İstanbul enteresan şehir. Bir yıldır çoğunluk evde, peki bu trafiğin hali ne böyle? Gözümüzü kararttık, düştük yola. Temiz hava, bol ağaç, yeşil için 35 km yolu 1.5 saatte gittik. Değdi mi? Değdi tabii ki. Acemi fotoğraflarım ve begonvilce gezi notlarım ile Beykoz Kaymakdonduran Ormanı…
Adını Osmanlı İmparatorluğu zamanında yapılan çeşmenin kaynak suyundan almış. O kadar soğukmuş ki Kaymakdonduran demişler. Kaynak mı demek istediler, bazı çeşmelerin üzerinde neden bu su içilmez yazıyor, kaynak varsa su neden az bilemedim.
Sincapları görebilir miyim?
Kaymakdonduran ormanı kestane ağaçları ve sincapları ile meşhur. Kestaneler bitmiştir ama sincapları görebilsek ne güzel olur dedim. İki tane gördüm ama bi durmadılar. Koca pandemi, kıştan sonra şuraya iki insan gelmiş bari dalında dur. Yok, kavuğuna girdi çıkmaz, gittim fıstık koydum yine yok. Ağaçtaki tırmanışını izlemekle yetindim, çok keyifliydi…
Nasıl özlediysem doğada olmayı, hiç oturmadan birkaç saat yürüdük. Ağaçların en kuru zamanı, arada tomurcuğa duran hafiften yeşillenenler var ama daha zamanı gelmedi.
Doğal desen eskizleri
Mesire alanı girişinde 20 tl otopark ücreti var, kalabalık zamanlarda arabalar nasıl sığıyor acaba? Sadece trekking için gelinirse arabaya hiç gerek yok çünkü ulaşım alternatifleri çok. Büfe, kafeterya, doğal ürünler satış yeri, mescid, tuvalet, çocuk oyun parkı hepsi var.
Halkalara asılınır, çekilir.
Eğlenceli aktiviteler de var
Doğa yürüyüşü için arazi çok uygun, inişli çıkışlı yorulması pek zevkli. Özellikle doğa fotoğrafları çekmek için de güzel burası, hele ağaçlar uyansın yeşilin her tonu ve ışık oyunları. Arkadaşlarla beraberce neler yaparız bu ormanda derseniz eğer, paintball, atv, airsoft, lasertag ve nerf alanları var. Paintball zevkli bir oyun bence, denemeli ama diğerlerini atv dışında ilk duydum. Cirit atma yok, paintball da milli sporumuz değil ama olsun adrenalin her türlü iyidir.
Sihirli yabani meyve
Şehirde kırsalı aramak, doğal yaşamı özleyip şehir merkezinde kalmaya ısrar etmek. Konfor alanından çıkmaya cesaret edememek… O yüzden mi ağaçlara özlemle bakıyorum, sık sık ve derin nefes alıp depolamaya çalışıyorum, hiper aktif çocuk gibi oluyorum? Çok güzel hayallerim var, sıcak ve ulaşılabilir. Arada açar okurum, kuzineli bahçeli benim hayalimdeki evi, isterseniz siz de okuyun.
Beykoz ormanları dayanışmaya çağırıyor!
Ormanlık arazinin imara açılmasında en bilinen oldu bitti vakalarından biri Acarkent vilları. Son olarak da Beykoz vadisine bakan tepedeki gökdelenlerle hizmetlerini taçlandırmışlar!! İnsanın içi sızlıyor, ormanı yok edip beton dikmek nasıl duyarsızlıktır.
Şimdi de 111 bin metrekarelik ormanlık alan imara açılmak isteniyor. Dilerim aklı selim galip gelir, ormanlar ve tüm doğa milli miras olarak korunur. İmza kampanyaları ve sivil toplum örgütleri ile bölge halkının çabaları var, detayları burada.
Kaymakdonduran Ormanı da cazip bir lokasyonda, Beykoz köyleri güzergahından gelirken yakınında Nun Okulları kampüsü var, mesire alanı girişine yakın Özel Alman Lisesi. Araba ile 5 dakikalık mesafede Beykoz Korusu, bu da demek ki Boğaz’a da çok yakın. Yaklaşık 650 dönümlük bir orman burası, diğerleri gibi binlerce ağaç ve endemik bitkiye ev sahipliği yapıyor hem de asırlardır.
Paintball milli sporumuz değil ama olsun.
Kaymakdonduran Ormanı İstanbul’un kuzeyinin kendine has havası ve bitki örtüsü ile dinlenmek için güzel gezi rotası. Özellikle hafta sonları ve havalar ısınınca çok kalabalık olur mutlaka ama koca orman sakin köşeleri de hep vardır.
Herkesin doğanın içinde yaşama imkanı yok ama herkesin yeşil mola rotaları vardır. Otobüse binip ormana yakın inmek… Buna da şükür.
Sahip çıkılması gereken Beykoz ormanları ve insanı dinlendiren yol manzaraları ile bitireyim.
