördüm seni kalbim küt küt attı, aynı benim gibi miskin miskin yürüyüşüne bile heyecanlandım hep. Uzaktan görür görmez gülümseyişin, bazen arkadaşlarının seninki yine gelmiş diye takılmaları cesaretimi arttırdı.Kararlıyım, bugün seninle geleceğim artık hiç ayrılmak istemiyorum. Zaten sevgimi belli etmek için her şeyi yapıyorum. Yanıma gelip merhaba deyince, gözlerinin içine bakıp kaçırıyorum bakışlarımı, fark ediyor musun bilmem ama sana özel miyavlıyorum her defasında. Patilerimle yüzüne dokunmak, ayaklarının dibinde dolanmak hatta kucağına zıplamak istiyorum. Her akşam getirdiğin mamalar değil benim derdim, ben seni seviyorum.İlk zamanlar arkandan uzun uzun bakardım, sonra bir kaç defa da evin kapısına kadar takip ettim. Ama bugün hiç ayrılmayacağım yanından, sen pist deyip kapıyı yüzüme kapatabilir misin? Bana dokunduğunda, ensemi mıncıkladığında, bazen de ellerinle yüzümü avuçladığında görseydin ifadeni anlardın beni ne çok sevdiğini. İnsan değilim ben, korkma hiç bırakmam seni. Konuşmasam bile hep dinlerim, hatta sadece mırıltılarımla bile mutlu ederim seni. Kırma beni, geleceğim seninle sakın pist deme.Çok heyecanlıyım. mamalardan bir kaç tane ağzıma atmayı bile düşünemedim. Açım ama olsun, bugün büyük gün. Onun ardından gitmek ne güzel, kaç gündür bunu hayal ediyorum. Beni fark etti, mamanı niye yemiyorsun, tok musun diyor. Yemek düşünecek halim mi var, bahçe kapısına geldik ayaklarının dibinden içeri daldım. Bak hala gülümsüyor, oldu bu iş. Bir şeyler söylüyor tatlı tatlı ama anlamıyorum. Kapıyı açtı, o da ne! Bu bizim mestan abi değil mi? Hiç ısrar etmeye gerek yok, yıkıldım şu an, bir kalbe iki kedi sığar mı?
10 Aralık 2017, 01:58
Ne güzel hikayeydi, çok sevdim.Ama söz konusu Mestan abi ise, koca yürekli bir adama benzettim ben.İki değil beş pisicik bile sığar sanki 😉
(2. resim bizim kedimize çok benziyor;)
10 Aralık 2017, 12:08
Yazınızı okurken bir yandan ayaklarımda dolanan kedimiz miyavlıyor. Beni kaldırıp mama vermemi istiyor:) Kediler hakkında çok şey var söylenecek. Özetle kedili ev çok keyifli.
Hikayeniz için de teşekkürler, iyi pazarlar…
10 Aralık 2017, 12:12
Hikayeyi ben de sevdim, açıkçası kedi gibi hissederek yazmak hoşuma gitti. Mestan abi gönül verdiği! kediseverin evde var olan kedisi., üstelik tanıdık tam bir kırık aşk hikayesi:) Şimdi bunu yazdım diye evden bir baskı da olur, hadi kedimiz olsun. Bakalım ne yapacağım. Teşekkürler, selamlar..
10 Aralık 2017, 12:16
Kedili ev yapamazmışım gibi geliyor, ben uyurken yanıma sokulma ihtimali, evde sıkılır mı, belki de çok zor gibi sorular ama giderek artan bir istek de duyuyorum. Bilemedim. Aileyi bir tarafa koyup genele bakarsak kedilerin daha candan durduğu ortamlar var. Bir kedim olursa yazarım ama şimdilik durum:bir kedim bile anlıyor musun…
Hikayeyi beğendiğinize sevindim, ben de mutlu pazarlar diliyorum.
10 Aralık 2017, 13:14
Bazen evde bile olabilir gibi geliyor bana ama eşimden geçit bulamaz ki…
10 Aralık 2017, 13:27
Bu tür durumlarda kedi geldikten sonra en çok sevenler istemeyenler oluyormuş, bakalım sizde durum nasıl olur? Kadının fendi erkekleri yensin:)
10 Aralık 2017, 13:50
Ne kadar güzel bir hikayeydi icim acildi valla 🙂
Yeni headerinizi de cok sevdim güle güle kullanin.
