Ayşegül masal serisini hatırlayan var mı? Peki Şebnem? hani şu karton kalıplar üzerine kağıttan elbise giydirdiğimiz hikaye kahramanı… Çocukken içimi kıpır kıpır yapan, hayal dünyasının kapılarını açan, en sevdiğim iki karakterdi Ayşegül ve Şebnem… Düzgün taranmış saçları, beyaz çorapları, elbiseleri, davranışları ile tam bizim gibiydi. Ya şimdi? Masal-oyun kahramanları da, oyun karakterleri de değişti. Hem ne değişim… Bir kere artık tombul, pembe yanaklı, lüle saçlı oyuncak bebeklere ilgi gösteren yok. (O tür oyuncak bebekler de çok yok zaten.) Bebek gibi bebek oyuncak, çocuk gibi çocuk oyuncak bebek olmayacak…Bunu kim diyor, neden? Öğrenmek istiyorum. Birileri bunu istiyor ki, ortalık bunlardan geçilmiyor. Acil masal kahramanı aranıyor! Gerçek çocuk gibi…
Barbie bebekler masum mu?
Barbie bebekler üzerinde çok konuşuldu, yazıldı. Amerikan kültürü ürünü, çocuklara o yaşlarda ince, uzun, ütopik bir fiziksel görünüş dayatılıyor, bir de erkek arkadaşı koymuşlar türünden konuşmalar yapılırken, cd’leri izlendi, çantaları, tişörtleri her bir şeyleri alındı. Sistem çalıştı, kasalar doldu. Çünkü biz daha bunları konuşurken, Barbie‘i aratacak Monster High ve Equestria Girls’ ler çıktı. Biraz vampir, hayalet ya da kötü cadı kıvamında ve Barbie’nin yanında masum kaldığı kadar vamp… Bu ne dememize kalmadı, Ever After High‘ler geldi. Bunlar o kadar korkunç değildi. Veremi gösterip, sıtmaya razı ediyorlar diye düşünmeden edemiyor insan. Barbie bebek derken erkek arkadaşı çıktı, ona benzemeye çalışan erkekler ortay çıktı, çok sevilen Barbie ile kız gibi erkek modeli bile normalleşti çaktırmadan…
Hepsi çok ince, uzun, bol makyajlı çekici birer kadın. Kıyafetler dünya pop yıldızlarının dolabından seçilmiş gibi. İnstagram hesapları var, hepsi trendy. Çocuklar, çocuk kalma savaşı veriyor da fark etmiyor muyuz acaba? Ben böyle bir gözlem yapıyorum, yakinen… Çocuk her yerde çocuk. Avrupa ve Amerika’da bile bu imge dayatması sorgulanmalı, hele ki bizim ülkemizde. Ama, orjinali ve çakması yok satıyor bu bebeklerin, çizgi filmleri, bilgisayar oyunları da yoğun talep görüyor. İtiraf ediyorum, bizde de var. Ben almadım, direndim. Belki en masumlarından ama, küçüğün fendi annesini yendi. Kızgınım… Bu yazdıklarımı sık sık yüksek sesle dile getiriyor ve hedef şaşırtarak başka oyuncaklara yönlendirmeye çalışıyorum. En azından, bilinç oluşturma görevimi yapabilmek için bunları anlatıyorum. Ancak çoktan hayatımıza yerleştiler, biz bile hoş biri için barbie gibi maşallah demiyor muyuz bazen…
Çilek kız, artık o da aileden…
Bizim masal kahramanlarımız niye yok?
