Sevgi biter, tükenir bunları makul karşılarız da sevgi ölürse eğer o kötü. Biten tükenen sanki yerine konulur ama ölürse bilirsiniz ki geri gelmez. Sevgi ölürken ruhlar örselenir, beden yorulur sonunda ise ölüm yorgunluğundan daha ağır bir yük bırakır öyle gider. Sevgi dediğimiz de canlı, yoktu, ortaya çıktı, büyüdü, hep var olma gibi bir özelliği de var ancak tamamen yok olup gidiyor. Sevgi ölür mü? Canlı olduğuna, yaşatılır ve beslenip, büyütülür olduğuna inanıyorsak, evet iyi bakmazsan sevgi de ölür…
Ömürlük sev
Sevgiye dair hem gerçekçi hem de hayalperest olmalı, tezat gibi ama değil, gerçekçi bakarak gördüklerimize hayalperest tarafımızla ya katlanıyor ya da çözüm buluyoruz. İçimizde ne varsa bize lazım, iş çıktığında hazır bekleyen simyacı tarafımız gizemli odasında bizden karışımlar, ölçüler ile bazen deva bazen zehir hazırlıyor. Hep derler sevginin kimyası var diye, bir de simyacı olması akla uzak mı? Nasıl bitiyor bu sevgiler? Patlayan havai fişekler, dökülen konfeti ve pembe düşler nasıl loş ve sevimsiz bir ıssızlığa dönüşüyor? Neden bu kadar sık olmaya başladı? İnsan kendi yaşamadığına sevindiği gibi yeri geliyor üzülüyor da. Ömürlük sevmek mi? Her şeyin bu kadar tüketmek üzerine kurulduğu bir dünyada artık biraz zor mu? Başaranlar, yakalayanlar şanslı azınlık, bir de en baştan dünyadan kendini koparıp kendi alemlerinde yaşayanlar var, onlar da mutlu azınlık. Ömürlük sev… “Bizde pazara kadar değil mezara kadar…” diyenlerden bugünlere. İster sevdiğine ister arkadaşına, dostuna, ailene. Nesnelerin insana hükmetmeye başladığı dünyada kulağa çok hoş geliyor ömürlük sev diye bir şarkı mırıldanmak…
Hiç düşündünüz mü, kimlerin sevgisini anlamadım, karşılık vermedim, değerini bilmedim, emeğimi esirgedim diye? Bunu sık sık yapmak lazım aslında, çünkü dışarıdan bakınca her şey var niye yürümüyor dediğimiz pek çok sevgi probleminde bunları düşünmediğimiz için yanılıyoruz, bitiriyoruz her şeyi. Taraflardan duygusal olan daha çok yıpranıyor, sevgi ölüyor ama yasını her zaman biri daha çok tutuyor. Çıkarın kağıt kalemleri, iş işten geçmeden istediklerim, bulduklarım, benden beklenenler listesi çıkarın. (unuttuğum varsa ekleyeyim!) Bir not verin, bakalım kaç aldınız? Bu değerlendirmelerde gecikirseniz, karşılıklı yıpranma süreci başlar ise ne cevaplamak ne de yeni uygulamalar kolay olmaz. Dedim ya hem gerçekçi hem hayalperest olmak gerek, bir de 3S formülü var. Kimyadan sonra sevginin matematiği, gerçeklere dayanıp sınırsız hayal kurabilmek özgürlüğü sevgi… Yok olup bitmesi ondan bu kadar sarsıyor insanı… Mızmızlanmak yok, bulan bırakmasın o zaman.