Bir de kedilerin o titizliklerine bayiliyorum. Cok da seviyorum. Ellerine saglik cok güzeldi 🙂
10 Aralık 2017, 13:55
Mestan abi yalnız mı kalır, eve arkadaş mı gelir bilmiyoruz, gerisi okuyanın keyfine kalmış:)
Blogda bir değişiklik yok ama yine bozuldu başka başka mı görünüyor acaba? Kaput açmayı bilmeden şöför olmazmış bunu anladım, azıcık öğreneyim şu teknik konuları artık.
Çok temizler gerçekten, doğar doğmaz öğretilmeden, bazı olaylar ayet gibi okuyup Allah'ım ne güzel yaratmışsın dedirtiyor. Yine az yazıyorsunuz ama olsun bazen paylaştıklarımız bazen de sakladıklarımız mutlu ediyor hepimizi.
Teşekkür ederim, çok sevgiler…
10 Aralık 2017, 15:18
Kedilerin gercekten özel oldugunu düsünüyorum. Geçmiste de çok kedim oldu. Çok da sevimliler gerçekten hem resimleri hem de çizgi olarak 😊
10 Aralık 2017, 16:51
Bu güzel hikaye için çok teşekkürler.. Ah güzel kediler, mırıl mırıl evde bizimki.. Hatta şu an mamasını yedi, uyuyor ama horul horul horuldayarak 🙂 Geceleri de battaniye misali sımsıcak ediyor insanı..
Sonra bir anda kötü haberler görüyorum, insanları hayvanlara karşı vicdansızlığı kalbimi kırıyor…
Bol kedi horultulu sevgilerimle
10 Aralık 2017, 16:55
Kedisi olanlar yaşıyor onların gizemli dünyasını, gizemli geliyor bana çünkü pek çok hayvanda olmayan yanları var, öğrenip şaşıyor insan, yaşamak lazım herhalde. Belki bir gün…
10 Aralık 2017, 16:58
Kedinizin fotoğraflarını da istiyoruz o zaman. Horulduyorlar mı? Hem de hor hor, vay canına. Ben sadece mırıltıyorlar sanıyordum. İnsanlar vicdansız zaten ama bir hayvana bile olsa eden buluyor. Hele onlar derdini anlatamaz, reva mı?
Kedi horultulu sevgiyi aldım gitti, benden de desibelsiz ama şöyle en sıcağından gönderiyorum:)
10 Aralık 2017, 19:21
Kediler hakkında bilmediğimiz çok şey varmış aslında. Günde 16 saate kadar uyumalarının normal olduğu, çok temiz hayvanlar olduğu ayrıca sahiplenilecekse petshoplardan değil barınaklardan sahiplenilmesi gerektiği gibi. Amaç sosyal medyada prim yapmak değilse elbette
10 Aralık 2017, 19:37
Öğrendim de ne oldu, bir kedim yoksa ne faydası var bana. Sosyal medyada öyle kendine faydasız bir sürü şeyi öğren ama yaşama. Yabaniyim, avamım, asosyalim. Söyledim kurtuldum. Gerisine de bakacağız artık belki bir gün bir kedim de olur. Sosyalsiz medyasız.
10 Aralık 2017, 20:40
Harika bir yazıydı. Kedilere karşı duruşum aynı sizin gibi. Uzaktan, uzaktan onları çok seviyorum. Kötü davrananlara çok kızıyorum. Bir gün benim de bir kedim olur mu bilmiyorum. Kısmet…
11 Aralık 2017, 14:05
Hikaye çok güzel, kedilerle yakınlığımız (bu yaz hariç) uzaktan sevmek belki bi ufak okşamak, evde yiyebilecekleri birşey olursa çöpe atmak yerine onlara vermekti, ama oğlumun aşırı sevgisi benide bir şekilde onlarla haşır neşir etti, mahallede elimizde mamalar gezip sevip yediriyoruz, resimlerinide çekiyoruz vallahi, öyle tatlılar ki 🙂 evde beraber yaşamak aslında istediğim ama henüz'ün altını çizerim yapamadığım bir şey, yaşayanlar bu deneyimin tarifsiz olduğunu söylüyorlar, bakalım belki bir gün, oğluş her fırsatta konuyu gündeme getiriyor tabi 🙂
11 Aralık 2017, 19:45
Her evde bir pati olmalı, sıcacık. Hayvanların yeri çok başka, tamamlayıcı özellikleri var.
11 Aralık 2017, 20:03
Bazen bir kedim olsa, kırmakta zorlandığım bazı zincirleri de kıracakmışım gibi geliyor. Karşıma alır ne çok konuşurum yalnızken, çok iyi fikir Rabia Hanım yapalım biz bunu. Kısmet dedik gerisi gelir.
