Çilekeş topraklar… Ham halinden hemen pişmeye başlamış, hala yanan topraklar. Coğrafyalar insanının izlerini taşır ya da tam tersi, insan yaşadığı yere mi dönüşür? Hamdı, pişti ve hala yanıyor, ne zaman -olacak- bu topraklar?
Bir Alman’a sorsan ne anlatır? Hitler için, Berlin duvarı için ne der? İtalya’nın Mussolinisi, Fransa’nın bilmem nesi. Amerika zaten sanal gerçeklik, her şey kendi kurgusunda. Rusya desen öyle bir zehir taşıyor ki damarlarında parçalansa da, bölünse de bitmemiş. “Ey İsrailoğulları…” diye başlayan kaç uyarı var insanoğluna. Düşün, düşün, düşün…
Hala kıyamet nasıl kopacak diye mi düşünüyoruz? Her gün yaşadığımız birer prova aslında. En büyük savaşı nefsiyle yapan insanoğlunun yenilgisi, başka bir şey değil. Çocukluğumdan beri hatırlıyorum yürek sıkan, iç buran kareler hep gözlerimizin önünde. Bilmediğimiz, görmediğimiz perde arkasında olan kim bilir daha nicesi…
Patlayan bombalar, öldürülen insanlar… 80’li yıllar bir kargaşa, bir kara bulut. Kardeş kavgası ve anarşi kelimelerini öğrendiğimiz yıllar. Hatırlıyorum, oturduğumuz mahallede ne sık yürüyüşler, mitingler olurdu. Çocuk aklı pencereden, tüllerin arkasından gizlice bile bakmaya korkardım. Onlar neyi savunuyor, kime bağırıyor, kim bağırtıyor bilmeden. Bağıranların da, büyüklerin çoğunun da bilmediği gibi…
Ey Allah’ım yüzümüz yok ki sormaya, “Ne eksik?”
Dünya ile sınanmamız, çok mu dünyaya düşmemizden oldu. Hangi yılan ki bana dokunmasın dedik de sıra bize geldi. Bizi dünyanın sonu geldi paranoyasına sokmaya çalışanların dünyası ne alemde? Ne eksik? Sorusunu soracağım bugün hep. Belki düşündüğümün, bulduğumun önce kendi nefsime faydası olur. İnanan kullarının ruhuna bu tür acıları duyurmadığına dair inancımız tam. Ama kaybettiklerimizin acısı fani yüreğimizi fena yakıyor. Tesbihlerce yardım niyaz edeceğiz. Faydası olacak inanıyorum, birlikten kuvvet doğacak, şer hayra vesile olacak. Güzel günler görecek bu coğrafya, kader adalet eder ve hak yerini bulur. Ancak sabırla koruklar helva olur, dileriz ki artık zamanı gelmiştir.
“Hasbünallahu ve ni’mel vekil, ni’mel mevla ve ni’mennasir.”*
Allah bize yeter, O ne güzel vekildir, ne güzel yardımcı ve ne güzel dosttur.
Neyi eksik ve yanlış yapıyoruz? Vekilimiz, yardımcımız, dostumuz Ben size yeterim diyor. O zaman biraz düşünelim sadece. Bulduklarımız yolu gösterir…
*Al-i İmran/173