En çok alışkanlıklara kurban gidiyor sevgiler, rutinde boğuluyor. Kimya ile matematik ile büyüttüğümüz sevgiyi sosyallik içinde tüketiyoruz çoğu zaman. Bireysel olmayan, dışarıdan sebeplerle biten sevgiler ardından en çok yanacağımız grupta olanlar. Öldürülmesi gereken bir sürü duygu, hırs var içimizde, gereksiz bir sürü insan var çevremizde onları gönderelim ama gerçek sevgi olanlar kalsın. Ne yoralım ne yorulalım… Hepsinden önemlisi de sevgimizi ifade etmek galiba, çoğumuzun sınıfta kaldığı konu. Ama geniş düşünmeli, annene, babana, çocuğuna, sevdiğine, arkadaşına sevgini gösteremiyorsan içinde çağlayanlar, ırmaklar aksa ne olur? Denize durgun su muamelesi yapmak!
Diğer bir yönüyle ise Kahve kitap ayna‘nın dediği gibi “Hoşumuza giden bedenlere sevdiğimiz ruhları giydirip onları öyle severiz ki…gün geçtikçe o beden o ruhla örtüşmez. Fakat sevmeye o kadar istekli, o kadar aç ve bir o kadarda aşığızdır ki. Konduramayız. İlişki biter fakat biz yine sevmeye devam ederiz. Bir süre sonra o sevgi öyle yer kaplamaya başlar ki, o yeri artık sevilen kişinin kendisi bile dolduramaz. Biz aslında var olmayan öyle muhteşem ve sevilesi birini sevmişizdir. karşımıza çıkan bütün ihtimalleri adaletsizce o hayaletle kıyaslar dururuz. Bununla yüzleşemeyiz. Sanki o zaman daha mutsuz olacağımızdan korkarız. Kendi hapishanemizi kendi yüreğimizde taşır dururuz.”
Sevgi ölür mü? Güzel anlatmış, dinleyelim bakalım:)
3 Eylül 2017, 22:31
Sevgileri tüketmemek için belki birazda karşımızdakine bunu dillendirmek gerekiyor diye düşünüyorum. Korkmamalı sevmekten ya da seni seviyorum demekten.Herşeyine rağmen koşulsuz sevmeli belkide. Gerçek sevgilerin kolay tükenmediğini düşünenlerdenim.Kaleminize sağlık… Sevgiyle kalın.:)
3 Eylül 2017, 22:57
Dillendirme konusunda haklısınız,üstelik tek taraflı olmadan duyguları paylaşmalıyız sevdiklerimizle. İkinci bir önemli nokta ise koşulsuzluk gerçekten, sevgide koşul hesap olmaz ki.. Sonuncusu ise baştakileri başaranların finali gibi, tükenmeyen sevgiler.. Sevgili Ebem Kuşağı bu güzel yorum ve katkı veren görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum. Sevgiler..
4 Eylül 2017, 11:35
İlk olarak şarkı şahane, yine bu sayfaya geliyorum ve şahane yazılar okuyorum, seviniyorum.
Konuya gelecek olursam ben her şeyin az ve öz olmasını tercih ediyorum, etrafımda çok insan olunca daha çok yoruluyorum. Beklentilerimi düşürdüğümden beri içimdeki sevgi azalmıyor ama gitmesi gerekenler de bir şekilde gidiyor, o zaman bence daha az yıpratıyor. Ama yapı olarak ömürlük sev diyenlerdenim. Sevmek çok güzel, dünyaya sevgi dolu bakmak. Bir şey varki kaçındığım o da çok sevmek, bunu çok pozitif göremiyorum, çünkü insan en çok sevdiğinden sınava tutulmuyor mu ?
Sevgiler 🖤
4 Eylül 2017, 11:35
Sevmeyi bilmeyenler için biter sevgi. Gerçekten sevmemistir sevdigini sanmıştır. En çok da saygısızlığı ön plana çekenlerin sonlarında yatar ex sevgi. Sonra istediğin kadar helvasını kavur ye. Yinede sevginin verdiği tadı alamazsın damağında.