Oyun kahramanları içinde Çilek Kızlar‘ da var. İlgi görünce çilek kız ailesi büyüdü, frambuaz, limon, portakal da eklendi. Yine de oyuncak mağazalarında raflarda diğerleri kadar yer bulmuyor. Çilek kızların da bir endüstrisi var. Çizgi film, oyun, çanta, kalem, giysi, liste uzayıp gidiyor. Diğerlerine göre bunlar küçük kız çocukları ve çizgi filmlerinde öğretici ögeler işleniyor. Peki bizim neden “Biz” gibi bir masal-oyun karakterimiz yok? Pamuk prenses, sindrella ile büyüyüp, barbie ve çilek kız ile evcilik oynayan kız çocuğu nasıl kendi değer ve geleneklerini tanıyıp kavrayacak? Bunu düşünecek, kurgulayacak, oluşturup, organize edecek potansiyelimiz var. O zaman niye “un, şeker, yağ var helva yapamıyoruz” engeli ile karşılaşıyoruz.
Geleneğinden ödün vermeyen ama modernliğinden de çizgisini koruyarak geri kalmayacak bir oyun karakteri. Oyuncakları, çizgi filmleri, animasyonları her şeyiyle tam bir kahraman. Bizden biri…
Batman hayal Keloğlan gerçek
Erkek çocuklarında durum nedir bilemiyorum ama, yuvayı dişi kuş yapar diye herhalde kız çocuklarının üzerinden oyuncaklar yoluyla bir algı oluşturuluyor. Şİmdi bakıyorum Batman hayal Keloğlan gerçek, biz hayal kurmaya korkuyor muyuz? Biraz fazla ciddi mi oluyoruz bazen. Atalarımız dedelerimiz üzerinden ne kahramanlar çıkartırız aslında, onları biraz uçursak biraz büyütsek bile elimize hazır masal kahramanları olur hem de çokça.
Benim çok sevdiğim Ayşegül masal serisi de yabancı kaynaklı aslında, bir uyarlama. Bu da bir ironi… İş başa düşüyor anneler! Acil masal kahramanı aranıyor! Anlattığım masalları ve uydurduğum hikayeleri kızlarım beğeniyorlar. Eminim bu tüm anneler için böyledir. Ben kendime bile masalımsı bir karakter oluşturdum aramızda. Sakine… Bazen delleniyorum, gözlerimi kocaman açıp, bağırıyorum ya işte bundan hiç hoşlanmıyorlar tabi. Bir de sakine var, benim aşırı sakin ve beni sevmeyen versiyonum. Sıkışınca anne sakine ol derler ama kısa süre sonra hemen beni geri isterler:) Her çocuğa bir masal kahramanı, oyun karakteri lazım. Güvenilir, öğretici, aileden gibi. Benim çok sevdiğim, şimdi rahmetli olan Vecdiye babaannemiz de böyle hikayeler anlatır, gülümseyip, göz kırpar eklerdi: “Uydurellezi minel becer…” (Nurlar içinde yatsın.). Siz de uydurellezi minel becerebilirsiniz…
16 Şubat 2016, 19:36
Ne güzel yazmasınız benimkiler hep oğlan olunca sıkıntısını yasamadım bu bebek Sektörünün. En son ünide barbi bebeklerin cocukların kadın olma formu ve toplumdaki cinselliğe Dayalı rol model oluşu hakkında bir seminer programı görmüştüm . Bu Tartışmalar Avrupa'da da var ve bir cok aile durumdan rahatsız ama kapitalizm kazanıyor her zaman. Burda ailelere iş Düşüyor Dicem ama bir cok aile umursamıyor hatta doğru bile buluyor. Allah sonumuzu hayretsin
Helva yapmayı düşünmek Lazım hakikaten
16 Şubat 2016, 19:47
Merhaba, erkek çocuklarının da benzer konularda sınandığını düşünüyorum. Avrupa'da tv izleme ve bilgisayar oyunlarında zaman geçirme oranı nasıl acaba? Çünkü bu iki iletişim aracı yaygınlaştırıp, alışkanlık haline getirmede çok etken. İyiyse iyiyi kötüyse kötüyü. Helva da ayrı bir kültür adeta. Ne kadar zengin bir kültürümüz var. Canımız çekti o kötü oldu tabi. Helva tadında kalın, selamlar…