İFTAR SOFRALARI

Oruç, iftar, sahur, teravih hepsi başlı başına kazanç kapısı, yaşasın ihya olacağımız ramazan geldi. “Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden kurtuluştur.”* Müjdeli günler… İftar sofraları ile bereketin arttığı, bir arada olup, muhabbetin katlandığı günler… Sofralar bizim için her zaman birleştirici bir güç sanki. Ama çocukların bile yoğun programları var artık ve bir araya gelmekte zorlanıyoruz. İftar sofraları aynı heyecanla, aynı dualarla ve huzurla bizi bir araya getiriyor, oruç ibadetinin sadece bu faydası bile çok değerli. 
 
Ancak misafir algımız son zamanlarda biraz değişti. Artık yazılı olmayan ama bizi bağlayan kurallarla hareket etmeye başladık. Hele misafir yemeğe gelecekse; ön hazırlık, verilerin değerlendirilmesi, sunum ve durum analizleri derken evin hanımı bayağı bir dirsek çürütüyor. Siz deyin bir akademisyen gibi, ben diyeyim beş yıldızlı mutfak şefi gibi… İftar sofralarında ölçüyü kaçırıyoruz yine ve pek çok kişi iftarlara nasıl hazırlanacağım diye dertlenmeye başlıyor. Kolay değil, iftariyelikler, börek, zeytinyağlı, ana yemek derken oturup kur’an okuyup, tespih çekmek yerine mutfakta zamanla yarışmak gerekiyor. 
 
Ramazanda iftar sofrasında, ev sahibi olmak da misafir olmak da ayrı güzel. Biraz abartmasak orucun özüne daha uygun olacak aslında. İbadetlerin özünü unutmak nefsimizin sık düştüğü bir yanılgı. Paylaşmayı, yok olanın halinden anlamayı, verilen nimetlerin şükrünü hissetmeyi amaçlayan oruç ibadeti, görkemli iftar sofralarında nasıl hissedilir? Hele küçük bir ailenin doyacağı çeşitte iftar menüleri ile dışarıda yenen ramazan iftarlarını hiç saymıyorum. Hacı olmak için Beytullah’a giden bir kişinin Kabe’ye kuş bakışı bakan çok yıldızlı otellerde, her türlü konfor eşliğinde hacı olması da ibadetin özüne uygun değil. Tesettür adıyla moda ve trendleri yakından takip edip, örtünme niyetinin özüne uymayan çizgiler taşıyan anlayış da uygun değil. İsraf ederek yok olanın halinden anlamak ve nimetlere şükür etmek de…
İftar,iftar sofrası, oruç, ramazan, pide, hurma

Pide, hurma, çorba iftar sofrası değişmezleri…

İftar sofraları israf sofraları olmasın

Ramazanın ruhunun en dolu yaşandığı Osmanlı’da, çok zengin iftar sofralarından söz ediliyor. Ama paylaşım, eşitlik ve israf olmamasına da çok dikkat var bu sofralarda. İlginç detaylar var, konaklarda kurulan büyük sofralarda ayrıştırma olmaması için her sofraya bir isim verilirmiş. Daha çok sure isimleri verilen bu sofralarda kullanılan kaşıklara da o isimler yazılırmış. Girişte sepetten kaşığını alan hangi isim yazılı ise o sofraya otururmuş. Misafirlerin sınıflandığı sofralarda bile yemeklerin aynı olmasına özen gösterilirmiş. Ama yine Osmanlı’nın son zamanlarında, özellikle sarayda yapılan yüksek harcamalı iftar davetlerinden zarar görülmüş. “İsrafta hayır yoktur, hayırda da israf yoktur.”** Bildiklerimizi uygulasak yetecek bize… İftar sofraları israf sofraları olmasın… Konuyu çok güzel anlatan bir yazı okudum, burada.
 