4 Eylül 2017, 11:49
Sosyal tarafımızda sadeleşmek az ve öz olanı devam ettirmek en doğrusu, keşke çokluk içinde de başarabilsek ama olmuyor işte. Ömürlük sevmek ayrı güzel ama benim unuttuğum belki de gözden kaçırdığımı söylemişsiniz, sevginin dozu.. Gerçekten oradan bir sınav illa ki geliyor hem belki ipin ucu kaçarsa egoya bile dönüşüyor. Her şeyiyle avucumuz içinde özenle tutup, büyüttüğümüz tılsımlı bir güç sevgi, o yüzden ölmesine gönlüm razı değil. Yazarken hissettiklerimi çoğaltan, samimi fikirlerin için teşekkür ederim, sevgilerimle..
-Şarkıyı sık dinliyorum bu günlerde, aktivist ruhlu bir müzisyen, kendi yazıp bestelemiş yanılmıyorsam, şarkıda bir aitlik hissi vardı belki de ondan-
4 Eylül 2017, 11:55
Sevmeyi bilmek de Allah vergisi bir şey, ya vardır ya yoktur ama her şeyi öğrenen insan bunu da öğrenebilir, yeter ki istesin. Haklısınız, ömürlük sevgilerin kaynağı en az sevgi kadar saygı da duymak. Kim bilir sevgi bitti denilen pek çok durumun asıl nedeni saygının azlığı/yokluğu belki de. Sevmek nimetini her gönüle koymuş Allah, değerini bilip yaşamak düşüyor bize. Teşekkür ederim, selam ve sevgilerimle..
4 Eylül 2017, 19:23
Sevgi ölecekse ayrıldığın kişi için ölmeli. İçindeki sevgiyi öldürürsen önce hayatı sevmezsin sonra da yakınındaki insanları..Sevmemekte bir duygudur ama en azından beslenen bir duygudur. Hiçbir şeyi abartmadan ve bağlanmadan yaşamak gerekir. Ne kadar aile olsakta özümüzde her zaman yalnız kalıyoruz. Bu nedenle önce kendini seveceksin ki sonra karşındakine sevgin ve saygın olsun. Teşekkürler elinize sağlık
4 Eylül 2017, 19:23
Sevgi duygusundan mutlu da mutsuz da olabiliyor insan. Koşulsuz sevmek dünyadaki insan sayısının çok azı tarafından gerçekleştirilebiliyor belki de.. o da annelerdir sanırım.
Ezgi' nin yorumuna katılıyorum, yaşamımda da uyguluyorum 40 lı yaşların sonlarından itibaren. Yaşamım az ve öz olsun bana yeter diyenlerdenim. Bahçemdeki kediyi, çiçek açan begonvilimi ve diğer tüm ağaçlarımı korusun 🙂
Pazar günü keyifle okuduğum bir yazı oldu. Teşekkürlerimle.
4 Eylül 2017, 19:36
Aslımız yaratılanı sev Yaratandan ötürü ama insanın beşer tarafı şaşıyor bazen, hangi tür sevgi olursa olsun bir tıkanma bir kadir kıymet bilmeme ya da orta noktada buluşamama sıkıntısı çıkıyor. Meselenin özü abartmadan ve dengeyi bozmadan başarmak sevdiklerimizle olan ilişkiyi. İşin kolaycılık tarafı, empati eksikliği de var, artık kim yanlış yapıyorsa sık sık derler ya külahımı önüme koydum düşündüm, işte o tür değerlendirmeler yapmalı. Dediğiniz gibi aile olsak da özümüzde yalnızız ama çöken/biten sevgiler bu kurum içinde ne büyük gürültüler/sancılar çıkartıyor. Ne hep ben ne hep o/onlar.. Teşekkür ederim, selamlar..
4 Eylül 2017, 19:47
Dünyanın en güzel duygusu dediğimiz sevgiyi kim/kime taşıyorsa değişiyor değil mi? O zaman mutlu ya da mutsuz olma durumu ortaya çıkıyor. İyice içimize kadar hissetmek sadeliği ve az öz beklenti talebini belki duygu kalkanımızı güçlendiren bir şey. Yorulmak, bölünmek yanlış kararlara ve hedeflerden sapmaya yol açıyor. Kendi fırtınalı olanın her işi de eline yüzüne bulaşıyor belki. Ama keşke tutunduğumuz, liman yaptığımız sevgiler etkilenmese bunlardan. İyi ki gönlümden geçenleri yazmışım, ılık bir yaz günü sohbet edip, dertleşmek gibi geldi bana. Sağ olun, sevgilerimle..
