YORGUNUZ AMA BERABERİZ…

Türk bayrağı

Ölümün dayanılması zor acısı ile vatan sevgisinin birbirini sardığı anlar yine. Ölüm, gidenler, şehit verdiklerimizin yerini vatan sevgisi sarıp, teselli veriyor gibi bir haller işte… Hepimiz çok yorgunuz hem de gönül yorgunu, ümit yorgunuyuz. Hepimiz içimizdekini paylaşmak, onaylanmak ya da ikna etmek istiyoruz. Anlatmaya da ihtiyacımız var dinlemeye de… Çocuklar yaşanılanları çözümlemeye çalışıyor, bizler uzun, kör ve tanıdık bu düğümü yorgun, kızgın izliyoruz. Ne bitmez var olma mücadelesidir bu topraklarda süren, aynı insan hayatı gibi aslında imtihan deyip neleri savıyor, nelere eyvallah diyoruz da var oluyoruz anca… Avrupası da aynı ABD’si de diğergam olmayı sittin senedir öğrenemeyen birçok Müslüman ülkeler de… Yorgunuz ama beraberiz, acının asıl düştüğü yürekleri hissettiğimiz kadar beraberiz.

Biz bu oyunu bozarız ama oyunbozanlarla değil…

Bir ülkenin bir coğrafyanın hiç mi soluklanacak zamanı olmaz? Düşman vazgeçmez tamam da, biz şöyle bir palazlanıp başını ezemeyecek miyiz? İç düşman dış düşman yetmezmiş gibi, birbirine düşman olursa bu ülkenin halkı ne olur bunun sonu? Bunları analiz edebildiğim zamanlardan beri, sevgi ve hoşgörünün hem güç hem zaaf noktası olduğunu düşünüyorum. Birbirini kucaklayan ve ötelemeyen bir milletin tüm oyunları bozabileceğini, solcu-sağcı, açık-kapalı, alevi-sünni, radikal-marjinal ve daha bir sürü ocu-bucu kavramlarının bölücü değil, tamamlayıcı olarak algılanması ve konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu oyunu bozarız ama onlar gibi oyunbozan, kalleş değiliz.

E peki düşünüyorum da ne yapıyorum? Farklı görüş ve yaşayışta arkadaşım, dostum, akrabam, komşum kim olursa dinlemeye, özgürlükler ve helal dairesinde kucaklamaya ve anlamaya çalışıyorum. Tahrip kolay, inşa zor. Kazanımlar kolay olmuyor, dostluklar, güven veren, ruhumuzu doyuran ilişkilerin yeri dolmuyor. Yaşadığımız son olaylar, yorgun bir millet olarak sırtımıza yeni bir yük bindirdi sanki.

Ama güçlüyüz, evvel Allah milletçe aşarız. Düşman dışta içte çok sayıda olabilir ama biz biriz, beraberiz… Aramızdaki konuşmalara, sosyal medyadaki değerlendirmelere bakınca her zaman bu ümidi diri tutmak mümkün olmuyor. Sanal alemde birbirine laf atıp, cevap yetiştirmek ya da bir masa etrafında konuşup, olanları anlamaya çalışırken birbirimizi itham etmek çözüme, birliğimize değil ayrılığa ve içimize gitgide yerleşen kör düğüme hizmet ediyor.

Elin iyisinden kendi kötümüz evla

Her şeyi bir tarafa koyup düşünelim. Birbirimizi gerçekten seviyor muyuz? Seçimlerimizin, yaşayışımızın sadece bizi bağladığını, (hem dünyada hem ahirette) özgürlüklerimizin başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bittiğini ve saygı duymamız gerektiğini gönülden hissedebiliyor muyuz? İdeolojik, inanç ve yaşam tarzı ile benden çok farklı da olsa, dobra ve karşısındakine samimi saygı duyan herkesi sıkıca tutuyorum gönlümde. Ama ben de aynını bekliyorum. Hepimizi aynı isteseydi Allah, öyle yaratırdı. Oysa parmak izimize kadar farklıyız. Hem aynıyız hem farklıyız…

Millet olarak aramızdaki çatlaklar, uzaklık ve ötekileştirmeler bizi yorgun düşürenlerin işine yarıyor. Şehit olan, yaralanan, nice acılar çeken kim varsa bizden bir parça, eğer bir bütünsek yaralanan, acı çeken, ölen biziz biraz da. İşte bu yüzden tartışmalarımız uzaklaştırıcı değil, uzlaştırıcı bir dille olmalı.Toplum olarak, millet olarak sevgi ve hoşgörüye ihtiyacımız var, parçalara bölünen en güçlüyü bile yok etmek kolay. Vatanımı çok seviyorum. Her rengi, her köşesi, her bireyi sevgimizi ve gücümüzü bütünleştiren bir parça. Yorgunuz ama beraberiz, biriz… Dost da düşman da böyle bile… Güzel günler, ortak sevinçler, paylaşılan zor zamanlar, yürekten kucaklaşmalar olsun ülkemde. Çünkü bir kere daha anladık bize bizden başka dost yok… Ya bunların cezası ne olacak? Vallahi bir kere öldürmek yetmez gibi geliyor insana. Ya Kahhar diye diye dua ediyorum.