Su, zeytin, hurma ile başlayan  iftar sofraları… Bütün gün sıcak pideye katık etmeyi planladığımız peynir, reçelden birer lokma, iftariyelik niyetine. İlla ki çorba, içine pidemizi bandığımız. Merakla tadına baktığımız yemekler, olmazsa olmaz tatlımız. Misafirimiz varsa daha özeniyoruz. “Allah’a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin.” diyor Peygamberimiz ( Sav). Misafir ve ikram etmek o kadar değerli. Gönüller yumuşuyor, muhabbet artıyor az şey mi? Ama açık büfe havasında hazırlanan bir sofra, yorgunluktan gözleri çökmüş evin hanımı ve kalıp ziyan olacak çeşitte yemeğe gerek var mı? Zaten ruh doymuş, bu cüssede ne kadar yer kaplıyor ki şu mide? Onu yormadan tadına varmalı bereketli iftar sofralarının, sahurun hakkını da saklayarak. Herkese uymak zorunda değiliz hatta kimseye uymak zorunda değiliz, rehberimiz de yolu da belli.
 
Bereket ve misafir dolu iftar sofralarınız olsun…
 

(Bu yazımı yayınladıktan sonra gelen bazı yorumlardan dolayı yanlış anlamalara neden olabilir düşüncesiyle bu notu düşmek istiyorum. Hac ve örtünme ile ilgili yazdıklarım benim şahsi yorumumdan ziyade bu ibadetlerle ilgili hükümlerdir. Suud hükümetinin Kabe’yi yukarıdan gören saray da yapması doğru değildir, Kabe’yi çevreleyen yüksek lüks oteller de. Daha farklı bir yerde yapsın, herkes de gitsin. Ama şu anki konumlandırma manevi anlamda uygun değildir. Örtünme ile ilgili olarak da, radikal bir yaklaşım ve öteleyen, soğutan bir anlayışın vebali vardır, bu yanlışa Allah’ın izniyle düşmem. Öyle bir yaradılışım da yok, insanları değerlendirme ölçülerim bunlar değildir. Ama “Hakk’ın hakkı alidir.” Ahir zamanda, inanç üzerinden bunca çekişmenin olduğu bir zamanda, ibadetin özü ile hiç bağdaşmayan hallerde ısrar edenler tabi ki başkalarının da hakkına giriyor. Kalpleri evirip, çeviren, bizi bizden daha iyi bilen herkesin yüreğini biliyor. Herkes eli uzanabildiği kadar değmek istiyor Rabbine. Ona yaraşır olmak hepimize nasip olsun.) 


*Hadis-i şerif
**Lemalar/19
16 yorum
  • didemika bir deli bir dolu

    14 Haziran 2016, 19:42

    Bu sıcacık yazıyla hayırlı iftarlarımız olsun inşallah …
    Bereketi , mutluluğu , sevenleri ile sağlıkla nicelerine nasip etsin Rabbim …
    Bizler misafir gelince kendimizden geçen bir nimetiz oldum olası …
    Bir de açken gözü doymuyor insanın deriz ya ; birazda ondan kaynaklı sanırım ..
    Yoksa su , çorba sonrası yemek bile fazla gelebiliyor çoğu zaman …
    Ağız tadımız ve keyfimiz bol olsun

  • Begonvil Sokağı

    14 Haziran 2016, 19:46

    Sizin bahçeden yeni çıktım beni gördün mü? Kalp kalbe karşı. Dilekler, dualar ortak.
    Gerçek tadı çıkaran, şükür ve huzurdan gelen ağız tadı. Keyifli, lezzetli, huzurlu anlarımız çoğalsın inşaallah. Sevgiler…

  • didemika bir deli bir dolu

    14 Haziran 2016, 21:47

    Ben sofradan kalkmışım , sen koşup bahçeye gelmişsin şahane olmuş bu …
    Tam iftar sonrası çay , kahve keyfi yeri yani 😉
    Amin diyorum inşallah hayırlısıyla
    Sevgiler

  • Begonvil Sokağı

    14 Haziran 2016, 21:49

    Bu akşam çayında sizin bahçede olduğumu düşüneceğim. Hem bahçe hem muhabbet, şükürler olsun. Sevgiyle..

  • didemika bir deli bir dolu

    14 Haziran 2016, 22:11

    Senin sofra bana nasıl mutluluk verdiyse benim bahçe de sana versin canım…
    Sevgiyle kal
    Allah a emanet

  • Yazdan Kalan

    15 Haziran 2016, 16:27

    Beslenme tarzımız vücudumuza uygun değil o yüzden çağın hastalığı denen obezite hortladı ya. Zaten hareket etmiyoruz, küçücük mideye de yığıyoruz yemeği. Hep açgözlülüğümüzden.