Sevgilerimle..
11 Aralık 2017, 20:14
Küçük kızım bu konu da beni hep çekiştirip, gündem tazeliyor, durumumuz benzer. Çok kuralcı mıyım değilim ama geçen yaz çok istedi civ civ aldık bir gün sonra yemeği, temizliği yan çizdi. Yapamazsak, duygusal da hemen bağlanıyoruz kediye de bize de yazık olmasın. Öte yandan şöyle sarılayım, mıcıklayım, birlikte uyuyalım hatta hafif dişini geçirsin çok istiyorum. Şu an belirsiz bir durum, soru işaretlerini cevaplarsam olabilir. Ama şuna inanıyorum o benim kedim olacak bu durumda. Bizim daha mı çok ihtiyacımız var acaba:)
11 Aralık 2017, 20:28
Kedilerin o sıcaklığı verdikleri kesin ama onlar tam karşılığını buluyor mu acaba? Özellikle büyük şehirlerde evde akşama kadar yalnız bekleyen kediler ne hissediyor ki. Son yazınızda köpeğinizle ilgili duygularınızı okudum, hayvan sahibi olmak da büyük sorumluluk her sevgi gibi emek istiyor.
11 Aralık 2017, 21:02
Yazdığım zaman sizinki kadar etkileyici olmuyor zaten olsun siz yazın biz okuyalim rahatlayalım. 🙂
Ben begonvil sokagi yazan headeri yeni mi gördm acaba ay valla eski headerinse kusuruma bakma. Bende Esila sagolsun dikkatsizlikler olabiliyor. Rahat birakmiyor malum. İki ara bir derede yazi paylasip yorum yapabiliyorum. 🙂
Aynen bak valla Rabbimin hikmeti demistim eşime. Nasilda hosuma gitmisti durup seyretmistim. Ablaminda cok sakin tombik bir kedisi var. Adi leo 🙂 hepsi ayri güzel ya. Ben tesekkr ederim 💕
11 Aralık 2017, 21:10
Hiç öyle şey olur mu? Ben sizin yazılarınızı hep gülümseyerek okumuşumdur, dobra ve samimi olmanız da ayrı tabi. Ama derseniz, hiç yazasım yok oluyor ara sıra. Evde ve içimizde huzur varsa en büyük şükür O, yalnız şu var ben seviyorum, bildiklerimi çoğaltmak ve paylaşmak istiyorum derseniz yılmadan yazmaya devam etmek gerek galiba. Zaman içinde buluyoruz kimliklerimizi ve blog hep emek ve zaman istiyor. Ama çocuklardan zaman çalmak konusunda hemfikirim sadece bu sebeple geciktirdim blog yazmayı ki benimkiler büyüdüler. Çabuk büyüyorlar, şimdi Esila'nın en tatlı zamanları.
Görüşmek üzere, çok sevgilerimle:)
11 Aralık 2017, 21:22
Çok dobrayimdir. Hani ölücen deseler yine de kisinin yanlisi neyse onu söylerim. Ama hakkinida yemem 🙂 okulda ögretmenimle yasamistik bu tip bir konu. Ve yil sonunda helallik istedi. Sirf hakliyim diye özr dilemedim dedim mudur de benim yanimdaydi ama 3 gün uzaklastirma aldim. Ve yıl sonunda ôzlem nerde diye beni ararken o an unuttum herseyi. Hakkimida helal ettim. Ama bu huyumdan cekmedim desem yalan olur 🙂
Amma da uzattim dimi nerden nerye. Allah razi olsun. Su an bile Esila sag olsun elleyip dururken yaziyorum. Cok yanlis dolu bir cümle olsa da yazdigim kisi dogru biri olduğu icin icim rahat 😘
Rabbim saglikli sihhatli hayirli evlat etsin. İnternetim yenilenince pratik icli köfte tarifi paylasicam insallah. Hazir da bekliyor. 💕 Allah'a emanet olun
11 Aralık 2017, 21:28
En önemlisi dobra ve samimi olmak şu hayatta, olduğumuz gibi. Allah da böyle bir kul istiyor hepimiz de bunu arıyoruz. Kimseye eyvallahı olamamak çok kıymetli bir özellik, özellikle egoların havada uçuştuğu şu dönemde. Allah sizden razı olsun, şu günlerde en ihtiyacım olan şey samimi bir nefes, mutlu oluyorum ben de.