5 Eylül 2017, 19:10
Başlayan herşey bitmeye de mahkum. Hayatın akışı böyle 🙂
5 Eylül 2017, 19:10
Sevgi de herşey gibi ölür elbette. Koşulsuz sevmekten bahsedilir hep. Ben buna inanmıyorum. Misal bir ateist müslümanı sevebilir mi? Yaptıklarından sevmediklerini anlıyoruz. Koşullu sevgiye inandığımdan gayet de doğal buluyorum bunu. Zira biz de Hz. Allah'ın sevdiğini sever, sevmediğini sevmeyiz. Bu da bir koşul değil midir? Ne olursa olsun herşeyi sevmek zorunda değiliz. Fakat sakin durur, sorun çıkarmayız. Herkes kendi işine bakar.
5 Eylül 2017, 19:10
bir yorumunuzda egoya dönüşen sevgi demişsiniz, ne dogru demıssınız. Bence kımse fark etmez egoya dönüşen sevgiyi.. Çok zararlıdır o. Sevgı yok ama zorunlu olarak o benım hissi bence en kotusu. Bence sevgi bitmez, ne zaman ki bağlar kopar ve gözden çıkartırsınız o zaman sevgi biter.
5 Eylül 2017, 19:41
Sevgi için de geçerli dersek manasını, gücünü daraltmış, eksiltmiş olmaz mıyız? Sevginin aslı ilahi sevgidir, ebedi aleme taşır, dünyaya dair olanlar da bitebilir ama çoğu özensizlikten, yanlışlıklardan bitiyor o zaman bize pay çıkıyor burada. Zahmetsiz rahmet olmayacağı gibi emeksiz de sevgiler ne uzun ömürlü olur ne de ebede uzayabilir..
5 Eylül 2017, 19:50
Zahirde ölür belki ama yaşarken neye seni yöneltti, vesile etti, ebedi aleme giderken yanına neler koymana yardımcı oldu diye düşünürseniz batınında cok önemli ve canlılığı daim.. Sizin değindiğiniz gibi bir durumu ben de gözlemliyorum ama katılmak istemiyorum, atesit diye kimseyi ötelemem çünkü benim için o da Allah'ın tecellisi bir ve isimleriyle donanmış kuludur, onu hakikatten uzak düşmeye iten ne varsa kalksın diye dua ederim, yakın isek anlatırım. Ama karşı tarafın yaklaşımı bazen ilişkilerimizin seyrini belirliyor ancak imani hakikatlere saygısını korudukça ben de onun neden öyle düşündüğünü sabırla anlayıp tevhidi anlatmaya çalışırım. Lakin zor ama Allah niyetleri biliyor, kalpleri yumuşatsın inşaallah.
5 Eylül 2017, 21:01
insanlara bakınca çevremize, herhalde ölüyor, yani bir dolu insanda ölüyor. galiba elli yıl önce yüzyıl önce filan ölmüyomuş 🙂
5 Eylül 2017, 21:05
Bitmesi, tükenmesi daha katlanılır ama yıpranıp da ölmüş gibi gelen sevgi zor vaka, özellikle ikili ilişkilerde. İçine ego karışan hiçbir şeyden hayır gelmiyor kaldı ki sevgi en saf haliyle güzel.