  • Begonvil Sokağı

    15 Haziran 2016, 16:36

    Aslında bir çok hastalığın oluşum sebebi yine bizim yanlışlarımızdan kaynaklanıyor. Açgözlülüğü insanoğlunun en büyük düşmanı. Dünyanın bir kısmı karnını doyuramıyor bir kısmı da gözünü. Çok selam..

  • Ece Evren

    15 Haziran 2016, 21:44

    Ne kadar güzel bir yazı, inan çok takdir ettim seni yavrum.Tüm aşırılıklardan söz etmişsin.Ramazan hayatımızda aşırıya kaçmadan iftar ziyaretleri, ibadetler ve Allah'a imanla yapılan; fakirlerle biraz daha ilgilenmek gibi aktivitelerle hakiki manasını bulur.Bütün temenni ve dualarına amin diyorum.Hayırlı bir Ramazan diliyorum yavrum.Sevgilerimle 🙂

  • Begonvil Sokağı

    15 Haziran 2016, 21:50

    Güzel değerlendirmelerinize çok teşekkür ederim. İpin ucunu bazen hepimiz kaçırabiliyoruz. Blog yazılarımı kendimi bağlayan kontrol noktaları gibi hissediyorum bu da hoşuma gidiyor. Sen bunu hissedip yazmıştın, dikkat et diyorum. Dualarımız ortak, hayırlı ramazanlar diliyorum ben de. Sevgilerimle…

  • anne güncesi

    16 Haziran 2016, 14:28

    İftar sofralarını çok seviyorum, misafir davet ettiğim de yaşadığım o telaşı da çok seviyorum. Misafirsiz iftar sofrası çok boş geliyor sanki. Abartmadan az ve oz menülerle soframız şenleniyor. Açken cani ne çok şey istiyor insanin,aklıma ne gelirse yaptığım da oluyor. 3 de 1i bitti ramazanın çok çabuk geçiyor bitmesin istiyorum

  • Begonvil Sokağı

    16 Haziran 2016, 14:32

    İftar telaşının tadı başka haklısınız. Paylaşmak da ayrı güzel. Çabucak akıp giden değerli ne varsa hakkını verebilmeyi istiyor insan. Ramazan bayramında hep bu hüzünü yaşarım. Daha yeni uğurladığınız sevdiğinizi özlemek gibi..

  • Çay Molası

    16 Haziran 2016, 19:17

    Haklısınız. İsraf etmedrn yaşamalı insan bu hayatta. Her şeyi israf ettiğimiz gibi zamanımızı ,sevgimizi, emeğimizi, sağlığımızı da israf ediyoruz. Dikkat etmek lazım. İyi bir ramazan için hatırlatma yazısı olmuş. Sevgiler…

  • Begonvil Sokağı

    16 Haziran 2016, 19:21

    Gönlümden geçenleri en samimi haliyle aktarmaya çalıştığım bu platformda aynı samimiyetdeki bu yorumlarda çok kıymetli. Yazdığımızı, konuştuğumuzu yaşamayı Allah nasip etsin. Çünkü hesap Ona, hepsindeki gaye de Onun rızası. Hepimize hayırlı bereketli ramazan günleri nasip olsun. Sevgiyle…

  • Unknown

    19 Haziran 2016, 00:48

    kalbimdekileri yazıya dökmüşsün kalemine sağlık…
    maalesef bikaç yıldır iftar sofraları Show programlarına dönmüş durumda mütevazilik nefis terbiyesi ve aç olanı gözetmek son sıralarda yer alıyor. Ramazan'ın amacını anlayıp sindirip 12 ayı Ramazan gibi yaşamayı Rabbim cümlemize nasib etsin…. http://aysemcelife.blogspot.com.tr

  • Begonvil Sokağı

    19 Haziran 2016, 00:51

    Amin. Ramazan her halimiz için bir maya, bütün seneye yayıp, çoğaltıp yaşamak adına fırsat bizler için.