Adın ne senin? Can, Abdüddar, Teym, Ali ya da Berk… Hangisi? Henüz konuşamasan da ne zaman öğrendin bir bakışla bu kadar çok şey anlatmayı? Büyüklerin bir türlü beceremediği suskunlukla tüm içini dökebilmeyi, her şeye rağmen isyankar değil masum olabilmeyi nasıl başarıyorsun? Benim adım çocuk ondan, benim adım yetim diyorsun… Yaşın 2- 2.5 var yok. İlk hangi kelimeyi söyledin? İlk “anne” dediğinde annen sevinebildi mi acaba? Ya da yazgısına mahzunlaştı mı sadece? Yüzündeki çocuk kederini, minik parmaklarına düğümlediğin yokluklarını sormayacağım. Biliyorum… Bizim derdimiz bilip de kayıtsız kaldıklarımız bilip de yapamadıklarımız, ulaşamadıklarımız…
Baba heybetli çınar ağacıdır. Taa uzaklardan görünür, kuşatır, sarar. Gövdesine kollarını sararsın, sırtını dayarsın, gölgesinde güvenle uykuya dalarsın. Ben senin arkanda dağım evvel Allah demiştin ya bildim, köklü çınar ağacısın, yaşadığım, yeşerdiğim dağsın… Sarılmayı ne çok özledim, ellerini avuçlarımda tutup kıvrılmayı yamacına… Baba, candır…
Çocuk babası ölünce adı yetim olur. Yütm olmak vardır, yalnız olmak, tek başına kalmak. Ama yetim sahipsiz kalmasın… Zordur, acıdır, tehlikelidir ama sahiplenilen ve sahiplenen en kıymetlidir. Peygamber Efendimiz (Sav) diyor ki:” Kendi yetimini veya başkasının yetimini himaye eden kimseyle ben, cennette yan yana bulunacağız.”
Savaş, terör veya her ne sebepten olursa olsun yetim kalan, yalnız, çaresiz kalan çocuklara uzanan eller ve sesler var. Yakınımızda, uzağımızda, samimi ve özverili yürekler. Allah hepsinden razı olsun. Bunlardan biri de İHH… Yurdumuzda ve dünyanın dört bir yanındaki yetimler için yürütülen kampanyalarla, herkesin katkı sağlayabileceği boyutta geniş çaplı organizasyonlar planlanıyor.
Mutlu Yuva Mutlu Yaşam Derneği, “Bizi bekleyen çok hayat var” sloganıyla hizmet ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın öncülüğünde başlatılan “çocuk Evleri” projesinde, belirli sayıdaki çocuğun ev ortamı sağlanılarak yetiştirilmesi hedeflenmiş. Amaç, yetiştirme yurtlarındaki tüm çocukları böyle bir düzende himaye etmek. Yine sabır, özveri ve emek isteyen bir proje. Bu derneğin düzenlediği bazı etkinliklerde, gönüllü olarak çalışan ya da hamiyet aile olmuş kişilerle tanıştım. Onların çabalarına bakınca, kendi eksikliğimi, nakıslığımı gördüm. Evet çocukları çok seviyorum, hep bir şeyler yapma isteğim var ama bu kadar büyük gönüllü olabilmek bambaşka. Akşam eve yorgun gelen eşiyle koştura koştura çocuk evlerine giden, tamirinden söküğüne evin her işi ile ilgilenen ya da yardım kahvaltısında, kermesinde gecesini gündüzüne katan anne-baba yürekler…
Yetim çocuklar için ne yapabilirim? Neresinden tutabilirsek faydadır diyorum kendime, gücümüz yettiğince ama tembellik ve bencillik tuzağına düşmeden. Bir tuğla ya da toz misali. Evin en görünür yerinde şöyle kocaman, güzel bir kavanoz üzerinde -yetim kardeşlerimiz- yazılı. İçinde biriksin, onlar adına bizden yana nasip olacak rızıkları. Hiç değilse farkında olmak, az da olsa içinde olmak ve bunu yürekten hissedebilmek…
Yardım kuruluşlarının kimlikleri üzerinden yapılan siyasete de kulaklarım tıkalı. Araştırmak, güvenmek, az ya da çok destek olmak, belki sadece kendimiz olarak bir şeyler yapabilmek niyetimizde saklı. Çocuk gülümsemesinde saklı yazılacak daha çok söz ve fazlası, her şey çocuklar gülsünler diye…
28 Mart 2016, 15:00
NE KADAR GÜZEL YAZMIŞSINIZ gözlerim dolu dolu oldu okurken yüreğim nasıl da acıdı , ama malesef çevremizde ne çok haberler var yetim kalan çovuklara dair Rabbim yardım etsin hepsine iyi insanlarla karşılaştırsın , bizleri de bu olaylara karşı duyarsızlaşmadan yardım edenlerden eylesin inşallah 🙁
28 Mart 2016, 15:10
Amin, yapabileceklerimiz var çok şükür. Ama yetimlerin sayısını her geçen gün arttıran savaşlar da, terör de bir son bulsun. Kimsenin duyarsız kalamayacağı bir konu bu, neticede ya anneyiz ya baba bir de eninde sonunda anne-babayı kaybediyorsun ama acısını bilen bilir. Çocukken bunu yaşamak ise biraz yarım eksik kalmak gibi. Allah kendini sığdırdığı kalplerimizi farkettirsin bize…