5 Eylül 2017, 21:09
Onbeş yirmi yıl öncesi bile iyiydi yine ama zamansız bazı kurallar da var. Ohooo kara sevdalar, leylalar mecnunlar bunlar masalsa yeni versiyonlarına da ihtiyaç var belki. Ben yazayım bir şey, ya da dur sen yaz:)
6 Eylül 2017, 08:46
Bence insan sevmenin kendisine hissettirdiklerini unuttuğu zaman sevgi ölür. Zira bence o zaman insanın da bir parçası ölür.Yarım kalır.duygusal engelli gibi. İnsan bu gün unutmaya çalıştıklarını unuttuğu zaman kendisinden geriye boş bir kabuk kalacağını bilse unutmak ister mi? Bunun dışında, bence herşey bitmek için başlar. Sağlıklı insanlarda sevgi biter fakat ölmez.
6 Eylül 2017, 09:00
Sevgiyi dolu dolu yaşarken biriktirdikleri güzel ne varsa onları hatırda tutsa ve önemsese evet insan/lar daha özenir, tüketmez aralarındaki sevgiyi. Emek verip, yaşanmış olan her şey bizim artımızdır ve umur edilmediğinde kabuk kalıyor insan. Birbirini çok seven insanlar arasında nasıl bitiyor hatta ölüyor diye başladım yazmaya ve çok farklı yönden düşündüren değerlendirmeler okumuş oldum. Size de yorumunuz için teşekkür diyorum..
6 Eylül 2017, 20:34
kesinlikle katılıyorum sana
sevgisini bile vermeye çekinenleri anlamam mümkün değil
bir güleryüz bir tatlı dil
en fazla senden onu ister bu gönül
aaa şiir gibi oldu:))
yüreğine sağlık
6 Eylül 2017, 20:49
Şiirlerde ne yazıyorsa çoğu sevgi üzerine, insan biraz gerçek alemden kopmak, dinlenmek istiyor sevgide. Biz kadınlar mı böyleyiz bilemedim? Kolay olanı zorlaştıranlar düşünsün o zaman (Dilim söylüyor ama iş başa düşünce ne yaparım?)
Sevgiler..
6 Eylül 2017, 20:50
Hoşumuza giden bedenlere sevdiğimiz ruhları giydirip onları öyle severiz ki…gün geçtikçe o beden o ruhla örtüşmez. Fakat sevmeye o kadar istekli, o kadar aç ve bir o kadarda aşığızdır ki. Konduramayız. İlişki biter fakat biz yine sevmeye devam ederiz. Bir süre sonra o sevgi öyle yer kaplamaya başlar ki, o yeri artık sevilen kişinin kendisi bile dolduramaz. Biz aslında var olmayan öyle muhteşem ve sevilesi birini sevmişizdir. karşımıza çıkan bütün ihtimalleri adaletsizce o hayaletle kıyaslar dururuz. Bununla yüzleşemeyiz. Sanki o zaman daha mutsuz olacağımızdan korkarız. Kendi hapishanemizi kendi yüreğimizde taşır dururuz.
6 Eylül 2017, 21:04
Müsaade ederseniz yorumunuzu yazıma eklemek istiyorum, eğip büküp söyleyemediklerimizi, kısa ve dokunaklı çok güzel ifade etmişsiniz.Teşekkür ederim.
6 Eylül 2017, 21:45
Onur duyarım
6 Eylül 2017, 21:51
Sağ olun..
8 Eylül 2017, 20:42
Sevgi bence canli duygulardan. Bakim ister,özen ister ögrenilebilir . Sevgiyi bilmeyenler olabilir ama sevgi duygusunun ölecegine inanmak istemiyorum.
8 Eylül 2017, 21:25
Sevgiyi büyütmek, arttırmak emek istiyor. Bize de can, sevgisiz kalan, sevgisi bitenin hali malum. Sevgisinin kıymeti bilinmeyen ya da bir türlü anlaşamadan birlikte hayat geçirenler sevgisi ölmüş gibi hissediyor..
7 Haziran 2020, 13:43
Farmasi Müdür Olarak Güzel Paylaşımlarınız İçin Teşekkürler Bizlere Faydalı Bilgiler Sunuyorsunuz..
8 Haziran 2020, 10:00
İyi çalışmalar diliyorum.