 

Bu yazıyı tam dört yıl önce yazmışım. Yorgunuz ama beraberiz… Ya arkadaş 4 senede hiç bir şey değişmez mi? 40 senede? Karşındaki kalleş ise değişmez, daha beter olur. Allah’ım sen fırsat verme. Düşman değişmez ama biz değişebiliriz, kendi içinde kavga edenin düşmanı anlama, tanıma ve savunması zor olur, geç olur. Öyle üzgünüm ki… Mübarek bir gecede onlarca evlat şehit olmuş, biz uyurken onlar vatan için ölmüş. Anne olarak düşünüyorum, dayanamıyorum. Sevdiğini kaybeden gibi düşünüyorum dayanamıyorum. Tek teselli, şimdi dünya hayatından çok çok iyi bir yerdeler, bakiler. Ama insanız çok canımız acıyor…

8 yorum
  • Cevapla ACEMIDEMIRCI

    20 Temmuz 2016, 23:28

    Başlık bile başlı başına bir yazı, bir anlatım. Evet yorgunuz. Çok üzülmekten. Bende ayrıca yorgunluklar da var tabii. Plansız, zamansız, apar topar Ankara'ya dönmek gibi.

    Yavaştan blogları okumaya ve yorumlara fırsat buldum. Çok beğendim yazıynız. Emeklerinize sağlık 🙂

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    20 Temmuz 2016, 23:48

    Sanıyorum milletçe aynı ya da benzer şeyleri hissedip konuşuyoruz. Çözülmenin, birbirimizden uzaklaşmanın zararını yine biz görüyoruz. Artık zor zamanları da sevinçleri de hep beraber yaşayalım.
    Çok selamlar…

  • Cevapla Emine Bektaşi

    20 Temmuz 2016, 23:49

    Çok zor bir dönemden geçiyoruz, öyle görünüyor ki bir süre daha devam edecek. Allah milletimize basiret versin, ferec ve mahrec ihsan etsin ❤

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    20 Temmuz 2016, 23:56

    Amin, zor dönemlere alıştık da ümit etmeye devam etmek, birbirimizi kucaklamak ve beraber olmak gerekiyor. Hepimizin eksiği hepimizin katkısı ile ortadan kalkar inşaallah. Bütünlüğümüz, vatanımızın varlığı, ülkemizin dirliği, huzuru bozulmasın. Sevgiler, selamlar…

  • Cevapla Ece Evren

    21 Temmuz 2016, 15:38

    Ne kadar uzlaşmacı bir dille, ne kadar umutla yazmışsın yavrum.Her satırının altına imzamı atarım.Nasıl bir birleşme sağlarız, nasıl ulaşırız birbirimize bilemiyorum.Dilerim tüm güzel niyetlerin gerçek olur canım.Sevgiler.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    21 Temmuz 2016, 15:48

    Kime sorsanız, biz düşman mıyız diye tabi ki hayır der. Sözde değil yürekten ve duyumsayarak birliğe ihtiyacımız var. Düşündüklerim iyi niyet fantezisi gibi geliyor kulağa ama birincil ihtiyaç bu bizler için. Daha güçlü ve devrilmez olmak için manevi ve maddi anlamda başka yol yok. Dilerim gerçekleşir ve devamlı olur. Sevgiler…

  • Cevapla Çay Molası

    26 Temmuz 2016, 10:09

    Sevmiyoruz birbirimizi ki ayrışıyoruz. Düşmanlar oluşturup sonra da savaşıyoruz. En büyük düşman nefsimiz değil miydi halbuki. Ölen kim olursa olsun acı veriyor. Zarar kim görse yürek burkuyor. Biz insanız. Ve insanlığa muhtacız. Bir olma vakti. Gerçekten sevme vakti. Korkuyorum gidişattan. Endişeliyim çok. Haber izlemek istemiyorum. İnşallah bu bulanıklık durulmanın işaretidir. Bu zift karası gece sabahı getirir. Huzur dolu günlerin gelmesi ümidiyle

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    26 Temmuz 2016, 10:23

    Haklısınız insan içinden, sular dalgalanmadan durulmazmış inşaallah aydınlık, berrak günlerin işaretçisi bu sancılar diye geçiriyor. Sevmeli ve anlamaya çalışmalıyız birbirimizi bize bizden başka dost yok. Yanlış algılara izin vermeden yaşayacağımız huzurlu ve birlikte güzel günlere…Selamlar.

Write a comment