Tarifi bekliyoruz, el açması börek tarifi ve fotoğrafı hafızamda. Ağız tadıyla. Siz de Allah'a emanet olun:)
12 Aralık 2017, 11:35
Bence kucağına da almalısın gır gır yapıyorsa eğer sana sev beni diyor…
Benim ki bahçede hep, bahçede otururken yanıma geliyor, patisini elime uzatıp kafasını avucumun altına getiriyor sev beni diyor. Belki bakarsın çevreniz nurlanır, saf sevginin olduğu yerde nur olur. Ben kedi sever iken gördüm Allah sana da nasip etsin.
Sevgiler,
12 Aralık 2017, 20:07
İşin içinde nur da varsa ki kedilerin Ya Rahim Ya Rahim der gibi mırıldandığı söylenir, bu durumda acele etmek lazım. Bana tez elden lazım da yapamam diye düşünüyorum belki. Ama biliyorum geldi mi, gır gır dedi mi ayrılamam. Saf sevgi bir çocuklarda bir de hayvanlarda kaldı galiba. Duanıza amin diyorum. Sevgilerimle.
13 Aralık 2017, 12:48
🙂 sanki öyle ben de bunu içten içe hissediyorum benim var ona ihtiyacım bizim bu yaz bir miniğimiz oldu hayatta tutmaktı amaç sonra birlikte yaşayamayız dedim, daha önce hiç böyle bir deneyimim yok titizlik sorunlarım falan derken kıl-tüy meselesi de beni düşündürüyordu birde bebek gibi bırakamazsın, her yere yanına alamazsın derken bir yuva bulduk bakımında bana iş çoktu biraz oğluma da yaptırdım görsün uzaktan bakmak gibi olmadığını diye acayip bağlandık verirken ağlaya ağlaya zor verdik, o dönem anlamıştı sanki ama yine döndük aynı noktaya bana gelince içten içe pişman oldum itiraf edeyim başlamıştık keşke devam etseydik bir fırsattı belki bile isteye almazdım onun çaresiz olması beni buna mecbur etmişti, biraz zorlansakta diye ama iş işten geçmişti tabi, öyle kapanmamış bir mesele benim içinde 🙂
13 Aralık 2017, 21:13
Bugün Mayıs Yağmuru'nda blog yazarı arkadaş aynı konuyu, bilgilendirci ve heveslendirici anlatmış. Kim anlatıyorsa özendiriyor zaten ama herkesin yaşam şartları farklı kimimize daha kolay ya da zor gelebilir. Ne olursa olsun emek ve sabır istiyor, sanırım insanlardan yılgınlık duyunca bu enerjiyi bir kediye versem ohoo noktasına gelen kararını veriyor. O nokta olmasın başlangıç noktamız tabi ama saf ve etkilenme ihtimali olmayan yalın bir sevgi kulağa ne hoş geliyor değil mi?
20 Aralık 2017, 08:52
Tereddüt etme 🙂 Bir şans verebilirsin… Minik kızın istemiş Kır zincirlerini sahiplen 🙂 Bakımı zor değil 🙂 mıncır mıncır ohhh sev sarıl Gözlerinden minik kalpler çıkar 🙂 Poğça gibiler hahahahahhahah bende yanımda olsan eline kediyi tutuşturacak teyzeler gibi hissettim. Bak kendimi 🙂
20 Aralık 2017, 09:07
Öyle teyzelere bayılırım ben, sarılırım hemen:) Ben zaten yazını hemen okumuştum ama sanki yorum yazamadım, sayfa mı gitti bir şey olmuştu. Ama yukarıda Derya Hanım'a söz ettim, kedinle olan ilişkiniz blog dünyasında konuşuluyor.Öyle güzel anlattın ki ama benim küçük kızım hem öyle der hem de dışarıda bazen yanına gelen kedileri pistler. Ne yapacaksın? Ben alırsam kendime alacağım, ihtiyaç sahibi benim açıkçası:)
Çok sevgilerimle.
20 Aralık 2017, 23:14
Bak sana Şifa olacak minik yumoş İnan Minik kızında pist demez zaman içerisinde ayrılmaz olurlar 🙂 Tereddüt etme Sadece minik bir şans Bende sana sarılırım elime kedi bulsam hemen tutuştururum 🙂 Sana Sevgiler benden olsun sana 🙂
20 Aralık 2017, 23:18
Çok cezbedici anlatıyorsun ama zaten tutku olmazsa bu işin içinde tadı çıkmaz değil mi? Yazını tekrar okuyacağım, hayır ben kediye acıyorum:) Allah'ım nereden düştüm bunların arasına deyip kaçabilir.
Çok sevgiler..